DAK-SAR, 1993 yılında Tümamiral Varol Atalay önderliğinde kurulan Denizciler Dayanışma Derneği çalışmaları kapsamında; 2001 yılında başlatılarak Marmara Denizi’nde ve İstanbul Boğazı’nda yardıma ihtiyacı olan denizcilere ve teknelere yardım eli uzatmak amacıyla tamamı gönüllülerden oluşan bir Sivil Toplum Kuruluşu'dur. Denizde başı derde giren kişilere acil yardım ve can kurtarma hizmeti veren eğitimli gönüllülerden oluşan DAK-SAR, hibe ve dernek bütçesiyle alınan tekneleriyle hizmet veriyor. İstanbul Kalamış koyunda yer alan merkezde acil yardım ve can kurtarma hizmeti vermek için 24 saat harekete hazır olarak 16, 72, 73 VHF kanalları ve telefon başında olan DAK-SAR gönüllüleri, Kalamış Koyu merkezli 12 mil yarıçapındaki alanda Sahil Güvenlik ekipleriyle koordineli olarak 3800 olayda 586 can kurtardı.
Deniz Ticareti Dergisine özel değerlendirmelerde bulunan DAKSAR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kaya; sektör temsilcilerine seslenerek hedefleri arasında sert gövdeli, kapalı kabinli, zorlu havalarda arama ve kurtarma yapabilecek, yedekleme kapasitesi yüksek yaklaşık 10 metre boyunda bir tekne olduğunu, bu doğrultuda destek beklediklerini söyledi.
Konuşmasında DAK-SAR’ın dayanışma fonksiyonunu yerine getirerek önemli bir katkı sunduğunu söyleyen Kaya, “İş bulamayan denizciler, problemi olan amatör denizciler, hukuk ve maliyeyle ilgili o kadar çok problem çözüyoruz ki. Ayrıca okullarla sürekli olarak temas halindeyiz. Oradaki çocuklar gelip bize gönüllü oluyorlar. Böylelikle dayanışma fonksiyonunu da yerine getiriyoruz. Özellikle doktor konusunda çok etkiliyiz. Bünyemizde her branştan doktor var. Şu an 350 DAKSAR gönüllüsü bulunuyor” dedi.
Eğitim sürecinden ve çalışmalarına da değinen Kaya şunları kaydetti: “DAK-SAR gönüllüleri çok düzgün bir eğitime takiben denizde pratik eğitim de yapıyorlar. Hepimiz onların eğitimleri için seferberiz. Bu eğitimlerde insanları sonuna kadar zorluyoruz. Eğitimden sonra eğitime katılan gönüllülerin 4/1 ayrılıyor, dayanamıyorlar eğitime. Kalanlar da gönüllü olarak göreve başlıyor. Gönüllüler denizi amatör ve sportif amaçla kullanan denizcilerin yardımına koşuyor. Denize açılıp zor durumda kalan bir çocuktan, 20 metre motor yat, 18-20 metre yelkenli ve balıkçılara kadar hizmet veriyoruz. Onlara denizde bir emniyet şemsiyesi oluşturduk. Bu emniyet şemsiyesini de Sahil Güvenliğin denetimi altında yapıyoruz. Liman başkanlıkları, Vali, emniyet, Kıyı Emniyeti ile yüzde yüz uyum içindeyiz. Hiçbir problemimiz yok. Zaman zaman onlardan da övgü alıyoruz.”
Denizi amatör ve sportif amaçlı kullananların daha da acemileştiğine vurgu yapan Kaya, pandeminin etkisiyle herkesin tekne aldığını ancak konuya çok hakim olmadıklarını belirtti. Denizde yaşanan kazalarda önceliklerinin mal değil can olduğuna dikkat çeken Kaya, konuşmasının devamında, artık 7/24 esaslı çalışmadıklarını kaydetti.
Pandemiden sonra insanları gece nöbette tutmak istemediklerini söyleyen Kaya, “Sezon biraz geç açıldı. Saat 11 - 12'den sonra dışarıda tekne yok. Yani biz telsiz konuşmalarından veya marina giriş çıkışından dışarıda ne kadar tekne olduğunu aşağı yukarı anlayabiliyoruz. Eskiden bize gece yarılarından sonra çok yardım talebi gelirdi; şimdi gelmiyor. Şu an bütün çağrılar saat 10'a kadar bitiyor. Çağrılar çoğaldı ama gündüze veya akşamüstüne toplandı. Bu arada icap nöbeti usulüne geçtik. Her zaman iyi yürümese de icapcı ekibimiz var. Bir kaptan en az iki vardiya. Bir çağrı olduğunda yakında olan arkadaşlar geliyorlar, denize çıkıyorlar. İkinci arama kurtarma işimiz de yakıtı biten, kayışı kopan, motoru, stop eden, aküsünü tüketen kişilerin mallarını da kurtarıyoruz. Ardından Kalamış Marina, Tuzla Marina, Pendik, Ataköy, Kurbağalıdere, Suadiye Balıkçı barınakları gibi yerlere çekiyoruz” diye konuştu.
