Tecrübeli birer denizci olan ortopedi uzmanları Prof. Dr. Mahmut Berkman ile Acil Servis bölümünde çalışan Dr. Özgür Deniz Tezcan’a sordum. Denizde başımıza gelebilecek kazalar ve elimizin altında bulunması gereken ilkyardım çantası hakkında yol gösterdiler
Prof. Dr. Mahmut Berkman, Atlantik Okyanusu geçişinde balık avlıyor. Yanındaki ise teknenin şanslı Fransız personeli. Berkman’ın ilkyardım çantası olanaklarıyla yapılan operasyon sonucu bacağındaki apse sorunu çözüldü.
Denizin ortasında ya da medeniyetten uzakta kuş uçmaz kervan geçmez bir koyda, sizin ya da teknede bulunanlardan birinin başına kaza, yaralanma , hastalık gibi istenmeyen bir iş geldi. Burada yapılacak ilk müdahale ve elinizin altında ihtiyaca cevap verebilecek ilkyardım çantası büyük önem taşıyor . Denizde karadaki gibi hemen bir sağlık kuruluşuna ulaşmak ya da ambulans çağırmak mümkün olamıyor. Bizim denizlerimizdeki şartlara göre, en yakın sağlık kuruluşuna ulaşmak altı saati bulabiliyor.
Değerli denizci dostum Prof. Dr. Mahmut Berkman’ı ziyaret ettim. Kendisi Amerikan Hastanesi’nde ortopedi ve travmatoloji uzmanı.
40 yıl öncesinden lisanslı yelkenci. 27 yıldır kendi yelkenli teknesi ile dolaşıyor. Son olarak bu kış, bir arkadaşının teknesi ile Atlantik Okyanusu’nu geçti. Hem denizcililik hem de hekimlik tecrübesinden yararlanıp, kendim ve Milliyet okurları için güzel bilgiler aldım. Mahmut Berkman’la sohbetimize, yine Amerikan Hastanesi’nin Acil Servisi’nden 10 yıldır kendi yelkenlisiyle dolaşan denizci Dr. Özgür Deniz Tezcan da katıldı ve ortopedi dışındaki rahatsızlıklarla, ilkyardım çantasıyla ilgili bilgiler verdi. Dr. Özgür Deniz Tezcan’ın denizde sık karşılaşılan sağlık sorunlarıyla ilgili uyarı ve önlemlerini önümüzdeki haftaya bırakıyorum.
Önerim, uygun bir ilkyardım çantası hazırlayıp bu yazıyı da kesip çantanın içinde saklamanızdır. Bu bilgiler sadece tekneler için değil evler için de geçerlidir. Prof. Mahmut Berkman bu bilgilerin ilkyardım amacıyla verilmediğini, sadece bu işlere aşina olmayan bizlerin, tekneden en yakın sağlık kuruluşuna gidinceye kadar ilk beş-altı saat içinde yapabileceğimiz işler olduğunu sıkı sıkıya vurguladı. “Ne yapacağını bilmiyorsan hiçbir şey yapma” diye de uyardı. İşte Prof. Dr. Mahmut Berkman’ın önerileri...
Kırıklar ve kopmalar
-En sık karşılaştığımız travma tipi, çarpma ve düşme sonucu oluşur. Kafa, göğüs ve karın travmalarında hastayı serin ve sakin bir ortama yatırın, uyanık tutmaya çalışın ve mümkün olduğunca ağrı kesici vermeyin.
-Kırıklarda ve derin yaralanmalarda ilk yapılması gereken hastanın ağrısını gidermektir. Bunun için ağrı kesici ilaç veya doktorunuzun önerdiği bir iğne kullanın.
-Parmak ya da daha büyük organ kopmalarında kopan parçayı temiz bir naylon poşete koyun, ağzını sıkıca kapatın ve buz torbası içinde en yakın mikrocerrahi kliniğine ulaştırın. Uygun şartlarda taşırsanız, altı saat süreniz var.
-Kırıklarında bir şekil bozukluğu varsa (örneğin kırılan parmak sallanıyorsa) soğukkanlı ve kendine güvenen biri, bu şekil bozukluğunu yavaşça ve mutlaka çekerek düzeltmeyi denemeli. Bu düzeltme başarılı olsun veya olmasın kırılan organ sert bir karton, tahta, kitap vs gibi bir cismin üzerine sarılmalı ve sabitlenmeli.
Kanamayı durdurmak
-Filmlerdeki gibi kol veya bacağı sıkmaktan kaçının. Bu profesyonellerin işi.
-Hastayı düzgün bir yere yatırın. Kanayan kol ya da bacağı yukarı kaldırın. Yara üzerine steril gazlı bez, yoksa temiz havlu ile çok sıkı bastırın ve 10 dakika havada tutun. Daha sonra sıkıca sarın, yaralı kol ya da bacağı hasta yatar vaziyetteyken yukarıda tutmaya devam edin.
-Derin, açık yaralara antiseptik solüsyonlar sürmeyin. Temizliği steril tuzlu suyla yapın.
