Bugün gazetesinden Perihan Çakıroğlu’na konuşan Mehmet Öğütçü, Rus uçağının düşürülmesi sonucu değişen dengeleri ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. Merkezi Londra’da bulunan Global Resources Partnership’in Başkanlığını yürüten Öğütçü, Doğu Akdeniz’de üretime verilecek doğalgazın geleceğinin Türkiye’nin elinde bulunduğunu ifade etti.
Ortadoğu’da Üçüncü dünya savaşı çıkar mı, çıkmaz mı?
Bence böyle bir savaş çıkmaz. Yeni bir küresel düzen oluşuyor. Güç, Batı’dan doğuya doğru, Asya-Pasifik eksenine kayıyor. Çin; ekonomide, teknolojide, jeopolitikte başat konuma doğru giderken en son başladığı 150 milyar dolarlık İpekyolu Projesi ile hem enerji hem lojistik koridoru hem de telekom koridoru yaratma çabasında.
Çin’in Ortadoğu ile ne ilgisi var?
ABD’nin tavrı açısından çok ilgisi var. Ortadoğu’ya öyle bakmalıyız. Bakın, ABD enerjide süper güç haline geldi. Doğalgazda Rusya’yı, petrolde de Suudi Arabistan’ı tahtından indirmek üzere. Böyle bir ortamda sular Güney-Çin Denizi’nde, Doğu Asya’da ısınıyor. Çünkü ABD ağırlığını Ortadoğu’dan Asya-Pasifik’e kaydırmaya çalışıyor. “Asia Vibot” dedikleri bir strateji var. ABD için Çin, belalı Ortadoğu’dan çok daha önemli.
İhtiyacımız olan Kürt gazının bize hangi bölgelerden getirilmesi düşünülüyor?
Miran Bölgesi’nde yaklaşık 500 milyar metreküp doğalgaz var. Para bulunup yapılırsa bu 2-2.5 yılda getirilir.
Irak merkezi hükümeti bu projelere itiraz etmez mi?
Petrolde itiraz edebilir belki ama doğalgazda Anayasa’da pay bölüşümü için öyle net bir hüküm yok. Barzani’ye hükümet direnemez. Özellikle yeni açılan sahalar tamamıyla Kürt Bölgesel Yönetimi’ne ait. Yönetimle bu anlaşmayı yapabiliriz. O hızla gaz dolaşıma çıkarılabilir.
Azeri gazını değerlendirmede engel çıkarılır mı?
Gürcistan’a dikkat etmek lazım. Beklenmeyen bir risk yaşanabilir. Ruslar, TANAP gibi onlara rakip olacak bir boru hattını sabote etmek isterlerse orada istikrarsızlık çıkarabilirler.
PAZARIN ÖNEMLİ AKTÖRÜ BİZİZ
İsrail, Güney Kıbrıs ve Mısır üçgeninde neden hala gaz çıkarılmıyor?
İsrail, Güney Kıbrıs ve Mısır’ın sıkıntıları bulunan gazları bir türlü üretime dönüştürememek. Bunun için de “pazar” gerekiyor. Satacağın pazarı bulmadan üretime başlayamıyorsun.
Biz bu pazarda yer alırsak neler değişir?
En iyi pazar Türkiye olabilir. Hele de Rusya’ya olan bağımlılığımızı azaltmak istiyorsak. İsrail’in Leviaten sahası en az 6-7 milyar dolarlık yatırım gerektiriyor. Eğer Türkiye ile bir anlaşma imzalanır ve “Buradan 10 milyar metreküp gaz alacağım” denilirse, Leviaten sahasında hemen yatırıma başlanabilir. Yani biz en önemli aktörüz.
EN ACİL ÖNLEM YÜZER PLATFORMLAR
Rusya ile olan oldu, peki Türkiye adına yeni tedbirlerin başında kısa vadede neler geliyor?
Yaşadığımız kriz şunu gösterdi: Enerji en yumuşak karnımız. Yüzde 55’lik bir ağır bağımlılığımız var. Rusya’nın Türkiye’ye doğalgazı keseceğine inanmıyorum. Bu anlamda bizim için “Uyandırma Servisi” oldu ve güvenli enerji ikmalini nasıl çeşitlendirebilirim noktasına geldik. En hızlı yapılabileceklerden birisi yüzer platformlar. Çünkü en fazla 1.5 yılda yapabiliyorsunuz. Verimlilik ve tasarrufu herkes söylüyor. İkincisi Kürt gazının çıkarılıp getirilmesi lazım ama para gerekiyor.
KIBRIS GAZINDA ORTAKLIK LAZIM
Kıbrıs gazını nasıl alabiliriz?
Oradaki Afrodit sahası bizim için iyi bir alternatif. Ortak işletebiliriz. Dünyanın en büyük doğalgaz şirketi BG Grup bu sahanın yüzde 34’lük hissesini aldı. BG’yi de Shell aldı. Shell, bu yatırıma çok sıcak bakıyor. Türkiye, bu alternatifi değerlendirirse Kıbrıs’a barış da daha erken gelebilir.
ViraHaber.com