Bu canlı denizlerin beyni

Ahtapot, insanlara benzeyen yönleriyle “denizlerin beyni” takma ismini tam olarak hak eden zeki canlılardan birisi…

Derin mavi sualtı dünyası sahip olduğu özel adaptasyonları ile kafalarımızı karıştırmaya devam ediyor…

Ahtapot, okyanuslar altındaki gizemli dünyanın omurgasızları arasında en büyük ve en karmaşık merkezi sinir sitemine sahip olan canlılardan biri olarak tanımlanır. Beynindeki loblaşmanın insan beynindeki kıvrımlara benzediği ve bilgi depolama ile hatırlama işlemlerindeki kabiliyeti nedeniyle denizel ekosistemlerin farklı canlılarından olmaması için hiçbir neden yok. Ahtapotların zeki olduklarına dair kanıtlar aradığımızda, bilimsel çalışmalar bizi davranış bilimine çekiyor. Herhangi bir tehlike anında saniyeler içinde renk değiştirmesi, vücudunu şişirip dikkat çekmek ve görünürlüğü azaltmak amacıyla mürekkebini salması, sualtında yapılan onca manevra, farklı yönlere yüzüşler ve aniden dip bölgenin rengine bürünme gibi davranışlara baktığımızda zekice hareketler demekten kendimizi alamayız…

Ahtapot beyni, dikey ve kıvrımlı 10 adetten fazla lobdan oluşur ve bu loblar öğrenilmiş davranışları saklamak için evrimleşmiş gibidir. Ahtapotların beyni adeta öğrenilmiş bilgi deposu olarak kullanılır. Yapılan çalışmalar bu hayvanların sade bir hafıza ve öğrenme kabiliyetlerinin olduğunu gösteriyor. Şekil, renk yoğunluğu ve yapısını çok iyi algılama yetisine sahiptirler. Birçok canlının beyin özelliklerinden biri olan, belirli fonksiyonların beynin sağ veya sol yarımküresinde yerleşmiş olması prensibini (lateralization) kafadanbacaklılarda görmekteyiz ve bu özel durum, kafadanbacaklı yumuşakçalar ile omurgalı canlıların beyin anatomileri arasında benzerlikler olduğunu kanıtlar nitelikte.

Ahtapotların kalbi de çoğunlukla kafalarımızı karıştırır. Çünkü üç adettir. Her biri, kan akışının düzenli çalışabilmesi için elzem derecede önemlidir. İnsanlarda dört odacıklı kalp, kanın alınıp dağıtılmasında sorumludur ve bu işi mükemmel yapar. Ahtapotta ise bir ana kalp (sistemik kalp) ve solungaçlara yakın konumlanmış boyutça daha küçük iki kalp daha bulunur. Küçük kalpler, insan kalbinin sağ lobunun yaptığı görevi üstelenmiştir. Kan, bu iki kalp yardımıyla solungaçlara, yani karbondioksitten arınıp oksijence zenginleşeceği yere pompalanır, devamında oksijen bakımından zengin halde sistemik kalbe gönderilir. Sonrasında ise sistemik kalp yenilenmiş kanı ahtapotun vücuduna gönderir. Elbette ki, burada oksijeni tutan protein, insanlardaki hemoglobin değil hemosiyanindir.


 

virahaber.com / Barış Özalp

GÜNCEL Haberleri

Ege ve Akdeniz'de Balıkçılığı İzleme Çalışmaları Muğla'da Devam Ediyor
Bodrum-Kaş Arası Denizlerde Fırtına Uyarısı
Türkiye’nin En Büyük Balıkçı Barınağının Yüzde 70'i Tamamlandı
Deprem Bölgesinde Görevini Tamamlayan Yaşam Gemisi Yalova'da Bakıma Alındı
Ege Denizi İçin "Sarı" Uyarı