W sancağını çekin
-Acil durumlarda elbette Sahil Güvenlik Komutanlığı ile 158 numaralı telefondan ve VHF telsizden irtibata geçin. 16’ıncı kanaldan çevredeki teknelere tıbbi yardım ihtiyacı olduğunuzu anons edin. Belki şansınıza yakın bir teknede bir hekim vardır. Gurcataya, W (whiskey) işaret sancağını çekin. Bu, tıbbi yardım istiyorum anlamına gelir. En yakın karaya yaklaşmadan önce kara ile haberleşin ve 112 Acil Servis’in karaya yanaşacağınız noktaya gelmesini sağlayın.
İğne yapmak
-Telaşlanmayın. İğne yapılacak kişiyi hazır ol durumuna getirin. Vücudun dış yanından omuz ve kollardan başlayıp bacaklara kadar herhangi bir bölgeye iğne yapabilirsiniz. İğneyi
1 santimetre kadar batırın ve şırınga edin.
Bunları sakın yapmayın
-Yalın ayak dolaşmayın, mutlaka altı lastik ve kaymaz ayakkabı giyin. Teknede meydana gelen ayak parmağı kırılmalarının neredeyse tamamı, düşerek oluşan kırıkların yüzde 90’ı çıplak ayakla dolaşmaktan kaynaklanıyor.
-Güverte üstü pencereleri (hatch kapakları) sonuna kadar açmayın. Bu kapaklardan içeri düşüp yaralanma sayısı oldukça fazla.
-Seyir halinde ve motor çalışırken, makine dairesinde işlem yaparken, yüzük, saat, kolye gibi takıları çıkarın. Uzun kollu gömlek, bol paçalı pantolon, toplanmamış uzun saçla çalışır durumdaki makineye yaklaşmayın.
-Emniyet stop kelepçesini bileğe bağlamadan dıştan takma motor kullanmayın. Her yıl dıştan takma pervanelerin neden olduğu çok tehlikeli yaralanmalar meydana geliyor.
İlkyardım çantasında mutlaka olması gerekenler
-Bir eczacı ile birlikte ilkyardım çantası hazırlayın. Tekne ortamını eczacınıza anlatın ve saklama şartlarını sorup öğrenin. Tanıdığınız bir doktorun ayrıca önerileri varsa, onları da ekleyin.
-Her bir ilacın ve malzemenin üzerine, hangi durumlarda kullanılacağını yazın. Tekne ile seyir yapacağınız bölgelerdeki sağlık kuruluşlarının telefonlarını öğrenin ve tanıdığınız doktorların cep telefonlarını da ecza çantasında bir kağıda yazın.
-Çantanın içine, açar açmaz karşınıza çıkacak bir kağıt yapıştırın. Kağıtta büyük harflerle “Panik yok, sakin ol, dikkatli oku” yazmalı...
-Elbette teknenizde bir ilkyardım kitabı bulunmalı. Yoksa, Sezar Atmaca’nın yayına hazırladığı Amatör Denizci El Kitabı mutlaka teknede elinizin altında olmalı.
-Çeşitli ağrı kesici tabletler ve ağrı kesici iğne bulunmalı.
-Yanıklara karşı; yüksek korumalı bir güneş kremi, yanıklarda derinin gerilmesini azaltan nemlendirici, ağrıyı azaltan bir jel ve steril pansuman malzemeleri bulundurun.
-Böcek, sivrisinek sokması gibi durumlarda sadece kaşınan yere uygulamak için kullanılan ilaçlar alın. İlaç ve kremlerin yanı sıra, kuvvetli alerjik etki söz konusuysa (özellikle arı-böcek sokması baş, boyun bölgesindeyse, boyun bölgesinde şişme oluşmuş, nefes almak güçleşmeye başlamışsa) doktorunuzun önerdiği iğne uygulanmalı. Zehirli balık ve denizanası ile temaslarda da alerji ilaçları ile vücutta kırıklık varsa parasetamol içeren ağrı kesici kullanılabilir.
-Midedeki asidi nötralize eden, ishale karşı etkili ilaçları ihmal etmeyin.
-Enjeksiyon için; tüm ampullerin üzerine eczacı ile birlikte nerede kullanılacağına dair bir kağıt yapıştırın. En az ikişer tane 10 cc ve 5 cc’lik enjektör şart.
- Pansuman için; yara temizleyici solüsyon, steril tuzlu su, bol miktarda yara bandı, steril sargı bezi, 6 cm, 10 cm, 15 cm ebadında elastik bandaj ve dikiş atma bandı. Yüzeysel kesiklerde, yarayı temizleyip kesilen deriyi birleştirdikten sonra üzerine ince bantlar yapıştırılıyor ve yara dikilmiş gibi oluyor. Daha derin kesiklerde steril bezle tampon yapıp en yakın sağlık kuruluşuna gitmek gerekiyor. Elbette yeteri kadar eldiven ve doktorun tavsiye ettiği kremler...
Beyazgazete