Balıkçılıkta en büyük sorun kirlilik

Rumeli Feneri’nin balıkçı reisleri Ömer Kolcu, Selim Girit ve Şekip Kaptan, balıkçıların yaşadıkları sorunları Vira Haber’e anlattı.

Meral ÇİNAR - Yaşar ÖZER / Vira Haber
Fotoğraf: Meral ÇİNAR

Vira Haber ekibi, balıkçıların sorunlarını dinlemek ve gündeme taşımak adına Rumeli Feneri’nin balıkçı reisleriyle buluştu. Reisler denizlerimizdeki kirlilikten yakınırken, balıkçılığa getirilen yasaklar hakkında da açıklamalar yaptı. Ömer Kolcu reis, “Balığın konaklaması için kendine has bölgeleri vardır; kekenez, yosun, pinez. Bunları Kurbağalı Dere’den akan pislik, yapılan kömür ocakları ve havaalanı inşaatlarından akan çamurlar kapattı” dedi. Selim Girit Reis, eskiden denizlerimizden lüfer, kofana, orkinos, sarkana, kırlangıç ve kılıç balığı çıktığını söyleyerek zamanla kirlilik yüzünden türlerin azaldığına dikkat çekti. Şekip Kaptan ise yasaklarla ilgili “24 metre yasak yaptık, mezgit balığı arttı diyorlar. Bu kadar cahillik olur mu?” diyerek tepkisini dile getirdi.

Ömer Kolcu: Bir nesli çoğaltırken, diğer nesli tüketmemek gerekir

Balığın azalmasının nedeninin fosseptik çukurlarından çekilen pis su attıklarının Selimpaşa’dan denize atılması olduğunu belirten Ömer Kolcu Reis “Denizimiz ne yapacak?” dedi. Gürültünün ve kirliliğin balığın azalmasında büyük etken olduğunu belirten Kolcu, “Balıkçı, balığı tutar sadece. Onun da çaresi var. Bize kota verilir, sınırlı avlanırız” diye konuştu. “Mesela Norveç uskumruyu senede 140 bin ton avlıyor. Ama balık öyle çoğaldı ki Norveç avlanmasını 280 bin tona çıkardı. Dünyaya veriyor şimdi, dünya tanıdı bu balığı. Kotayla birlikte yükseltti kendini” diyen Kolcu, “Biz o uskumruyla 1980’li yıllarda tanıştık. Oysa daha evvel bizim balığımızdı bu balık. Bizim hamsimiz ise; çipura yemi olmak için Abhaz’a, Gürcü’ye kaçıyor. 7 kilo hamsiden 300 gram çipura yemi meydana geliyor. Seversiniz hamsiyi. Organik, Karadeniz’de geziyor bu balık. Hamsi planktonları yiyor. Çipura da GDO’lu besleniyor bir anlamıyla. Hamsiyi yem yaparsak insanlar ne yiyecek? İnsanlara yeteceğiz diye bir nesli çoğaltırken, diğer nesli tüketmemek gerekir” ifadelerini kullandı.

Balığın oksijenini kesmemek gerekiyor

Balığın sualtındaki yaşama alanlarının önemini vurgulayan Kolcu Reis sözlerini şöyle noktaladı: “Denizde yüzeye baktığınız zaman hiçbir şey gözükmüyor. Ama suyun altını bize sorun. Denizin altı her geçen gün kötüye gidiyor. Balığın konaklaması için kendine has bölgeleri vardır; kekenez, yosun, pinez. Bunları Kurbağalı Dere’den akan pislik, yapılan kömür ocakları ve havaalanı inşaatlarından akan çamurlar kapattı. Oysa buralar balıkların konaklama yerleri idi. Buralarda besleniyor, çoğalıyor, yaşıyorlardı. Yani düşünün şu ormanı çamur kapadı, siz yeşillikten oksijen bekliyorsunuz. Denizlerin altını, suyun altını bizlere, reislere sorun. Yüzeyden bir şey fark edemezsiniz. Ormanı çamurla kapatıp oksijen beklemek gibi. Balığın oksijeni de bu işte. Nasıl yaşasın bunlar olmadan.”



Selim Girit: Zemin kapandı; çamur, balçık var

“Rumeli Feneri’ne ailesinin 150 sene önce Rize’den geldiğini söyleyen Reis Selim Girit, çocukluğundan beri denizle iç içe olduğunu söyledi. Balığı olumsuz etkileyen en önemli şeyin deniz kirliliği olduğunu vurgulayan Girit, “Kirlilik dolayısıyla Orkinos Balığı Marmara’ya gelmiyor. Karadeniz’deki kömür ocakları suya karışıyor. O kirlilik Boğaz’dan aşağıya akıp Marmara’ya yerleşiyor. Marmara’ya uçakla tepeden baktığınız zaman simsiyah görürsünüz değil mi? Çamur gibi görürsünüz. Bu kirliliğin balıklara zararı büyüEskk. iden Lüfer, kofana, orkinos, sarkana, kırlangıç çıkardı. Kılıç balığı da çıkardı mesela. Neden Orkinos balığı artık Marmara’ya gelmiyor? Kirlilik dolayısıyla. Denizlerimiz hakikaten çok kirlendi. Zemin kapandı; çamur var, balçık var. Hayvan duramıyor” diyerek kirliliğin en büyük sıkıntı olduğuna dikkat çekti.

Şekip Kaptan: Gelip reislere sormaları lazım

35 yıldır balıkçılık yapan Şekip Kaptan ise, 24 metre yasağıyla ilgili eleştirilerde bulunup şunları söyledi: “Ben 14 yaşımda bu işe girdim. Gelip bana sormaları lazım. Bu işin profesörü benim. Ya da diğer reislere. Gidip de Taksim’de yürüyüş yapanlara bunları sormayacaklar. Bu mikrofonu onlara tutmayacaksınız. Geleceksiniz Rumeli Feneri’ne, Poyrazköy’e, Garipçe’ye, Sarıyer’e, yani balıkçının özüne soracaksınız. Yaşım 53, ben 35 sene çalıştım, üstelik gece de çalıştım, sadece gündüz değil. Balıkçılıkla ilgili bir karar alındığında bu işi bilen balıkçılarla fikir alışverişi yapılmasının çok önemli olduğunu kaydeden Şekip Kaptan, “24 metre yasak yaptık, mezgit balığı arttı diyorlar. Bu kadar cahillik olur mu?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Şekip Kaptan’ın ardından tekrar söz alan Kolcu Reis de, “Siz bizim balığımızın göç yolunu kapattığınız zaman biz vatandaşa nasıl çinakop lüfer vereceğiz? Seviyorsunuz ama biz nasıl tutacağız. Bu güzergahı kullanıyor o hayvan” dedi. Kolcu Reis, “Sen bana dedin ki bu yasak. Ben nasıl avlayacağım da size yedireceğim o balıkları?” diye konuştu.

BALIKÇILIK Haberleri

Kırklareli’nde İstavrit ve Çinekop Bolluğu
Elazığ'da Amatör Balıkçı 21 Kiloluk Sazan Yakaladı
Türkeli'de Hamsi Avcılığı Denetimleri Sıklaştı
Havalar Soğuyunca Balığa Talep Arttı
Kırklareli'nde Yakalanan Nesli Tehlikedeki Mersin Balığı Denize Bırakıldı