BESİAD tarafından düzenlenen toplantıda denizcilik sektörünün sorunları masaya yatırıldı. Toplantıda deniz turizmi ile birlikte mavi yolculuğun, sektörün ve yat imalatçılarının bürokrasi ile yasal mevzuat ile ilgili sıkıntıları tartışıldı.
BESİAD tarafından düzenlenen toplantıda, en son çıkan yönetmeliklerle ilgili yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Gündüz Nalbantoğlu “Yasaları çıkarıp uygula demekle olmuyor. Yasaların çıkarıldıktan sonra uygulanabilirliği ve zamana ihtiyaç var. Denizde ticaret yapan tüm teknelere birer işletme belgesi alma zorunluluğu getirdi. Bodrum, Marmaris, Fethiye ve Antalya. Bu belgeyi bakanlık veriyor. Ancak bu belgeyi almak için önce dosya hazırlanıyor. Oda olarak belgeleri toplayıp Ankara’ya yolluyoruz. Ancak yine bürokrasi çarkına takılıyoruz. Sezon geldi turistler gelmeye başladı teknelerin yatların büyük çoğunluğu bu belgeyi alamadı. Sezonda kaos yaşanacak” dedi.
BESİAD (Bodrum Esnaf Sanayici ive İşadamları Derneği) tarafından Marina Vista Otel’de düzenlenen “Deniz Turizminin Geçmişten Günümüze Gelişimi ve Sektörün Sorunları” konulu toplantıda deniz turizminin ve sektörünün geleceği masaya yatırıldı. BESİAD Başkanı Cenk Sezgin başkanlığında düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Gündüz Nalbantoğlu, Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi Faruk Okuyucu, Bodrum Sualtı Sporları ve Cankurtarma Derneği Başkanı Arif Yılmaz, Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz ve yaklaşık 60 sektör temsilcisi katıldı.
BODRUM TURİZMİ DENİZE BORÇLU…
Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi ve danışmanı Faruk Okuyucu Bodrum turizminin önemli bölümü deniz turizmi oluşturduğunu ve bugün dünyada marka olmasını mavi yolculuğa ve denize borçlu olduğunu belirterek “Bodrum demek mavi yolculuk ve mavi tur demek, Bodrum her şeyini denize ve şöhretini mavi yolculuğa borçlu. 1970’li yılların başında süngerci tekneleri ile başlayan deniz turizmi mavi yolculuğunda başlangıcı oldu. 1000’e yakın tekne ile deniz turizmi yapan dünyada bizden başka bir ülke yok. Deniz turizminin gelişmesine bağlı olarak marinalar, tersaneler ve çekek yerleri ile dev bir sektör haline geldi. Deniz araçları ile yapılan turizm sektöründe 3 milyarlara yakın turizm gelirimiz var, ama Kültür ve Turizm Bakanlığına baktığımızda yönetmeliklerde yasalarda yerimiz olmadığını gördük. Turizmin geneline baktığımızda ise deniz turizmini alternatif turizmlerin arasında gösteriyorlar.Oysaki deniz turizminin, turizmdeki payı yüzde 25 oranındadır. Dünyada denizi olmayan İsviçre denizcilik sektöründe dünya üçüncüsü olurken üç yanı denizlerle çevrili ülkemizde bürokrasi ile uğraşıyoruz. Bu nedenle öncelikle bakanlık nezninde hak ettiğimiz yerde görülmek ve ona göre ilgi görmek bu sektörün hakkı ” dedi.
4 YILDA ÇIKARILAN 350 YENİ YASA YÖNETMELİK SEKTÖRÜ FELÇ ETTİ
OKYANUSU GEÇTİK BÜROKRASİ MEVZUATINDA BOĞULDUK…
Arif Yılmaz , ise denizcilik sektörünün hızla gelişmesi rağmen, yasal mevzuatın çok geriden geldiğini ve eksiklikler olduğunu belirterek “Dünya turizminden olmayan bir deniz filosunu yarattık. Mavi yolculuk gibi bir turizmde parlayan yıldız yarattık. Ancak zamanında çıkarılmayan yasalar ve denizcilerin bürokrasi ile boğuşması sektörü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirdi. Son 4-5 senede 350’nin üzerinde çıkan yönetme, kanun, tebliğin üzeremizde baskı şeklinde uygulanması. Uluslar arası seviyelere getireceğiz diye çıkarılan yasalar bugün Türk denizcisinin ağır yaptırımlar altında kalmasına neden oldu. Bir taraftan hepimizin can damarı olan koylarımızı korumaya aşırı yapılaşmaya karşı korumaya çalışırken, bir yandan da mevzuatlarla mücadele ederek sektörü canlı tutmaya çalışıyoruz. Antalya’dan Çanakkale’ ye kadar olan bölgede 270 koydan 140’nı kaybettik. Oysaki komşumuz Yunanistan’da çıkarılan yasalar bize uygulansa balık avcılığı ve mavi yolculuk dahil yılın 12 bu denizlerde turizm yapabilir, ciddi anlamda gelirimizi arttırabiliri. Artık bizim Bodrum’a gelen her bir turistin kaç liraya mal olduğunun tespit edip ona göre turizme yön vermeliyiz. Ne kadar çok turist getirirsek o kadar çok başarılı oluruz dönemi geride kaldı. Yatlarımızı yaptık ürettik, Malezya ve Kanada’ya kadar gönderdik, okyanusu geçtik ülkemiz içindeki bürokraside boğulduk” dedi.