Çeşitli spor müsabakalarında da destek olduklarını hatırlatan Kaya, şöyle devam etti: “En çok sayıda katıldığımız spor müsabakası Milli Olimpiyat Komitesi'nin düzenlediği Boğaziçi yarışı… Boğaziçi yarışına 15 yıldır 80 gönüllü 20 küsur botla giderdik. Son bir iki yıldır daha az tekneyle ve daha az gönüllüyle katılıyoruz. Onlar bizden ne isterlerse ona göre cevap vermeye çalışıyoruz. Onun dışında İstanbul Belediyesi'nin veya diğer kulüplerin yüzme yarışları var. Bütün bu yarışlarda gerek yelken gerek yüzme gerek kürek kano yarışlarında da çevre güvenliğinin yanı sıra sporcuların güvenliğini de kontrol altına alıyoruz. Son zamanlarda kontrol altına almaya giden ekiplerimizin neredeyse hepsi ya ilkyardım sertifikalı ya denizde cankurtaran belgesi almış arkadaşlarımız. Yani bunlar yüzerek atlıyorlar, insanı usulünce alıp tekneye veya işte gerekli yere çıkartıyorlar. En son Orkun diye bir arkadaşımız benim kullandığım botta suya atlayıp boğulmakta olan bir çocuğu kurtarmıştı. Yüzme yarışlarında da geçen senelerde aortu patlayan biri vardı. Arkadaşlarımız hareketsiz kaldığını hissedince çok seri bir şeklide yüzerek gittiler. Aldılar ve ambulansa götürdüler. Ama hayatını kaybetmişti maalesef.”
Bünyelerinde bulunan deniz araçlarını aktaran Kaya, “Elimizde Varol Paşa zamanından kalma iki tane özel yapım, İngiltere'den bağış olarak gelen Atlantik 21 tipi 2 çarpı 70 beygir makinası olan şişme bot var. Bu ikisi bizim ana kurtarma unsurumuz. Bunlar 7 kuvvet havalarda bile denize çıkıp mal olmasa bile can kurtaracak tekneler. Şimdiye kadar 2 kere motorlarını değiştirdik, birer kere de şişme tüplerini ve güvertelerini değiştirdik. Beraberinde 2 tane de Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nden bize zamanında İspanya'dan hibe olarak gelen kurtarma botu amaçlı iki teknemiz var. Fakat bunlar çok yıpranmışlardı. Bir tanesini RMK Tersanesi’nin desteğiyle dıştan çevirmeye çalışıyoruz. Yani elimizde eski motorlarımız var. Onları kullanıp bunlardan birini faal hale getireceğiz, diğerini de motor kuyruk bakımını yaparsak denize indirmeye çalışacağız veya motorlarını bir başka yerde kullanacağız. Onun dışında 201 numaralı botumuz var. Bu yerli bir bot. Beş buçuk metre boyunda, 2 çarpı 50 beygir makinası var. Ötekiler kadar zor, denizlere dayanıklı olmasa da o kadar çok kurtarma yaptık ki inanamazsın. Yani 300 - 500 tane kurtarma yapmıştır. 2 tane de küçük servis botumuz var. Bunlar yüzme yarışlarında yüzücü güvenliği için kullanılıyor. Bir tane kurtarma can sandığımız var. Şehir Hatları İşletmesi bize verdi. Bir iki tanede şişme botumuz var. Bir de deniz kuvvetlerinin bize zamanında hibe ettiği en az 70 yıllık yedekleme teknemiz var; ancak yedekleme teknemiz çok eski. 70 yıllık. Her an ikiye bölünecek diye korkuyorum. Sürekli bakım halinde. Motoru sık arıza veriyor. Her şeyi yaptıra yaptıra bunu kullanmaya çalışıyoruz. Ancak bu palamar botu saatte en fazla 7 mil sürat yapıyor” dedi.
Doğal afetlerde de DAKSAR’a büyük iş düştüğünü belirten Kaya, deneyimlerinden şöyle bahsetti: “Burgazada da büyük yangın çıkmıştı. O yangında buradan oksijen tüpü, doktor, ilk yardımcılar gitti ve dönüşte maalesef bir tane cenazeyi buraya getirdik. Ondan önce Heybeliada'da yangına gittik, arkadan oraya personel naklettik. Deprem için de çok hazırlıklarımız var. Zaman zaman bazı kurum ve kuruluşlarla temas halindeyiz. Botlarımız her zaman göreve hazır. Ama tabii depremin saati biliyorsunuz belli olmadığı için deprem olduktan sonra arkadaşlarımız buraya gelebilirlerse en az iki hızlı bot ve en az bir palamar botu göreve çıkıp; yaralı insan, doktor, kazazede, emniyet mensubu malzeme her şey taşıyabilir.”
Adım adım etkinliğine katılarak burada belli bir miktar bağış topladıklarını ve etkinliğe katılan sivil toplum kuruluşları içinde rekor bağış topladıklarının altını çizen Kaya, “Amacımız DAK-SAR’a güvenli bir tane kurtarma botu alabilmek. Bu kurtarma botu hem ambulans bot işini görecek hem depremde daha hızlı olduğu için ve daha kapasiteli olduğu için çok daha fazla malzeme ve insan taşıyabilecek. Ayrıca yedeklemeleri kapalı ve denize dayanıklı olduğu için çok daha güvenli yapabileceğiz. Böyle bir bot hayalimiz var. Onun için orada koştuk. Adım adım yöneticilerin söylediğine göre ilk defa katılan bir sivil toplum örgütü için rekor seviyede bağış topladık. O bağış da tabii valilik denetiminde olduğu için şu anda bankamızda bloke duruyor. Bu botu inşa çabalarına başladığımızda yeni botun şanzımanlarını alarak oradan para harcamaya başlayacağız inşallah” dedi.
Vira Haber