Denizin kokusunu, dalga sesini adeta hissettiren Günen için New Yorklu bir sanat eleştirmeni, şu ifadeyi kullanmış: “Dünyanın birçok ülkesinde deniz resimleri gördüm ama balansa bu kadar hakimini ilk defa görüyorum.”
Mustafa Günen, kendini sanata adayan bir ressam. Özellikle deniz resimleri yapan 58 yaşındaki Günen, tablolarındaki ıslaklığı, deniz kokusunu ve dalgaların sesini adeta hissettiriyor. Bu yüzden de sanat eleştirmenlerine göre o, 200 yıldır görülmemiş bir su tekniği kullanan ve dünyanın en iyi deniz resimlerini ortaya çıkartan bir isim. Ayrıca dünyanın en önemli müzayede evlerinden Christie’s’te resmi satılan ilk Türk ressam.
Günen, 12 yaşındayken karakalemle çizgi roman yaparak sanata adım atmış. Resim boyası almaya parası yetmediği için bir süre duvar boyalarıyla resim yapmış. Babası, ‘ressamlıkta para yok, işsiz kalacaksın’ diyerek boyalarını döküp, oğlunu mobilyacılığa yönlendirmiş. Buna rağmen hem babasının mobilya atölyesinde çalışıp hem de resim yapmayı sürdürmüş. Ta ki bir koleksiyoncu onu keşfedinceye kadar. Koleksiyoncunun yönlendirmesiyle yeni aldığı evini, daha içine oturmadan satıp resim malzemelerine yatırmış. O günden sonra da hayatının yönü değişmiş. İstanbul ve Ankara’da 24, New York, Londra ve Canterbury gibi şehirlerde ise 6 sergi açan Günen dünyanın en iyi deniz ressamları, tabloları da en iyi deniz resimleri arasında gösteriliyor.
Denizi, dalgaları tatillerde gördüğünü dile getiren Günen, hiç görmediği halde açık denizdeki dalgaları çok iyi çizdiğini söyleyen kaptanların ‘mutlaka açık denizlere gitmişsindir, yoksa bu kadar güzel çizemezsin’ dediğini anlatıyor. O ise yeteneği için ‘Her Şeyin Sahibi’ni işaret edip, “Allah vergisi” yorumunu yapıyor. New York’taki sanat eleştirmenlerinin su tekniğini kullanmasından övgüyle söz ettiğini anlatan Günen, “Deniz resmi yapmak için hidrodinamiği, balansını ve perspektifi çok iyi bileceksiniz. Doğru rengi iyi bileceksiniz.” diyor. Şimdiye kadar sarı, siyah, lacivert, kırmızı ve beyaz dışında renkte boya satın almadığını söyleyen Mustafa Günen, hassas karışımlarla bu 5 renkten 700 renk çıkardığını ifade ediyor. Tablolarında ıslaklığı, kokuları ve dalgaların sesini hissettirdiğini anlatan Günen, eserleriyle ilgili şunları kaydediyor: “Tablolarıma bakınca ağızlarına tuz tadı geldiğini söyleyenler var. Benim denizlerimde su ağırlık taşır. İnsan figürleri küçük kalır. New Yorklu sanat eleştirmeni ‘dünyanın birçok ülkesinde deniz resimleri gördüm ama balansa bu kadar hakimini ilk defa görüyorum’ dedi.” Resim sanatının gün içinde uzun süreli denemeler gerektirdiğini belirten Günen, bir yandan farklı bir iş yaparken resim de yapmak isteyenlere bir nasihati var: “Böyle yaparsanız sanatınız gelişmez.”
Koleksiyoncu ve sanat danışmanı Naci Terzi, usta ressam için yazdığı biyografide onun sanatıyla ilgili şunları söylüyor: “Mustafa Günen’in yaptığı deniz tablolarını izlerken denizlerin berraklığını dalgaların sevgiliye koşan bir âşık gibi sahile hücumunu ve denizlerin feryadının sevincini fırça ile ifade eden bir şair olduğunu görürsünüz. Onun itinalı ve bilinçli tuşlarla gökyüzünün sonsuz derinliklerini gösteren fırçası, dalgaların gazaplı ve tehevvürlü hücumlarını keşfedilmez bir renk armonisi ile ifade edişi her ressamın yapamayacağı bir kabiliyetin ve bir Allah vergisinin ürünüdür.”
virahaber.com