Bozkırlı Olmaktan DENİZCİ Olmaya Geçme Zamanı (*)
Yelken ve tekne denildiğinde, ilk tepkiler ''benim o kadar bütçem yok, çok pahalı, ben fabrikatör müyüm? “Ooo!! Onun direği benim yıllık kazancımı aşar, nereye bağlayacağım?”,”bu iş zengin işi'' veya buna benzer ifadelerle karşılaşılıyor. Basında ve televizyonlarda izlediğimiz deniz aşığı dostlarımızın çoğunlukla çocukluk yaşlarında denizle haşır neşir olduklarını duymaktayız. Deniz, Yelken ve Tekne konusunda yanlış düşüncelerimizi bu ve bunlara benzeyen duyumlardan gelen algılamalar etkilemektedir.
Hangimiz deniz kıyısında gezinirken gördüğümüz teknelere gıptayla bakarak iç geçirmiyoruz? Ardından da yukarıda yazdığım ifadelere benzer bir düşünce aklımızdan geçmiyor mu?
Amatör denizciliğin gelişmesi, sadece büyük ve pahalı teknelere sahip olmakla gerçekleşmeyecektir. Kendi sınırlı bütçeleriyle gençlerin, denizi seven ama hâlâ denize karadan bakanların küçük teknelerle denizde olması bu konuda daha hızlı yol almamızı sağlayacaktır. Özellikle okul çağındaki gençleri bu konuda teşvik ederek denizde olmalarını sağlayabilirsek gelecekte içlerinden deniz kahramanlarının çıkma oranı artacaktır.
Yelken ve Amatör Denizcilik ne çok pahalı bir uğraştır ne de, illaki çocukluktan beri bu işin içinde olmayı gerektirir. Özellikle her yaşta yapılabilen bir spor dalıdır. Birçok dernek, spor kulübü, kişi, kurum ve kuruluş bu konuda muhteşem çalışmalar yapıyorlar. Onları çabaları ve verdikleri destek için kutluyor ve saygıyla önlerinde eğiliyorum.
Devamlı ahkâm kesiyordum denizlerimiz neden böyle, neden benim ülkemde amatör denizciler az diye? Ahkâm kesmeyi bırakıp bir şeyler yapmalı dedim ve “Her Mahalleye Bir Yelkenli” nasıl edindirilir diye düşünürken; bunun düşünceden eyleme geçmeden olmayacağı aklıma dank etti ve kafamı da artık kumdan çıkardığım için, tek başıma, kendi yaptığım Devekuşu adlı 4.90 metre boyunda yelkenli ile bu amaç için 19 Mayıs 2012 tarihinde 176 gün sürecek bir kıyı gezisine çıkmaya karar verdim: 19 Mayıs'tan- 29 Ekim'e tek başına Cumhuriyet Gezisi’ sinde kullanılacak Devekuşu adlı kendi yaptığım teknenin 23 Nisan 2012 de suyla buluşmasından sonra Tekirdağ’dan başlayarak Barbaros, Kumbağ , Hoşköy ,Mürefte ,Şarköy, Gelibolu, Eceabat, Kilitbahir, Seddülbahir, Kabatepe, Koruköy, Mecidiye, Yaylaköy, Sultaniçe ,Enez’e kadar yaklaşık 200 deniz mili yol kat ettikten sonra aynı güzergahı takip ederek Sedüllabahir’e dönüş. Dönüş yolu da 100 deniz mili olarak düşündüğümüzde toplamda 300 deniz mili kat edilecektir.
Seddülbahir’den kıta değiştirerek Asya’ya Kumkale’ye geçip güneye doğru Kumkale,
Yeniköy , Kumburnu, Geyikli, Bababurun, Sivrice, Behramkale, Küçükkuyu, Altınoluk, Akçay, Burhaniye, Alibey, Ayvalık ve çevre adalara da uğrayarak Dikili, Yeni Foça, Eski Foça, İZMİR. 9 Eylül de İzmir’in kurtuluşu etkinliklerine katılabilmek için varış tarihine göre Urla, Mordoğan, Karaburun’u ziyaret ederek dönüş için hazırlık yapmaya başlanacak Çanakkale-İzmir arasında kat edilmiş olan mesafe (Urla ve Karaburun ziyaretlerini de kattığımızda ) yaklaşık 450 deniz mili, Tekirdağ’dan itibaren de Toplam 750 deniz mili yapmış olacağız.
