Başbakan Binali Yıldırım, "Ekonomimizde mutlaka bir hasar oluştu ama hasarın boyutu hakkında fikriniz olsun diye söylüyorum, Rusya ile uçak krizi yaşadığımızzaman, bizim ekonomik göstergelerimizde ne kadar oynama olduysa bu darbe girişimindeki oynama da o kadar oldu" dedi. Başbakan Yıldırım, Bloomberg News'te katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
S&P bizi üzdü
Darbe girişiminin Türk ekonomisine verdiği zarara işaret eden Yıldırım, Türkiye'nin kredi notunu düşüren S&P'yi eleştirerek, "Nitekim Standard&Poor's hemen not düşürdü. Bence orada da çok etik davranmadılar. Böyle bir fırsatçılık yaptılar. Biz büyük bir darbeyi defetmiş bir milletiz. Demokrasiyi ayakta tutmak için mücadele vermişiz. Bu tip değerlendirme kuruluşlarının aceleci davranmayıp, durumu iyice gördükten sonra hareket etmelerini beklerdik. Bu durum doğrusu bizi üzdü. Bunu söylemek isterim" diye konuştu. "Türk ekonomisinin bunu hak etmediğini, göstergelere bakıldığında, Avrupa ülkelerinin, borcunun Türkiye'nin borcundan fazla olduğunun görüleceğine" dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
Geçici hareketlilik
"Yani gayri safi milli hasılaya göre oranladığımız zaman, Türkiye'nin gayri safi milli hasılaya göre borcu yüzde 30-32 civarında. Avrupa Birliği'nde bu, yüzde 116, OECD'de yüzde 93 civarında. Avrupa Birliği'nde, Maastricht kriterlerini tutturan ülke neredeyse kalmadı ama Türkiye, 2009 küresel krizinden beri çok güzel bir performans gösteriyor.
Bankacılık sistemi çok sağlam, sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 15.5. Yani yüzde 8'in neredeyse iki katı. Bütün bunları dikkate aldığımızda Türkiye'nin notunu düşürecek ne var? Bu bilimsel değil. Ekonomik verilere dayalı bir karar değil. İdeolojik veya siyasi bir karar olduğu konusunda hiç tereddütümüz yok.” Yıldırım, öyle ekonomiyi altüst edecek, bütün değerleri altüst edecek bir değişim yaşanmadığını vurgulayarak “Hafif borsada düşüş, kurda hafif bir yukarıya doğru hareketlenme var. Faizde de politika faizinde de çok hafif bir kıpırdanma var. Ama bunlar geçici. Bunlar zannediyorum önümüzdeki günlerde normal seyrine gelecektir” dedi.
Ekonomiyi bozmaya bunların gücü yetmez
Başbakan Yıldırım’ın verdiği iki örnek dün Borsa İstanbul’da yükselişi destekledi. Yıldırım, şunları kaydetti: “Diyelim ki Türkiye ekonomisinde kriz oldu, darbeden sonra efendim uyarılar geliyor; daha dün Odea Bank sermaye arttırımı talebinde bulundu, 1 milyar lira. Türk özel sektörü, dünyanın her tarafından kredi alabiliyor. Darbeden sonra iki firmamız borçlanma yaptılar. 200 milyon TL’lik bir tahvil ihracatı yaptılar. Bunun yüzde 40’ını yabancılar aldı. Daha önceki tahvil ihracatında bu firmanın, vade 3 yıldı, şimdi 4 yıl geldi. Niye? Çünkü 200 milyona 500 milyon talep geldi. Dolayısıyla bunu başka bir firmamız, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan daha yeni 50 milyonEuro’luk bir kredi temin etti. Yani bu şunu gösteriyor, Türk ekonomisine olan güven devam ediyor. Ekonomi üzerinde oluşturulmaya çalışılan tereddütleri biz çok da iyi niyetli görmüyoruz. Bu tip manipülasyonlarla Türk ekonomisini bozmaya bunların gücü yetmez. Çünkü, bu ülkeye sahip çıkan büyük bir millet var. Bunu bu darbe girişiminde de gördük.”
Vatandaşlar hiç panik olmadı
Başbakan Binali Yıldırım “Bakın bir ülkede darbe oluyor. Normal şartlarda insanların paralarını çekmeleri lazım. Türkiye'de ne oldu? Millet, vatandaş elindeki dövizi götürdü bankaya yatırdı" diyerek, darbeden sonraki üç günde, 8 milyar dolar dövizin bozdurularak, bankalara yatırıldığına işaret etti. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “'Para vardı, yoktu, öyle Yunanistan'daki gibi ATM'ler kapatıldı, ödeme sınırları getirildi...' gibi hiçbir şey yok. Her şey sakin, herkes işinde gücünde çalışıyor. Dükkanını açtı, ticaretini yapıyor. Darbe işi tamamen bizim devletimizin, milletimizin dirayetiyle 8-10 saatte def ettiğimiz bir meseledir.”
Ekonomimiz çok güçlü
Darbe girişiminin Türkiye ekonomisini baskılayacağını ya da cari açığın genişleyeceğini düşünüp düşünmediği sorulan Yıldırım, 2016 Ocak'tan, darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz tarihine kadar Türk ekonomisinin dünyanın en fazla büyüme sağlayan, ilk 5 ekonomisi arasında yer aldığına işaret etti. Büyümenin iyi gittiğini, cari açığın azaldığını, bütçenin fazla verdiğini, yatırımlarda hiçbir kısıntının bulunmadığını anlatan Yıldırım, büyük projelerin teker teker devreye girdiğini kaydetti. Yıldırım, dünyadaki ekonomik daralmaya, dünya ticaretinin küçülmesine rağmen Türkiye'de bu gelişmelerin yaşandığını vurgulayarak, "Üstelik de Türkiye'nin her tarafında savaş var. Bütün bunlara rağmen Türkiye ekonomisi bu kadar güçlü" dedi.
3’üncü köprü 26 Ağustos’ta
Başbakan Yıldırım büyük yatırımlara hız kesmeden devam edildiğini dile getirerek, 30 Haziran'da Osmangazi Köprüsü'nü açtıklarını, 26 Ağustos’ta 3. Boğaz Köprüsü'nü hizmete alacaklarını bildirdi. Dünyanın en büyük havaalanının ilk etabını 2018'in başında, boğazı denizin altından geçen Avrasya Tüneli'ni 20 Aralık'ta hizmete alacaklarını vurgulayan Yıldırım, 2016'da da dünyanın en uzun köprüsü Çanakkale Köprüsü'nün temelini atacaklarını söyledi. "Türkiye her şeye rağmen yatırımlarına hız kesmeden devam edecek. Çünkü Türkiye 2009 küresel krizini yatırımları arttırarak aşan bir ülke oldu" diyen Yıldırım, yatırımları kısmadıklarına işaret etti.
ViraHaber.com