Denizler ve balıkçılık tehditlerle karşı karşıya

Karadeniz balıkçılığının sorunlarının masaya yatırıldığı  Uluslararası Balıkçılık ve Mavi Büyüme Konferansı’nda, 10 ülkeden dünyanın en iyi uzmanlar buluştu. Konferansta denizler ve balıkçılığın tehditlerle karşı karşıya olduğunun altı çizildi.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) Uluslararası Daimi Sekreteryası Genel Sekreteri Büyükelçi Michael B. Christides, "Karadeniz'in jeostratejik önemi her geçen gün artmakta. Bu yüzden umuyorum ki KEİ üyesi ülkelerin arasındaki iş birliği her geçen gün artacaktır ve bilinçleri de bu yönde gelişecektir." dedi.

KEİ ve Sarıyer Belediyesi'nin iş birliğiyle Fuat Paşa Yalısı'nda "Uluslararası Balıkçılık ve Mavi Büyüme Konferansı" düzenlendi.

Konferansın açılışında konuşan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, İstanbul balıkçılığının yüzde 40'ının ilçesinde yapıldığını, sınırları içinde 7 balıkçılık kooperatifi ve bunlara bağlı yaklaşık 900 üye bulunduğunu kaydetti.

Balıkçılığın, Sarıyer'in hem ticari hem de sosyal hayatında önemli bir yer tuttuğunu ve yaklaşık 10 bin kişi için geçim kaynağı olduğuna işaret eden Genç, faaliyetlerinde katılımcılık ve sürdürülebilirliği çok önemsediklerini, balıkçılık alanında da kendilerine bu iki kavramı hedef olarak belirlediklerini dile getirdi.

Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerdeki yerel yönetimlerle bir araya gelmeyi planladıklarını belirten Başkan Genç, "Yerel yönetimler sorunları masaya birlikte yatırmadığı, çözüm yolları konusunda iş birliği gerçekleştirmediği takdirde istenilen sonuçlara ulaşılması mümkün değildir." dedi.

Denizler ve balıkçılığın tehditlerle karşı karşıya olduğunun da altını çizen Genç, şöyle devam etti:

"Gerek ülkemiz gerekse uluslararası alanda bu konuyu yakından takip ediyoruz. Küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliği tehdidi tüm ülkelerin ortak sorunu. Paris İklim Zirvesi sonucunda 200'e yakın ülkenin imzaladığı anlaşma, çok önemli bir dönüm noktası. Denizsuyunun ısınması, asitleşme oranı artışı deniz canlılarını göçe zorluyor. Buzullar ve kar örtüsünün erimesi, deniz seviyelerini yükseltiyor. Su kaynaklarının kirlenmesi, verimli toprakların kaybolması, ilerleyen yıllarda çok daha büyük sorunlara yol açacak. Dünya okyanus ve denizleri hızla kirleniyor, endüstriyel atıklarının denize bırakılması, petrol tankerlerinin oluşturduğu tehdit ve kaza sonucu oluşturdukları kirlilikler, deniz canlılarının popülasyonunu azaltıyor. Deniz ve denizkenarı temizliği ülkelerin kendi başlarına çözüm bulacağı sınırı aşmakta, uluslararası alanda ele alınacak boyuttadır."

Türkiye'de balıkçılık alanında kurumsallaşmaya ihtiyaç olduğunu da vurgulayan Genç,  yaşanan yetki karmaşası yüzünden balık pazarı ve soğuk hava deposu kurulması çalışmalarının hayata geçirilemediğini kaydetti. Karadeniz'de hamsinin ihtiyaç ve stok fazlası avlanmasının da önüne geçilemediğine değinen Genç, yerel yönetimler arasındaki iş birliğinin bu sorunu aşmakta etkisi olacağının altını çizdi.

"Karadeniz denizcilikte lider olacak"

Avrupa Komisyonu Denizcilik ve Balıkçılık Genel Müdürlüğü Akdeniz ve Karadeniz Balıkçılık Politikası Müdürü Veronika Veits, gelecekte Karadeniz'in denizcilik konusunda lider hale geleceğini düşündüklerini söyledi.

Balıkçılık konusunda sürdürülebilir bir politika gerçekleştirmenin, sağlıklı ve proteine dayalı gıda elde edebilmekte büyük yararı olacağını dile getiren Veits, Avrupa Birliği'nin de 2014 yılından bu yana balıkçılık alanında politikalar geliştirdiğinin altını çizdi. Veits, balık rezervlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi için politika geliştirmeye yönelik çalışmaların 2020 yılına kadar tamamlanmasının ön görüldüğünü bildirdi.

Bu  politikanın meyvelerinin şimdiden toplanmaya başladığına işaret eden Veits, "2015 verilerine göre Kuzeydoğu Atlantik'te rezervlerin yaklaşık yüzde 50'si sürdürülebilir bir aşamaya geldi. Bu balıkçılık politikası Karadeniz'e de uygulanabilir." dedi.

Karadeniz rezervlerini daha sağlıklı hale getirmek için el ele çalışmak gerektiğini vurgulayan Veits, "Birtakım zorlu yollardan geçeceğiz. Yakın gelecekte Karadeniz'de bunların üstesinden gelebilmek için, Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler ve kurumlarla ortak çalışmak gerekiyor. Kapasiteyi nasıl sağlayabiliriz, denetimleri nasıl yapabiliriz bunlar önümüzde tartışacağımız konular." ifadesini kullandı.

"Karadeniz'in jeostratejik önemi her geçen gün artmakta"

KEİ Uluslararası Daimi Sekreteryası Genel Sekreteri Büyükelçi Michael B. Christides, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz'in öneminin her geçen gün arttığını, sorunların da bu değişimden kaynaklandığını ifade etti.

KEİ olarak üye ülkeler arasındaki diyaloğu artırmayı hedeflediklerini dile getiren Christides, "Karadeniz'in jeostratejik önemi her geçen gün artmakta. Bu yüzden umuyorum ki KEİ üyesi ülkelerin arasındaki iş birliği her geçen gün artacaktır ve bilinçleri de bu yönde gelişecektir." dedi.

Türkiye'nin KEİ'nin en önemli kurucu üyelerinden birisi olduğuna da değinen Christides, bugüne kadar teşkilata verdiği desteklerden dolayı Türk hükümeti yetkililerine teşekkür etti. Christides, Türkiye'nin Karadeniz için yaptığı çalışmalarla bölgede "lokomotif" görevi üstlendiğini vurguladı.

Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Bayram Öztürk de Karadeniz'e en uzun kıyısı bulunan ülke olarak Türkiye'nin bu alandaki çalışmalara daha çok önem vermesi gerektiğini dile getirdi. Karadeniz'de "Sürdürülebilir balıkçılık" kavramını öne çıkarmayı istediklerini belirten Öztürk, "Balıkçılık Yasası lazım, balıkçılıkta reform lazım. Sorunlar ağırlaşıyor. Yeni bir sayfa açmamız lazım, yeni iş birliği yolları yeni araştırma yöntemleri, yeni tespitler ve işbirlikleri lazım." dedi.

Vira Haber

BALIKÇILIK Haberleri

Kırklareli’nde İstavrit ve Çinekop Bolluğu
Elazığ'da Amatör Balıkçı 21 Kiloluk Sazan Yakaladı
Türkeli'de Hamsi Avcılığı Denetimleri Sıklaştı
Havalar Soğuyunca Balığa Talep Arttı
Kırklareli'nde Yakalanan Nesli Tehlikedeki Mersin Balığı Denize Bırakıldı