Türk-İş’e bağlı Türkiye Denizciler Sendikası, uzak denizlerde mahsur kalan ve maaşları ödenmeyen gemi adamları için “ihtiyaç fonu” kurulması önerisi yaptı. Bakanlık düzeyinde yapılan görüşmeler de olumlu geçti. Öneri kabul edilir ve yasalaşırsa, limanlara yanaşan gemilerden cüzzi miktarda bir para alınacak. Sendika ve Bakanlık denetiminde olması planlanan bu paralar fonda birikecek, uzak denizlerde mahsur kalan ya da maaşları ödenmeyen gemi adamları için kullanılacak.
‘270 personel evine sönemiyor'
Konuya ilişkin olarak Aydınlık’a konuşan Türkiye Denizciler Sendikası Armatör Şube Başkanı Fatih Özpınar, “ihtiyaç fonu” önerisinin gerekçesini şöyle açıkladı: “Dünya genelinde Türk bayraklı gemilerde çalışan denizcilerin yaşadığı sıkıntılar nedeniyle fon önerisi getirdik. Bu, hem sendika hem de Bakanlık tarafından birebir müdahale edemediğimiz sorunlar için. Bu sorunlar içinde; maaş alacakları var, gemi bağlamalarından kaynaklı personel mağduriyetleri var. Bahsettiğimiz sorunları bugün canlı örnekleriyle yaşıyoruz. Burada yeri geliyor Ulaştırma ve Çalışma Bakanlığı belli bir noktada tıkanıp kalıyor. Bunun sebeplerinden bir tanesi de gemilerin yurtdışında bağlandıkları alanlardaki mevcut otoritelerin keyfi uygulamaları veya kendi görev sahalarında oldukları için kendilerine göre doğru olan uygulamalar... 2015 yılında 270 personel yurtdışında mağdur durumdaydı. Tek amacı yurduna dönüp ailesine kavuşmak olan arkadaşların yaşadıkları mağduriyetlerden dolayı fon sistemini gündeme getirdik. Buradaki ana maksadımız da denizden aldığımızı denize vermek. Bu sistemi uygulamak ne Ulaştırma ve Çalışma Bakanlığı’na ne de devlete bir yük getirecek.”
‘Balık tutarak geçinenler var'
Yabancı veya Türk bayraklı gemilerin limanlara yanaşmalarında ve kalkışmalarında belirli vergi ve harçlar ödediğini hatırlatan Özpınar, “Biz bunun yanında da fon parası alınmasını öneriyoruz. Türk bayraklı olsun yabancı bayraklı olsun her geminin yanaşmada kalkışmada cüzzi miktarda bir para ödemesi gerektiğini belirtiyoruz. Bu fonla, yurtdışında mağdur olmuş bir deniziciye uçak bileti alınabilir eğer gemide kumanyası yoksa bu alınabilir. Bunu özellikle söylüyorum. Yemeği olmayıp da iş elbiselerini bulunduğu ülkedeki insanlara verip karşılığında meyve ve yemek almaya çalışan denizcileri biliyorum. Veya denizde sadece balık tutarak hayatını geçirmeye çalışan denizcileri biliyorum. Bu ihtiyaçları kurulacak fondan karşılayıp onların mağduriyetini gidermiş oluruz. Ama bu diğer taraftan da armatörlere bir rahatlık getirmemeli. Çünkü bizim burada asıl amacımız denizcinin mağduriyetini bir an önce gidermek, bu insanı sağ salim Türkiye’ye getirebilmek ya da maaşını alıp yaşamını idame ettirmesini sağlamak. Daha sonra bunu hukuki yoldan armatörden geri almak. Bunun bir anlamda fona da kaybı olmayacak. Alacak davalarının 2-3 sene uzamasından kaynaklı mağduriyetlerin önüne geçilmiş olacak” dedi.
‘Esir hayatına son verebiliriz'
Yurtdışında olan gemi bağlamalarında yaşanan sorunlara çözüm getirebileceklerini kaydeden Fatih Özpınar, “İlgili ülkenin liman başkanlıkları, ‘Gemi adamlarının yerine personel gelmeden onları göndermem’ diyerek alıkoyabiliyor. Bildiğiniz insanları o gemiye mahkum ediyorlar. Ve biz diyoruz ki fon sistemiyle beraber şunu yapabiliriz. Mahsur kalan gemi adamlarını Türkiye’ye getirmek için buradan personel göndermemiz lazım. Sendika olarak fondan yararlanarak burada eğitim adı altında denizci yetiştirelim. Daha sonra bu fondan maaş ödeme garantili olmak şartıyla personel gönderebiliriz. Oradaki mevcut hukuki sistem çözülene kadar da bunu yapabiliriz. O gemilerde çalışan insanları, hiç alakası olmadığı halde 10 ay, 1 sene boyunca mahkum edebiliyorsunuz ve yardım alabilecekleri bir yer yok. Bu fon ilaç niteliğinde bir çözüm olabilir” ifadelerini kullandı. Kalifiye eleman ve istihdam konusunda altyapı sağlayabileceklerini de belirten Özpınar, şunları söyledi:
“Ben fonla beraber kalifiye eleman yetiştirdiğim zaman, yarın öbür gün garantörü biz olucağız. Hiç olmazsa idarenin muhatabı olacak. Böyle durumlar olduğunda her şeyden önce idare ile bizim aramızda bir kontrol mekanizması olacak. Şöyle ki; biz data oluşturacağız, veri tabanımız olacak. Yetiştirdiğimiz denizciyi takip edebiliceğiz. Durmadan diyoruz ya yurtdışına gemici ihraç edelim diye, bunu da bir anlamda fiiliyata geçirmiş olacağız.”
ViraHaber.com