Ange Assistance olarak 7/24 tıbbi yardım sağladıklarını ve zamanında tedavinin aciliyetini anlayarak, günün her saati en iyi desteği ve yardımı sağlamak için geliştiklerini ifade eden Gökçe Şengezer, şirketin kuruluş hikayesini şöyle anlattı: “Ben eğitimimi yurt dışında, ABD’de psikoloji üzerine tamamladım. Babam da Albay Nöroloji Uzmanı olarak görev yaptığı için sağlık sektörünün içerisinde büyüdüm. Aslen Kuşadalıyız, yani turizmin kalbinin attığı yer… Ülkeye dönüşümü takiben de hem sağlık, hem turizm alanında aktif olarak görev yapmak üzere sağlık asistanlığı meslek hayatıma başladım. Yaklaşık 13 senedir sektörde faal bir şekilde hizmet veriyorum. 2018 yılında İstanbul’a taşındım ve sonrasında kendi firmamı kurarak yolumu çizdim. Burada tanker, kargo ve tersane gemilerine de sağlık alanında hizmet vermeye başladım. Yaklaşık beş senedir İstanbul’dayım. Kuşadası ve İstanbul olmak üzere iki yerde ofisimiz bulunuyor.”
Türkiye’de, yoğunluklu olarak liman şehirlerinde tüm hastalara birebir asistanlık hizmeti sunduklarını dile getiren Gökçe Şengezer, “Acenteler, yurtdışı sigortaları bize hastalık ya da kaza ile ilgili konuda haber verir. ‘Şu saatte, şu şikayetle hastamız, şu lokasyondan alınacak’ derler. Biz onlara normal araç, ambulans vs. vakanın durumuna göre ne lazımsa onu sağlarız. Hastaların, hastanede işlemlerin çok hızlı yapılmasını, kendi dilinde tercümanlık hizmeti almasını, yatışı sırasında refakatçi ve gerekiyorsa ülkesine dönüşü sırasında medikal eskortunun organizasyonunu, uçak veya hava ambulansını, günlük olarak medikal raporlamasını gerekli mercilere yapmak ana hizmetlerimiz arasında yer almaktadır. Uzman, genç ve dinamik kadromuz ile yurdun dört bir yanında ve Boğazlarda kesintisiz hizmet sağlayabiliyoruz” diye konuştu.
“Hasta en doğru tedaviyi, en doğru hastanede alır”
Meslek hayatı boyunca birçok hasta operasyonunu sorunsuz bir şekilde başarıyla tamamladıklarını belirten Gökçe Şengezer, “Mesela transit geçişte şu sıralar arka arkaya hasta tahliyesi gerçekleştirdik. Gemi transitte hastayı acil çıkarmaları gerekiyor. Biz Tele Sağlıkla iletişimde kalıyoruz her zaman, hızlı olması açısından. Bot ile kıyıya transferi sağlanan hastayı hızlı bir şekilde lokasyondaki en yakın hastaneye sevk edilmesi hayati önem taşır. Armatörler yabancı oldukları için ve bunların da bağlı oldukları yurt dışındaki sigortaları için hepsine İngilizce raporlama yapıyoruz. Gerekli olmayan hiçbir işlem yapılmaz. Hasta en doğru tedaviyi, en doğru hastanede alır” dedi.
Başından geçen zor bir operasyonu aktaran Gökçe Şengezer, en zor operasyonların Çanakkale Boğazı’nda gerçekleştiğini belirtti. Tele Sağlıkla iletişimde kalıp, gemiye çok hızlı bir şekilde bot göndermenin önemine vurgu yapan Şengezer şöyle devam etti: “Bir seferinde Çanakkale Boğazı’ndan geçişte hasta kalp krizi geçiriyordu. Botu gönderip, kendisini karaya transfer ettik. Ancak Çanakkale’deki özel hastanede anjiyo ünitesi yoktu. O yüzden eğitim araştırma hastanesine gönderdik, ilk müdahaleyi orada yaptılar. Bu arada operasyonel anlamda kruvaziyer gemi çok farklı, tanker ve kargo gemileri çok farklıdır. Hepsinin kendine özgü operasyon işleyiş şekli vardır. Türkiye’de P&I kulüp mümessilleri devreye girer. Amaç yurtdışında armatöre durumu bildirmektir. Onlardan da hızlı bir şekilde onayınızı almanız gerekir. Çünkü saniyelerle yarışıp risk alıyorsunuz. Biraz önce bahsettiğim kalp krizi geçiren hastayı risk alıp İstanbul’a ya da daha yakın bir özel hastaneye getiremezdim. Orada eğitim araştırma hastanesinde ilk müdahalesi yapıldı. Daha sonra hastayı gerekli izinler alınarak yoğun bakımda ziyaretine gittim ve kısa bir süre de olsa ailesi ile görüntülü iletişimini sağladım. Ardından hastayı tedavi ve takibi için İstanbul’a transfer ettirdik. Bu pandemi sürecinde olan bir operasyondu. Hindistan’a medikal eskort eşliğinde gitmesi gerekiyordu. Vakaya, vizesi olan uygun bir doktor bulmamız lazımdı. Network ağımız çok geniş, çünkü 13 senelik bir tecrübeye sahibim. Tedavisi tamamlanan hastamızın gerekli dönüş işlemlerini başlatıp, kardiyoloji ve anestezi uzman doktor eşliğinde ertesi gün hastayı kendi ülkesine teslim ettik.”
