Barbaros Hayrettin Paşa tüm mal varlığını eğitime bağışladı

Pargalı İbrahim Paşa tarafından 1533’te Osmanlı Sarayı’na alınarak imparatorluğun ilk Kaptan-ı Deryası olan ve dünya deniz tarihinin en çok konuşulan korsanlarından Barbaros Hayrettin, tüm mal varlığını eğitime bağışlamıştı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk Kaptan Paşa’sı ve dünya deniz tarihinin en çok konuşulan korsanlarından Barbaros Hayrettin Paşa, ölümünün üzerinden 470 yıl geçmesine rağmen halen hatırlanıyor. Deniz Tarihçisi ve jeopolitikçi Dr. Nejat Tarakçı, “Türk denizciliği denince ilk akla gelen Barbaros lakaplı Hızır Hayreddin Paşa. Bu saygın denizcinin vasiyetnamesi en az yaşamı kadar ilgi çekicidir. Hayrettin Paşa, bütün malı, mülkü ve parasının eğitime harcanmasını vasiyet etmişti” dedi.  Dr. Tarakçı, Barbaros’un İstanbul’un çeşitli yerlerinde sahibi olduğu ev, hamam, dükkan, fırın, köşk, yalı ve hanlarının yanı sıra 25 bin kuruşluk nakit parasını öğrenciler için kullanılmasını vasiyet ettiğini söyledi. Büyük denizcinin 20 ciltlik kitabı içinde bir kütüphane memuruna maaş bağladığı da öğrenildi.

Deniz tüccarı, korsan, amiral ve beylerbeyi

1533 de Pargalı İbrahim Paşa tarafından Osmanlı Sarayı’na alınarak imparatorluğun ilk Kaptan-ı Deryası olan Barbaros Hayrettin, 4 Temmuz 1546’da ölmüştü. ‘Öldüğüm zaman beni denizin sesini duyacağım bir yere gömünüz!" şeklindeki vasiyeti nedeniyle Beşiktaş’ta ki türbeye gömülen Barbaros Hayrettin Paşa, deniz tüccarı, korsanlık, beylerbeyliği ve Kaptan-I Deryalık yapan tek denizciydi. Ölümünün üzerinden 470 yıl geçmesine rağmen dünyanın en çok bilinen denizcileri asında ki yerini koruyan Barbaros Hayrettin Paşa’nın hayatını araştıran Dr. Nejat Tarakçı, büyük denizcinin hayatı ve vasiyetinde ki ilginç detayları gözler önüne serdi. Deniz Tarihçisi ve jeopolitikçi Dr. Nejat Tarakçı, “Her ulusun gurur ve övünç kaynağı olan kişiler vardır. Bizim için bunların başında Atatürk gelir. Biri de Barbaros Hayreddin Paşa. Osmanlı siyasetine damgasını vuran zeki ve ileri görüşlü Pargalı İbrahim tarafından İstanbul’a çağrıldı.” Dedi.

7 dil bilen devlet adamı

Dr. Tarakçı, “Yedi dil bilen Barbaros Hayreddin Paşa, cahil bir korsan değildi. Cesur ve dayanıklıydı; mükemmel bir yönetici, olağanüstü bir stratejist ve yetenekli bir devlet adamıydı. Ancak Pargalı İbrahim Paşa’nın 1536’da öldürülmesinden sonra Barbaros divanda yalnız kaldı. Yine de Kanuni’ye, deniz gücünün kara gücünden daha az önemli olmadığını kanıtladı. 27 Eylül 1538’de kazanılan Preveze Zaferi ise dünya denizcilik tarihinin dönüm noktalarından biri oldu.

İşte Barbaros’un vasiyetnamesi

Deniz Tarihçisi ve jeopolitikçi Dr. Nejat Tarakçı, “Bu saygın denizcinin vasiyetnamesi de en az yaşamı kadar ilgi çekicidir. Hayrettin Paşa, bütün malı, mülkü ve parasının eğitime harcanmasını vasiyet etmişti. Hayrettin Paşa’nın İstanbul’un çeşitli yerlerinde evleri, dükkanları vardı. Hepsini Beşiktaş meydanındaki medresesine gelir temin etmek üzere vakfetmişti. Medresesinde; Tefsir-i Şerif dersi okuyana günde 50 akçe ödenmesini, 12 öğrencinin yatılı kalmasını ve her öğrenciye günde 5 akçe verilmesini, 20 cilt kitaba bakan kütüphane memuruna günde 1 akçe verilmesini, şadırvana su çekmek için görevli kişiye günde 2 akçe verilmesi, tuvaleti temizlemeyen ve kandil yakan kapıcıya günde 2 akçe ile ayda iki okka zeytinyağı verilmesini, mülklerinin memuruna günde 2 akçe verilmesini, kiraları toplayan tahsildara günde 6 akçe verilmesini, Beşiktaş’taki Tekerlek Mustafa Efendi camiinin imam ve müezzinine günde 2’şer akçe verilmesini, aşhanede haftada 2 gün öğrencilere pilav ve zerde dağıtılmasını, türbesinde her gece baş ve ayakuçlarında birer kandil yakan türbedara günde 2 akçe ve her ay iki okka zeytinyağı verilmesini, vakfının başkanına günde 20 akçe verilmesini ve dini bütün bir denetçiye her yıl 600 akçe verilmesini vasiyet eden Barbaros tahminen 75 yaşında öldü. Baba ocağı Midilli Kalesi’ne de medrese, hamam ve çeşme yaptırdı.” Dedi.

Barbaros Hayrettin Paşa'nın İstanbul’da ki mal varlığı

-Zeyrek yokuşunun üstünde erkek ve kadın için olmak üzere yeni iki çinili hamam
-Zeyrek yokuşunun altında yan yana bir fırın ile bir değirmen
-Unkapanı’nda Müderrisoğlu Mahallesinde birbirine bitişik üç ev
-Balat kapısında Parmak Kapı isimli yerde birbirine bitişik üç ev
-Karagümrük’te meyve ağaçları dolu bir bahçe içinde iki katlı büyük bir konak
-Ayvan Saray kapısında Kıpti odaları denen on iki oda ve bir sofalı bina
-Balık Pazarı’nda Halil Paşa Mahallesi’nde Yahudi Hane de denilen iki katlı bir han
-Mahmutpaşa’da Boyacılar Sokağı’nda bahçe içinde büyük bir konak
-Kadırga’da Altı Ocak Sokağı’nda birbirine bitişik altı dükkân
-Balat’ta Kesme Kaya mevkiinde Yahudi Hane de denilen birbirine bitişik iki han
-Galata’da Kürkçü Kapısı’nda kale duvarı yanında birbirine bitişik sekiz dükkân
-Galata’da Yanıkkapı’da bir ev
-Galata’da Yanıkkapı’da kilise bahçesi yanında bir ev
-Beşiktaş’ta büyük bir konak
-Beşiktaş’ta deniz kenarında kendi oturduğu büyük konak ve 25 bin kuruş nakit para

Kaynak: Gökhan Karakaş / Milliyet Gazetesi

ViraHaber.com

DENİZ KÜLTÜRÜ Haberleri

Denizin Altında Sessiz Tehlike: Müsilaj Marmara'da 24 Metreye Kadar Yayıldı
İstanbul Boğazı’ndaki Deniz Çayırları Şamandıralarla Korunacak
Devlet Korumasındaki Deniz Çayırlarını Söktüler
Bursa'da 'Marmara Deniz'ini Temiz Bırakalım' Etkinliği
Yarımca Sahili'nde 150 Kilogram Atık Toplandı