Bursa'da inşaatı başlayan ve 2015 yılında tamamlanması planlanan Nilüfer Ticaret Merkezi Cami, Türkiye’nin ilk yenilenebilir enerji camisi olacağa benziyor. Projenin mimari Çelik Erengezgin caminin, diğerlerine de örnek olacağını düşünüyor. Camii, üzerine konulacak güneş panelleri ve minarelerindeki rüzgâr türbinleri ile enerji; biriktireceği yağmur ve kar suları ile su ihtiyacını karşılayacak. Erengezgin, bir sonraki aşamada ise namaz kılınırken, zeminde oluşan enerjiden elektrik üretmek istiyor. Avrupa’da yenilenebilir enerjinin birçok farklı örneği olduğunu dile getiren Erengezgin, Türkiye’de de böyle projelerin rahatlıkla yapılabileceğini dile getirdi. Kendi elektrik ve su ihtiyacını karşılayarak, fazlasını da devlete satacak cami projesinin, diğer camilere de örnek olmasını istediğini dile getiren mimarın, alternatif enerjinin kullanımı konusunda birçok farklı projesi bulunuyor.
CAMİİLERDEN 400 MW
Türkiye’de güneş enerjisi konusunda önde gelen isimlerden iRES Enerji Kurucu Ortağı Ateş Uğurel, Türkiye’de yaklaşık 80 bin cami olduğunu belirterek, “Bu camilerin sadece yarısına 10 kilovat (kW) gücünde bir güneş enerjisi kurulsa, 40 bin ile 10 kilovatı çarptığınızda, sadece camilerde 400 MW kurulu güce ulaşabiliriz. Bu rakam da 2013 yılında verilmesi beklenen toplam 600 MW güneş enerjisi lisansına çok yakın bir değer” diye konuştu.
ÜÇ NİMET FAYDASI
Nilüfer Ticaret Merkezi Cami’nin mimari Erengezgin ise lisanssız elektrik üretimi uygulamasından faydalanmak istediklerini belirterek, şöyle konuştu: “120 kW bir elektrik üretimi olacak, ancak caminin ihtiyacı yaklaşık 50 kW. Elde edilecek elektriğin fazlası uygulama kapsamında devlete satılabiliyor. Bütün camiiler kıbleye bakıyor. Güney demek güneş demek. Güneş demek, enerji demek.” Erengezgin maliyet farkı hakkında ise “Ek maliyet 100 metrekarelik bir yapıda, yüzde 30-40’ı bulur. Bin metrekarelik bir yapıda ise yüzde 15-20’lere düşer. Bu camii ayda yaklaşık 950 lira elektrik faturası ödüyor. Bu rakamı 10 yılla çarptığında, zaten kendi kendini amorti etmiş oluyor.”
Her yerden başvuru yağıyor
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, camilerde yenilenebilir enerjiden faydalanılması konusunda, şu değerlendirmeyi yaptı: “Sadece camiler değil, Milli Eğitim’e bağlı ve özel okullar, üniversiteler, spor solanlar gibi her türlü yerden, tesisten, işletmeden kendi elektriklerini üretmek için elektrik dağıtım şirketlerine yüzlerce başvuru yapılıyor. Bu durumu ‘enerjinin tabana yayılması hareketi’ olarak adlandırabiliriz. Şimdiden toplamda kaç megavatlık tesis kurulacak, ne kadar elektrik üretecek diye bir hesaplama yapmak, kestirimde bulunmak zor. EPDK olarak çıkardığımız ikincil mevzuatın ardından vatandaşların bu konularda fizibilite çalışmalarına başladığını, yapacakları yatırımı ne kadar sürede geri alacaklarını hesaplattıklarını biliyoruz. ”
NAMAZDAN CEP TELEFONUNA ELEKTRİK
Projeyi Diyanet İşleri Başkanlığı ile paylaştığını ifade eden Erengezgin, şöyle devam etti: “Diyanet, projeye olumlu yaklaştı. Diyanet kadrosundaki bir elektrik mühendisi ise namaz kılarken ortaya çıkan basınç enerjisinden elektrik üretebilir miyiz diye sordu. Namaz kılınan zeminde oluşan enerjiyle elektrik üretip, cemaate ‘Çıkarken cep telefonlarınızı şarj edebilirsiniz, bu enerjiyi siz ürettiniz’ diyeceğiz. Bu şu anda projede yok ancak uygulamak istiyoruz. Neden olmasın?
virahaber.com