Çanakkale Zaferi’nin 97. Yılı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü tarafından ortaklaşa düzenlenen “Çanakkale’de Bir Garip Mezar: Mülazım-ı Evvel Mehmet Nazif Efendi” başlıklı konferans ile kutlandı.
16 Mart 2012 günü Çakabey Deniz Feneri Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Çanakkale Zaferi’nin 97. Yılı Konferansı ve “Atatürk ve Deniz” temalı fotoğraf sergisi İzmir Valiliği, İzmir Milletvekilleri, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, İzmir Emniyet Müdürlüğü, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Deniz Ticaret Odası yetkilileri, sektör temsilcileri, Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim elemanları, idari personeli ve öğrencilerinin katılımıyla coşkulu ve duygusal bir birliktelikle gerçekleştirildi.
Konferansa Afganistan’ın Kabil kentinde düşen helikopterde şehit olan 12 şehidimizin ve tüm şehitlerimizin aziz ruhları için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlandı.
Konferansın açılış konuşmasını Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzüngerçekleştirdi. Füzün, konuşmasına, duyduğu heyecanı dile getirerek başladı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım’ın üniversitelerine sürekli ziyaretlerde bulunduğunu ve her ziyaretinde büyük destekler verdiğini belirten Füzün, bu vesileyle sayın bakana teşekkürlerini sundu. Şehitlik mertebesinin bir insanın ulaşabileceği en büyük mertebe olduğunun altını çizen Füzün, insanın hayatı boyunca iki şeyi hep arzuladığını bunlardan birinin sürekli heyecan ve haz yaşamak diğerinin ise ölümsüz olma isteği olduğunu kaydetti. Şehitlerin vatan uğruna bu iki arzudan da vazgeçtikleri için çok değerli olduklarını kaydederek kutsal kitabımızda şehitlerin ölümsüzlüğünün vurgulandığını dile getiren Füzün, konuşmasına vatan savunmasında can veren tüm şehitleri şükranla anarak son verdi.
Daha sonra söz alan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Çanakkale Zaferi’nin 97. Yıldönümü sebebiyle toplandıklarını, bu zaferin Türk İstiklal Savaşı zaferinin en büyük habercisi olduğunu söyledi. Çanakkale’nin sömürgecilerin son hedefi olduğunu vurgulayan Yıldırım, bu savaşla İtilaf Devletleri’nin 3 kıtadaki Müslüman Türk varlığını yok etmeye çalıştıklarını ancak kalbi vatan sevgisi, iman gücü ve bayrak aşkı ile dolu olan Türk insanının bu emelin gerçekleşmesine izin vermediğini belirtti. Savaş yıllarında İstanbul Üniversitesi’nde sınıfların açılamadığını hatırlatan Yıldırım, her bir vatan evladının adeta devleşerek bu zaferin kazanılmasına katkı sağladığını sözlerine ekledi. “Çanakkale Geçilmez” sözünün aslında derin anlamlar içeren bir söz olduğunun altını çizen Yıldırım, bu mesajın Müslüman Türkler tarafından iyice algılanması gerektiğini ve insanlığın kaderini değiştiren bir mesaj olduğunu söyledi. “Eğer Çanakkale geçilseydi, şu anda tüm dünyada var olan 83 milyon Müslüman Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başka milletlerin boyunduruğunda yaşamak zorunda olacağını” belirten Yıldırım, “Çanakkale Geçilmez” mesajının tüm dünyaya Müslüman Türk varlığının devamını haber veren bir mesaj olduğunu belirtti. Bu toprakların bedelinin çok ağır ödendiğini söyleyen YILDIRIM, bizlere düşen görevin bu mukaddes toprakları büyük Atatürk’ün hedefi olan muasır medeniyetler seviyesine hatta daha da ötesine ulaştırmak olduğunu sözlerine ekledi.
Yıldırım, bugün Türkiye’nin her şehrinde en az bir üniversite olduğunu, toplamda 165 üniversitenin, 3 milyon öğrencisi ve 120.000 akademisyen ile hizmet verdiğini belirterek, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin İzmir’in önde gelen üniversitelerinden biri olduğunu ve ellerinden gelen desteği fazlası ile verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini vurguladı. İzmir’i her alanda yücelteceklerini belirten Yıldırım, İzmir’in yüksek potansiyele sahip bir şehir olduğunu sözlerine ekledi. Çanakkale’de Mehmetçiğin yaralanan düşman askerini sırtında taşıyarak tüm dünyaya bir insanlık dersi verdiğini belirten Yıldırım, böylesine anlamlı bir günü genç hafızalarda taze tutmak adına düzenlenen bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu. Mehmet Akif’in Çanakkale üzerine yazdığı şiirlerinden kısa bir dörtlük okuyan Yıldırım, çocuklarımıza milli benlik duygusunun benimsetilmesinin gerekliliğini vurgulayarak sözlerine son verdi.
Ardından söz alan Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal ARI, “ Çanakkale’de Bir Garip Mezar: Mülazım-ı Evvel Mehmet Nazif Efendi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumuna Çanakkale Savaşı’nın gizli kalmış birçok noktasının olduğunu vurgulayarak başlayan ARI, bir tarihçi olarak bu karanlık noktaların aydınlatmasının boynunun borcu olduğunu belirtti. Yapacağı sunumun hikayesini anlatarak sunumuna giriş yapan ARI, bu araştırmasının Atatürk’ün yazmış olduğu bir mektubun ellerine geçmesi ile başladığını, uzun araştırmalar sonucunda nihayete erdiğini dile getirdi. Atatürk’ün, Mülazım-ı Evvel Mehmet Nazif Efendi’nin şehit olmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren mektubundan yola çıkarak, mektubun içerisinde yer alan bazı şifreleri okuyarak Mehmet Nazif Efendi’nin hangi tabur ve bölükte savaştığını çıkarımladıklarını, bununla birlikte Genelkurmay arşivlerinde kendilerinin bir fotoğrafına ulaşabildiklerini belirtti. Şu anda Çanakkale sırtlarında yatan Mehmet Nazif Efendi’nin tam ölüm tarihinin bu araştırma neticesinde düzeltilerek mezar taşına işlendiğini belirten ARI, sunumunda Atatürk’ün anılarına da yer vererek Atatürk’ün ne kadar ileri görüşlü bir asker olduğunu vurguladı.
ARI’nın sunumunun ardından Çanakkale Zaferi’nin 97. yılı anısına düzenlenen “Çanakkale’de Bir Garip Mezar: Mülazım-ı Evvel Mehmet Nazif Efendi” başlıklı konferans sona erdi.
virahaber