İzmir’in kurtuluşu etkinliklerinin ardından aynı rotayı takip ederek Çanakkale’ye ulaşmak olan hedefimize yaklaşık 300 deniz mili yaparak varmış olup toplamda 1050 deniz mili yapılmış olacaktır.
Çanakkale Boğazından Marmara’ya girişten itibaren Anadolu kıyılarını Umurbey, Lapseki, Çardak, Şevketiye, Kemer, Değirmencik, Aksaz, Karabiga, Misakça, Edincik, Erdek, Ocaklar, Narlı dan sonra Avşa ve Marmara adalarını ziyaret ettikten sonraOrmanlı,Ballıpınar,Çayağazı,
Karşıyaka, Tatlısu, Aşağıyapıcı, Bandırma, Dutliman,Yenice, Kurşunlu, Bayramdere, Zeytinbağı, Kumyaka, Mudanya, Güzelyalı, Kurşunlu, Engürücük, Gemlik, Büyükkumla, Fıstıklı, Armutlu, Esenköy, Çınarcık, Yalova, Altınova, Karamürsel, Ereğli, Halıdere, Gölcük, İzmit, Derince, Hereke, Tavşancıl, Dilovası, Darıca, Tuzla, Sedefadası, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kınalıada’yı da ziyaret ederek İstanbul’a ulaşmış olacağız. İstanbul da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarına katıldıktan sonra Marmara’yı Ayrupa kıtasına yakın seyirle geçerek; Büyükçekmece, Mimarsinan, Selimpaşa, Marmaraereğlisi’ni takiben 10. Kasım 2012 günü Tekirdağ a varışımızla Marmara denizinde yaklaşık 650 deniz mili Toplamda 1700 deniz mili yol kat etmiş olacağım.
Okullar ve Çocuk Esirgeme kurumları başta olmak üzere isteyen herkese önerdiğimiz kolay yapılabilecek üç tekne modelinden kendi seçtikleri tekne planını talep ettikleri takdirde kendilerine ücretsiz posta ile yollayacağız, gezinin rotasında uğradığımız yerlerde ise bizzat paylaşacağız. İstedikleri takdirde teknik bilgi sağlayacağız. Özellikle okul ve kurumlarda yapılması planlanan teknelere yapımı için sponsorlarımızdan gelecek imkânlarla malzeme desteği sağlayarak, gençlerin elleriyle yaptıkları teknelere destek olacağız. Önerdiğimiz planlara göre yapılacak teknelerin yaklaşık maliyeti 400–2000 TL arasındadır. Sponsor olmak isteyen dostlarımızı kendi teknesini yapmak isteyen dostlarımızla buluşturarak birinci elden malzeme, boya veya ihtiyaca göre nakit desteklerini yapmalarına olanak sağlayacağız.
Belirlenen rota da yaşayan ve tüm deniz dostlarını okul ve diğer kurumlarla iletişime geçerek gençlerin denizle buluşmalarına bir imkân sağlamak adına projeye destek vermeye davet ediyorum.
Gezinin amacı ve hedefi:
Yaklaşık 1700 deniz mili kat edilirken 146 noktaya uğramayı öngörmekteyim. Her menzilde “Her Mahalleye Bir Yelkenli” projesi anlatılıp gençlerce yapılması önerilen tekne planları ücretsiz olarak paylaşılacak, yörenin denizcilikle ilgili sıkıntıları ve çözüm önerileri hakkında değerli deniz dostlarıyla sohbetler gerçekleştireceğim.
Gezi boyunca gerçekleştirecek çabalar sonucunda en az 10 eğitim kurumunda öğrencilerin kendi teknelerini yapmalarını ve destek vermeyi hedefliyorum.
(*) Çetin Altan’ın 1981 tarihli Milliyet gazetesinde makale başlığı
İsmail ORUÇ