Türkiye Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜR-KOOP) tarafından Muğla’nın Bodrum İlçesinde gerçekleştirilen, ‘1.Türkiye Balıkçılığının Sorunları ve Çözüm Önerileri Sempozyumu’ çerçevesinde; “Kıyı Balıkçılığının Sorunları ve Çözüm Önerileri” adlı bir panel düzenlendi.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Vahdet Ünal’ın oturum başkanlığını yaptığı panele İstanbul Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Yılmaz, Sinop Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Ali Bayrak, Doğu Karadeniz Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Ahmet Mutlu, Muğla Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Osman Demirkol ve Gelbalder Başkanı Kenan Gedikli konuşmacı olarak katıldı.
Kıyı Balıkçılığının konuşulduğu Panel’in açılış konuşmasını yapan Doç.Dr. Vahdet Ünal, sürdürülebilir balıkçılığın önemine vurgu yaptı. Ünal, yasadışı avcılığın mutlaka önüne geçilmesi gerektiğini savundu. Balıkçılık mesleğinin çok zor koşullarda sürdürüldüğüne ve yarı-zamanlı bir iş kolu olduğuna dikkat çeken Ünal, Mevzuatın balıkçılık sektörüne alternatif gelir kaynakları yaratmaya izin vermediğini söyledi.
Panelistler ise kaçak avcılık, mevzuatın getirdiği ağır şartlar ve AB uyum yasaları çerçevesinde yapılan yasa değişiklikleri ile birlikte meydana gelen olumsuzluklara değindi.10'ar dakikalık konuşmalarının ardından soru cevap şeklinde devam eden panel sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan SÜR-KOOP Genel Başkanı Ramazan Özkaya, Türkiye karasularında faaliyet gösteren kıyı balıkçıların yıllardır çözüm bekleyen sorunları olduğunu belirterek,şunları söyledi: “ Kıyı balıkçılarımız mazot indirim hakkından yeterince faydalanamamakta ve mevcut uygulamanın yarattığı eşitsizlik nedeniyle bu konuda mağdurdurlar.Barınağı bulunmayan, barınağı olup kiralama yapamayan ve barınak kiralayan kooperatiflerin nerede ise tamamı çeşitli sorunlarla boğuşmaktan asli faaliyetlerine dikkat ve zaman ayıramamaktadırlar,Barınak kiralamalarında kiralama kolaylığı getirilmeli hatta kiralamalar Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılmalıdır.Balıkçı barınaklarımız üzerindeki brüt gelirden alınan %10 pay kooperatiflerimizin en büyük sıkıntılarındadır.Avladıkları balıkların ve deniz ürünlerinin, saklanması, pazara, değerlendirilmesi konuları yine kıyı balıkçıları açısından çeşitli zorluklarla doludur.Yasadışı avcılık, gerek av sahalarında gerekse pazara sürülen ürünler konusunda kıyı balıkçılığını tehdit eden başlıca sorunlardan birisidir.Şebeke trol, yasadışı zıpkın avcılığı, koruma alanlarındaki gerek amatör gerekse ticari avcılık, yasak av aracı,yasak zaman ve yasak tür avcılığı yasadışı avcılığın başlıca konularını oluşturmaktadır.Bu alandaki bir başka sorun ise amatör ve ticari tebliğler arasındaki uyumsuzluklardır. Bir balık türünün ticari olarak avcılığının yasak olduğu bir dönemde sayıları kıyı balıkçılarından kat kat fazla olan amatör avcılığa serbest olması, üstüne üstlük birde bu yasak türlerin yarışmalara konu edilmesi yasa dışı balıkçılıkla mücadelede olumsuz bir faktör haline dönüşmekte “sürdürülebilir balıkçılık” mücadelesine zarar vermektedir.Tüm deniz turizmi alanlarımızın en eski toplulukları geleneksel balıkçı topluluklarıdır. Turizm sektörünün en doğal paydaşı olması gereken kıyı balıkçılığı “öteki” durumuna düşmüş, her türden turizm girişimi sayısal olarak artarken kıyı balıkçısı ve balıkçılığı erozyona uğramıştır.Günümüzde AB ve dünya ülkelerinin bir çoğunda uygulamaya geçen, yasaları ve yönetmelikleri yayınlanan geleneksel balıkçılık turizmi yasal mevzuat yetersizliği nedeni ile ülkemizde uygulamamaktadır.”
virahaber.com