Bir diğer örneği de paylaşan Gökçe Şengezer, “Yine pandemi sürecinde bir personele halat çarptı. Gemi, limandan iki saat uzaklıkta, açılmıştı. Tele Sağlık ile iletime geçip, hemen botu ve kara ambulansını organize ettik. Aralık ayı, malum hava şartları... Zorlu, fakat başarılı bir süreç sonucu hastaneye transferi yapılan ve gerekli müdahalesi tamamlanan hastayı acil ameliyata aldık. Femur kırığı tanısı ile operasyona alınan hastada tespit edilen pıhtı atması sonucu acil kan transfüzyonu desteği gerekti. Yine geniş network ağımız sayesinde hızlı bir şekilde hastaneye operasyon sırasında gerekli ünite kan transfer ettik. Ülkesinden, yakınlarından ayrı, başka bir dilin konuşulduğu yabancı bir ülkede hasta olmak bence hayatta bir insanın başına gelebilecek en zorlu tecrübe. İki buçuk ay suren serüven sonucu hastamıza sağladığımız her türlü destek ile sağlığına kavuştu. Mutlu bir şekilde sevenlerine uğurlamak da, bizler için sonsuz mutluluk kaynağı oldu” diye konuştu.
Ange Assistance olarak aynı zamanda kruvaziyer gemi personeli ve yolcularına da hizmet verdiklerinden bahseden Gökçe Şengezer, kruvaziyerin farklı bir işleyişi olduğunu belirtti. Hastaları yormadan sigortalarına ulaştıklarını ve garanti sürecini hızlandırdıklarını söyleyen Şengezer, “Gemi acentesi, yurtdışı sigorta firması ve hasta arasındaki bilgi akışı tarafımızca sağlanırken, eş zamanlı günlük İngilizce medikal raporlama, ödeme işlemleri vs. hepsinin sürecinde aktif rol alıyoruz, çünkü sigorta süreci de zor bir süreç. Türkiye’de sayılı kruvaziyer firması var ve biz bunların bir kısmı ile çalışıyoruz. Umarız ki, ileriki süreçte portföyümüze yenileri eklenir” dedi.
“İnsan sağlığı hayatın yapı taşıdır”
İşin zor kısmını da değerlendiren Gökçe Şengezer, şunları ifade etti: “Zamanla yarışıyoruz; doğru ve hızlı karar vermemiz, süreci çok iyi yönetmeniz gerekiyor. Medikal direktörümüz eşliğinde en doğru tedaviyi, en doğru hastanede alması için karar mercii biz oluyoruz. Tabii en güzel kısmı da hastaların iyileştiğini görmek… Ben hep irtibatta kalıyorum zaten. Bir kruvaziyer gemisinde beyin tümörü olan bir hastamız vardı, Amerikalı yaşlı bir çift. Zorlu bir yoğun bakim süreci geçiren hastanın eşinin hep yanındaydık. Operasyon sonrası sağlığına kavuşan hasta ve yakınımızı ülkesine gönderdikten sonra devam eden süreçte desteklerimizi sürdürdük. Sonrasında Amerika’daki hastane ve doktor ile gerekli prosedürü yerine getirerek, alınan tümör örneğini yasal onaylar eşliğinde incelenmek üzere Amerika’ya gönderdik. Kısacası daha sonraki süreçleri de takip ediyoruz. Bunun gibi nice örnek sayabiliriz. Tabii ölümler de oluyor; bu gibi durumlarda da yakınlarına psikolojik desteğimizi sağlıyor, cenaze işlemlerini yaparak, cenazeyi ülkelerine gönderiyoruz.”
Şirketin hedeflerine dair konuşan Gökçe Şengezer, yeni kurulmuş bir şirket olmalarına rağmen çok yol kat ettiklerini, daha fazla insan tanıyıp daha fazla hayata dokunmak istediklerini kaydetti. İnsan sağlığının hayatın yapı taşı olduğuna dikkat çeken Şengezer, hizmet verdikleri alanın niş bir iş olduğunu söyledi.