KAÇAK TERSANELERDE MİLYAR DOLARLIK YATLAR ÜRETİYORUZ
İçmeler Tersanesi’nde 35’e yakın tersanenin yıllardır imar planlarının yapılmamasına rağmen 500 bin Euro’dan 50 milyon Euro’lara kadar tekne üretildiği ve planlamaların yapılmaması nedeniyle sektör çalışanlarının gerekli yeni yatırımları yapamadığı ve kaçak olarak faaliyet gösterdiği belirtildi. İmar planlarına aykırı hareket edip yatırım yapan 20’ye yakın işletme sahiplerinin ise haklarında Ağır Ceza Mahkemeleri’nde dava açıldığı belirtildi. Bodrum Yarımadası Yat Endüstrisi Derneği adına açıklama yapan Levent Uyguner “Dünyaca övündüğüm Türkiye’nin mega yatlarını, dev guletlerini yaptığımız yerleri devlet kaçak olarak nitelendirip, o şekilde değerlendiriyor. En büyük eksiğimiz kaçak olarak çalıştırdığımız tersanelerimize gerekli ruhsat ve belgeleri alamamak. Ruhsatsız ve belgesiz üretim yaptığımız içinde yatlarımızı pazarlamakta büyük güçlük çekiyoruz. Dünyanın hiç bir yerinde ülkesine milyarlarca dolar döviz kazandıran adeta fabrika gibi yat üreten tesislerin kaçak olduğuna inandıramazsınız, Bu yasa dışılık bir an önce giderilmeli dünyanın en ünlü yatlarını üreten şirketler yasal kimliğine bürünmeli, uluslar arası belgeleri alabilmeli” dedi.
Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz ise Bodrum Limanı’nın artık kapasiteyi taşıyamaz hale geldiğini ve acil olarak yeni yat limanına ihtiyaç olduğunu söyledi.
YATLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ DENİZE AÇILAMAYACAK
En son çıkan yönetmeliklerle ilgili yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Gündüz Nalbantoğlu “Yasaları çıkarıp uygula demekle olmuyor. Yasaların çıkarıldıktan sonra uygulanabilirliği ve zamana ihtiyaç var. Denizde ticaret yapan tüm teknelere birer işletme belgesi alma zorunluluğu getirdi. Bodrum, Marmaris, Fethiye ve Antalya. Bu belgeyi bakanlık veriyor. Ancak bu belgeyi almak için önce dosya hazırlanıyor. Oda olarak belgeleri toplayıp Ankara’ya yolluyoruz.Ancak yine bürokrasi çarkına takılıyoruz. Sezon geldi turistler gelmeye başladı teknelerin yatların büyük çoğunluğu bu belgeyi alamadı. Belgeyi alamayan yatlar Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından denize çıkarılamayacağı söyleniyor. Sezonda kaos yaşanmaması için Denizcilik Müsteşarlığı ile çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Toplantının sonunda Bodrum’da deniz turizmi ve denizcilik sektörüne sahip çıkarak ön plana çıkmasını ve sorunların çözülmesini sağlayan Milta Marina A.Ş. Genel Müdürü Ömer Karacalar, en eski süngerci Mehmet Baş, Era Yat Külübü Başkanı Erman Aras, Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi ve danışmanı Faruk Okuyucu, Bodrum Sualtı Cankurtarma Derneği Başkanı Arif Yılmaz’e BESİAD başkanı Cenk Sezgin tarafından teşekkür plaketi verildi.
Bodrumgündem