Yasemin Dalkılıç tarih boyunca bir tropik cennet olmayı simgelemesi ile insanları cezbeden Bahamalar’daki dalışlarına önce tüm takımadaya ismini veren ada olan Grand Bahama’dan başladı. Sağlıklı köpekbalığı nüfusuyla tanınan Bahamalar’da Yasemin Dalkılıç, Freeport’un kendilerini hiç hayal kırıklığına uğratmadığını ifade etti. Dalkılıç ve ekibi “Shark Alley” yani “Köpekbalığı Geçidi” diye bilinen dalış noktasına gittiğinde 50 tanesinin bir arada olduğu anlar yaşadılar. Dalkılıç yaşadığı deneyimi ve karşılaştığı manzara ile ilgili izlenimlerini şöyle anlattı:
“Bu olağanüstü hayvanları gördüğüm her saniye, doğanın en inanılmaz yaratıklarından birine şahit olduğum için ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Bu hayvanlar dinazorlardan bile daha eski ve hala buradalar, bu da yaşam döngüsünde ne kadar doğru ve önemli bir yerleri olduğunun en büyük ispatı. Fakat insanlar yersiz korkuları ve cehaletleri ile maalesef bu hayvanları elimine etmek için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. Köpekbalıkları ile dalmak inanılmaz bir deneyim, bize zarar vermek amacında olmadıklarını farkettiğiniz an korku güzel bir heyecana dönüşüyor.”
Balık nüfusundaki tehlike
Bol ve sağlıklı köpekbalığının mevcudiyetine ve mercan kayalıklarının durumunun iyi olmasına rağmen balık nüfusunun oldukça az olduğunu gördüklerini ifade eden Yasemin Dalkılıç, bunun büyük bir sebebinin aşırı avlanma olduğunu ancak diğer önemli bir sebebin ise bu bölgeye gelip bir daha ayrılmayan, istenmeyen ziyaretçi ‘aslan balığı’ olduğunu belirtti. Dalkılıç “ Hint Okyanusuna ait bu vahşi hayvanlar Atlas Okyanusuna bir salgın gibi yayılarak diğer balık nüfusunun hızla azalmasına sebep olmuş. Bu bölgeye has balık türleri aslan balıklarının korkunç zehrine karşı kendini nasıl savunacağını bilmiyor ve aslan balıklarının sayısının milyonlara ulaşması ile sonucu tahmin edebilirsiniz.” diye konuştu.
Grand Bahama’dan sonra Andros ve New Providence adaları arasında yer alan “Okyanusun Dili” adı ile bilinen yere giden ekip, burada “labirent” ismi ile tanınan bir derin dalış noktasında, belgeselin “The Performance Challenge” adı verilen, Dalkılıç’ın zor bir serbest dalış denemesi yaptığı kısmı çekti.
Dalkılıç, Bahamalar’la ilgili, doğal güzelliğine hayranlık duymakla bir parça endişe karşımı bir duyguya sahip olduğunu belirtti ve “Çünkü insanların düşüncesizce doğaya verdiği zarara bu çok ücra yerde bile şahit olmak mümkün.” diye ekledi.
Belgeselin kısa versiyonları Youtube’da yayında
Tüm ulusal ve uluslararası yayın kuruluşlarında yayınlanması hedeflenen 6 bölümlük The Amazing Dives Of The World “Dünyanın İnanılmaz Dalışları” adlı belgeselin yayınlanan ilk versiyonunda Yasemin Dalkılıç, Florida’nın akıntılar nedeniyle yılda bir kaç kez dalış yapılabilen Key Largo bölgesindeki dünyanın en büyük batık savaş gemilerinden biri olan USS Spiegel Grove’e tüpsüz dalış gerçekleştirmişti. Dalkılıç, belgeselin ikinci bölümünde ise yine tüpsüz dalışla, bir sualtı yaşam alanı olan Aquarius’a inmiş, sualtını, hayvanları, mercan kayalıkların kesintisiz bir şekilde incelenebildiği, bilimsel araştırmalar ve deneylerin gerçekleştirildiği bölgede inanılmaz görüntüler çekmişti. Belgeselin 3’ncü versiyonu olan Mağaralar Şeytan Havzası’nda çekilen görüntüleriyle yine Youtube’da “The Amazing Dives of The World” başlığı altında izlenebiliyor. Bahamalar’da çekilen bölüm ise henüz montaj aşamasında.
Dünyanın gözü Dalkılıç’ta
‘Enerjini Doğru Kullan’ sloganıyla yola çıkan dünya serbest dalış rekortmeni Yasemin Dalkılıç’ın projesi günümüzün Cousteau’su dünyanın en ünlü sualtı araştırmacısı Sylvia Earle’ün de dikkatini çekmiş, Time dergisi tarafından “Gezegenin Kahramanı” unvanı verilen Sylvia Earle; CANTEK sponsorluğunda dalış yapan Yasemin Dalkılıç’ın çalışmalarını Mission Blue Vakfı’nın web sitesinde Dalkılıç’ın izniyle yayınlamaya başlamıştı.
virahaber.com