Borusan Lojistik Genel Müdürü Serdar Erçal, pandemiyle birlikte gündeme gelen konteyner krizinin, Borusan için fırsat yarattığını belirterek, kara taşımacılığında iş hacimlerini önemli oranda artırdıklarını vurguladı.
Borusan Lojistik Grubu’nda 18 yılı aşkın geçmişi bulunan ve farklı alanlarda yöneticilik pozisyonlarını üstlenen Serdar Erçal, şubat ayından bu yana Borusan Lojistik Genel Müdürü olarak görevini sürdürüyor. Erçal, Borusan Lojistik bünyesinde yaşanan son gelişmeleri ve şirketin yeni yatırım planlarını DÜNYA’ya anlattı.
İki stratejik ülkede yatırımı var
Borusan Holding bünyesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik, yurt içi komple taşımacılıkta sektörün en büyük oyuncularından biri olarak yılda 500 bine yakın sefer yapıyor. Şirket, uluslararası kara taşımacılığında 50’den fazla ülkeye ulaşıyor. Borusan, hava taşımacılığında ise 120 ülkede 275 noktaya taşıma gerçekleştirebiliyor. Şirket, intermodal ve demiryolu taşımacılığında da hizmet sunuyor. Borusan’ın yurt dışında iki stratejik ülkede yatırımı bulunuyor: Çin ve Almanya. Serdar Erçal, “Çin’de konteyner işinde faaliyet gösteren bir firmayı satın almıştık. Almanya’da kendi firmamız var. Almanya’da ayrıca yeni bir depo oluşumuna gittik. İhracat tarafında Türkiye ile Avrupa arasındaki rotada kritik lokasyon Almanya. İthalatta da Çin. Dolaysıyla yurt dışı yatırımlarımızda şu anda iki ülke üzerine yoğunlaştırmak istiyoruz” diye konuştu. Serdar Erçal, Borusan’ın kara taşımacılığındaki bu güçlü yapılanmasının pandemi döneminde iş hacimlerine önemli bir katkı sağladığını ifade etti. Erçal, son bir buçuk yıla damgasını vuran salgının tedarik zincirinde konteyner krizi gibi sorunlara neden olduğunu ancak, durumun bazı fırsatları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Borusan olarak bu süreçte müşterilerine alternatif çözümler sunarak, onların lojistik sorunlarını çözdüklerine vurgu yapan Erçal, “Bu dönemde kara taşımacılığına talep arttı. Deniz yolunda taşınan yükün bir kısmı konteyner sorunu nedeniyle karaya kaydı. Biz de Borusan olarak Uzakdoğu’dan gelecek yüklerde demiryolunu bir alternatif olarak kullandık. Çin’den demiryolu ile Türkiye’ye taşıma yaptık. İhracatta ise demiryolu talep karşısında yetersiz kaldığı için karayoluna ağırlık verdik. Mevcut filomuzu çok daha verimli kullanarak sefer sayımızı artırdık. Müşterilerimize hız ve maliyet avantajı sunduk” açıklamasını yaptı.
"İş hacmimiz öngörümüzü aştı"
Bu dönemde iş hacimlerinin öngörülerinin üzerinden arttığına dikkat çeken Genel Müdürü Serdar Erçal, “Özellikle mart ve nisan ayında beklediğimizin üstünde iş hacmi ile karşılaştık. Bunu hem ithalat hem de ihracat tarafında yaşıyoruz. Lojistik sektörü olarak bunun yansımalarını yaşıyoruz. Aşılamanın yaygınlaşması ile normalleşme sürecinin hızlandığı ülkelerde ticaret hareketleniyor, bu da lojistiğe yansıyor” şeklinde konuştu.
YSS sertifikası ile sınırı geçiş süresini üç saate indirdi
Serdar Erçal, nisan ayında Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) aldıkları bilgisini vererek, bu belgenin de iş hacimlerindeki artışa büyük katkı sunduğunu vurguladı. Erçal, “Bu belge sayesinde Türk ihracatçısına büyük avantajlar sağlıyoruz. Ortalama 1-3 gün süren sınır geçişlerini 2-3 saat içinde tamamlıyoruz” dedi. Erçal, özellikte pandemi döneminde sağlık malzemesi ve kişisel koruyucu ekipman sevkiyatlarında önemli bir rol üstlendiklerinin altını çizdi.
Karayolunda navlun %10’a yakın arttı
Genel Müdür Erçal, konteyner krizi nedeniyle talebin arttığı karayolunda, son dönemde navlunların yüzde 5 ila yüzde 10 arasında yükseldiğini belirterek, "Önümüzdeki bir yıl boyunca karayuyu navlununun bu seviyelerde seyredeceğini, yeniden bir artış olmayacağını öngörüyoruz" dedi.
“Hızımızı düşürme lüksümüz yok!”
Borusan için otobanda çok yüksek hızla giden bir araç benzetmesi yapan Erçal, “Otobanda çok hızlı giden, hızı yavaşlamayan bir otomobil gibiyiz. Dönem dönem konteyner krizi gibi rüzgarlar esiyor, yağmur ve yağıyor ama bizim hızı düşürme, gazdan ayağımızı çekme lüksümüz yok. ‘Çok yatırım yaptık, biraz daha az yatırım yapalım' deme lüksümüz yok. Tabii ki bu kadar hızlı gitmek, çok iyi bir planlama yapmayı, öngörülemeyen durumlara hıza adapte olabilmeyi ve teknolojiyi maksimum seviyede kullanmayı gerektiriyor” dedi.
Tüm iş süreçlerinde dijital yatırımlar hızlandı
Serdar Erçal, salgın, konteyner krizi gibi sorunların dönemsel olduğunu, ancak bunlardan çok daha önemli bir konunun müşterilerin lojistik firmaları üzerinde yarattığı baskı olduğunu söyledi. Hem küreselde hem de Türkiye’de faaliyet gösteren büyük firmaların lojistik partnelerinden beklentilerinin arttığına işaret eden Erçal, şöyle devam “Müşteriler artık entegre hizmet, hız ve maliyet avantajı istiyor. Bu durum, lojistik pazarında bir dönüşümü zorunlu kılıyor. Sektörde bu dönüşüm sürecinde güçlü olanlar ayakta kalacak. Borusan Lojistik zaten çok güçlü, dijital anlamda da bu sektörün öncüsü olmaya soyunmuş bir firma. Bu anlamda rakiplerine göre ciddi bir mesafe kat etmiş durumda. Müşterilerimizin değişen ihtiyaçları doğrultusunda vites artırarak faklı bir boyuta geçtik ve dijital yatırımlarımızı artırıyoruz. Bu dijital dönüşümde en önde olma bakış açısı ile hareket ediyoruz. Tüm iş süreçlerimize verimliliği artıracak dijital yatırımlar yapıyoruz. Bu saatten sonra Borusan için yatırım demek teknoloji demek. Siparişin alınmasından son teslim alnına kadar tüm süreçlerde dijital altyapımızı güçlendiriyoruz. Bu sayede hem müşterilerimiz hem de tedarikçilerimizle maksimum verimlilikte ve kalitede süreçleri yönetiyoruz."
Kaynak: Aysel Yücel - Dünya