“World Automotive Conference in Turkey” kapsamında otomotiv, lojistik ve teknoloji sektörlerinin bugünü ve yarını konuşuldu. Konferansa Borusan Lojistik Limanlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Dölen de katılarak görüşlerini paylaştı.
Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen “World Automotive Conference in Turkey” bu yıl da otomotiv, lojistik ve teknoloji sektörünün lider oyuncularını bir araya getirdi. 25 - 26 Kasım tarihinde gerçekleşen konferans kapsamında kendi sektörlerinin lider oyuncuları sektörel gelişmeleri, sektör beklentilerini ve şirketlerinin sektöre olan katkılarını dinleyicilerle paylaştılar. Oturumda konuşmacı olarak yer alan Borusan Lojistik Borusan Limanından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Dölen 560 milyon dolarlık ciro ile Türkiye’nin lider lojistik firması olduğunu belirtti. Dölen Borusan Lojistik’in Gemlik’te bulunan Borusan Limanının stratejik konumu açısından hem ülke ekonomisi hem de Marmara Bölgesi için olan öneminin altını çizerek, bu yıl yaptıkları yatırımlarla limanının bitmiş araç elleçleme kapasitesini %25 büyüttüklerini belirtti.
Borusan Lojistik yıllık cirosu 560 milyon doları buldu
Konferans kapsamında “Marmara Bölgesindeki Limanlar ve Gelecek Planları” konulu bir açık oturum yapıldı. Moderatörlüğünü Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Kabatepe’nin gerçekleştirdiği oturum kapsamında 2023 hedeflerine giderken Türkiye Limanlarının durumu değerlendirildi. Konuşmasına liman işletmeciliğine 1984 yılında genel kargo ile başladıkları ve limancılık hizmetlerine gösterdikleri özenle limanın kuruluşundan sadece 5 yıl sonra rıhtıma ilk konteyner gemisinin yanaştırdıklarını belirterek başlayan Dölen sözlerini şöyle sürdürürdü; “1984 yılından bugüne artan bir şekilde limanımıza yatırımlarımız sürüyor. Geldiğimiz noktayı şöyle özetlemek istiyorum. Bugün konteyner, genel kargo, dökme yük, proje kargo, PCC ve RO-RO liman ve terminal hizmetlerini, 7 gün 24 saat kendi uzman kadromuz ile dünya standartlarında veriyoruz. Ayrıca Borusan Limanı olarak kapalı ve açık sahalarımızda; gümrüklü gümrüksüz depolama ve genel antrepo işletmeciliği hizmetleri ile Güney Marmara, Kuzey Ege ve Batı Anadolu’dan gerçekleştirilen ihracat ve ithalat faaliyetlerine önemli katkılar sunuyoruz” dedi.
Türkiye 2023 hedeflerini yakalamaktan çok uzak
Konuşmasının devamında Türkiye liman sektörü hakkında genel değerlendirmelerde de bulunan İbrahim Dölen, Türkiye’de bulunan yaklaşık 180 limanın 83 tanesinin Marmara bölgesinde bulunduğunu dolayısıyla bölgenin Türkiye ithalat ve ihracatı için önemli bir üs olduğunu belirtti. Buna rağmen bölgede ciddi bir alt yapı sorunu olduğuna da dikkat çeken Dölen “Bitmiş araç liman hizmetleri olarak baktığımızda, bugünkü liman alt yapısı ile hem ithalat hem ihracat operasyonlarını yapabilen liman sayısı 5’i geçmiyor. 2023 hedefleri otomotiv sektöründe 3 Milyon aracın ihracat edilmesini ifade etmekte. Bu hedef gerçekleşecekse, mevcut limanların yapıları ile Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalamaktan çok uzakta maalesef” dedi.
Kapasite artışlarını sağlamamız lazım
Borusan Lojistik’in Türkiye’nin 2023 hedeflerine yaklaşması için, sektörün lider oyuncu olmanın da verdiği sorumlukla hareket ettiğinin altını çizen Dölen sözlerini şöyle noktaladı; “Biz Borusan Lojistik olarak Borusan limanında bu sene yaptığımız yatırımlar ile otomotiv sektörüne yönelik bitmiş araç kapasitemizde % 25 lik bir artışına ulaşıyoruz. Bu da beraberinde yeni bir ivme gerektiriyor. Limanımızda yaptığımız %25’lik kapasite artırımını takiben operasyonlarımızı da aynı oranda artırmamız gerekiyor. Ancak bu her zaman gerçekleşmeyebiliyor. Bunu çözmenin en temel ve kısa yolu kapasitemizi verimli kullanmaktan geçiyor. Bu kapsamda liman stok sahalarında bulunan araç bekleme süreleri de kapasite kullanımımızı düşüren konuların başında geliyor. Bu noktadan hareketle limanlar, üreticilerle birlikte verimlilik üzerine projelere odaklanarak, sadece yatırım değil kapasiteleri optimum verimlilikte kullanacak çözümlere de odaklanmalılar. Kapasite artışından maksimum düzeyde yararlanmak bu şekilde mümkün olacaktır. Diğer yandan Liman yatırımları da üretim ile paralel yürüyor olmalı. Bu sayede atıl kapasite sorunu tamamen ortadan kalkmış olur.”
ViraHaber.com