Beyaz Başörtüsü, Tango ve Dünyanın Bir Ucu

COŞKUN ARAL

Ülkeler birbirlerine benzerler. Düşününce, Türkiye ile birçok ülkeyi benzetebiliriz. Bunlardan biri de Arjantin?dir. Bizden çok uzakta olmasına rağmen, Arjantin?in bize benzer tarafları pek çoktur, ama bunlar içinde bence en önemlisi darbelerle şekillenen yakın tarihte, haklarını arayan insanların başvurdukları yollardır. Plaza de Mayo anneleri, bir başka deyişle perşembe anneleri bunun en iyi örneğidir. 1976?daki darbeyle Arjantin?de özgür düşünce baskı altına alınmış ve 1983?e kadar süren cunta rejimi boyunca 30 bin insan kaybolmuştu. Cunta rejimiyle birlikte başlayan kayıpları aramak, seslerini duyurabilmek için ilk olarak, 13 Nisan 1977 günü 14 anne toplanmıştı Plaza de Mayo?da. 14 kişiyle başlayan ve sayıları on binleri bulan annelerin bu eylemi dünyada ses getirmiş, ama cunta rejiminin anneleri linç girişimini engelleyememişti. (1977) Annelerin bu mücadeleleri yıllar sürdü. Bugün iyice yaşlanmış olsalar da, perşembe günü Plaza de Mayo?da hâlâ toplanıyorlar. Yaşları gereği 24 saatlik yürüyüş yapamasalar da, evlatlarının acısını hiç unutmayacaklar. Bugün Türkiye?de gündeme oturan başörtüsü simgesi, ilk olarak aklıma Plaza de Mayo annelerini getiriyor. Bazı politikacıların belirttiği gibi İslam?ın karanlık çağlarından kalma bu örtü, dünyanın bir ucunda hâlâ simge olmaya devam ediyor. Başkentte tangoArjantin?in başkenti Buenos Aires?in San Telmo Meydanı adeta bir ?tango cumhuriyeti?. Burada tangoya dair ne ararsanız var. Resimler, şarkılar, dansçılar... San Telmo Meydanı?nda tangoya başlayanlar; ne duygularına, ne de bacaklarına söz geçirebilir. Tangonun aşk kokan hoyrat müziğinin ritmiyle dans eden tangocular arasına cesaret eden herkes katılabilir.Tangonun ilahı Carlos Gardel, 1890 yılında Buenos Aires?in kenar mahallelerinden birinde, bir çamaşırcının oğlu olarak doğmuş. O, bir dönemler aşağılanan bu müziği en seçkin yerlere sokan kişi. İçli sesi sadece Amerika kıtasını değil, Avrupa?yı da fethetmiş. Bugün mezarında hâlâ ezgileri çalıyor. Sokaklarda onun sesi yankılanıyor. İnsanlar, tangoyu onun müziğiyle yapıyor.Dünyanın ucundaki fenerArjantin?in güneyi yani Tierra del Fuego olarak adlandırılan ?Ateş Topraklarında? dünyanın en güneyindeki şehir Ushuaia yer alır. Sipa Press ajansındayken tanıştığım Nicolas Hulot?nun 1987?den 1995?e kadar Fransız Televizyon Kanalı TF1?de yayınlanmış olan ?Ushuaia Macerası? programıyla dünyanın iyice tanıdığı bu şehir ve Beagle Kanalı turistlerin ilgi odağıdır. Hele son yılların en sıcak tartışma konusu olan küresel ısınma ve buna bağlı olarak buzullardaki erime, Ushuaia?yı daha da sıcak bir nokta yapmıştır. Oysa kar şehirden eksik olmaz. Buzulları görebilmek için dünyanın dört bir yanından turist, Ushuaia?ya akın eder. Gemi turlarıyla Beagle Kanalı?nda gezinti imkanı da vardır. Beş yıldızlı otel konforu sunan gemilerde güverteden buzulların kopuş anını görüntülemek hayaliyle bölgeye akın eden turistlerin hepsi hayal ettikleri kadar şanslı olamayabilir. Yine de dünyanın ucundaki feneri görmek, deniz aslanları ve orkalarla karşılaşmak için Ushuaia doğru bir seçimdir.