Bafra'da deniz fenerinin asırlık bekçileri

Samsun'un en kuzey noktasındaki Bafra Burnu'nda 1880 yılında Fransızlar tarafından yapılan deniz fenerinin bakımını ve bekçiliğini, yaklaşık bir asırdır aynı aile yürütüyor.

Samsun'un en kuzey noktasındaki Bafra Burnu'nda 1880 yılında Fransızlar tarafından yapılan deniz fenerinin bakımını ve bekçiliğini, yaklaşık bir asırdır aynı aile yürütüyor.

Kızılırmak'ın denize döküldüğü mevkide, Fransızlar tarafından 1880 yılında demir boru kazıklar çakılarak inşa edilen Bafra Deniz Feneri'nin bekçiliğini ve bakımını, 1919 yılından bu yana Özkan ailesinin bireyleri yapıyor.

Fenerin üçüncü kuşak bekçiliğini yürüten Fikret Özkan (50), AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesi, amcaları, babası ve ağabeyinin ardından bekçilik görevinin kendisine geçtiğini söyledi. Deniz feneri bekçiliğinin, babadan oğula geçen mesleklerden biri olduğunu belirten Özkan, Bafra Deniz Feneri'nin "içerisinde bekçi bulunan" nadir fenerlerden biri olduğunu anlattı.

Fener bekçiliğini 7 yıldır sürdürdüğünü dile getiren Özkan, şöyle devam etti:

"Bafra Deniz Feneri, Osmanlı döneminde 1880 yılında Fransız müteahhitler tarafından Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerdeki delta üzerinde Halisburnu mevkisine inşa edilmiş. Daha sonra yöre fenerden dolayı Fener köyü adını almıştır. 1919 yılından bugüne kadar da dedelerim, amcalarım, babam, ağabeylerim burada görev yaptı. Şimdi nöbet sırası bende. Benden sonra da ağabeyimin oğlunda olacak.''

Fenerin dünyada üç örneği var

Fener bekçiliğinden emekliye ayrılan Ferşat Özkan (59) ise kendisinden sonra bekçilik görevini küçük kardeşi Fikret'e bıraktığını belirtti. Ailesinin neredeyse bir asırdır koruduğu fenerin kültürel ve tarihi özelliği bulunduğuna değinen Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fener, 1880 yılında gemiyle Fransa'dan bir bütün halinde gelmiş. Bu fenerin dünyada üç örneği var. Kurulduğunda denizde olan bu fener, 1919 yılında denizden 500 metre karaya doğru, yani şimdiki yerine alınmış. Bulunduğu arazinin delta olması nedeniyle demir boru kazıklar çakılarak bunun üzerine yapılmıştır. Silindirik çelik kule çevresinde çelik çatma profillerle tamamen çelik konstrüksiyon olarak inşa edilmiştir. Bu dönemde dedem Recep Özkan Trabzon'un Sürmene ilçesinden gelerek fenerin inşaatında çalışmış. Daha sonra da dönemin yetkilileri, dedemi 1919 yılında buraya bekçi olarak atamışlar. O günden beri bu fenerin bütün bakım ve bekçiliğini aynı ailenin fertleri olarak bizler yapıyoruz. Karadeniz'de bu mevkide seyreden gemiler için çok önemli bir rota feneridir.''

Teknolojiye uyum sağladı

Fenerin kulesinin denizden yüksekliğinin 25 metre olduğunu ve her 5 saniyede bir ışık verdiğini vurgulayan Özkan, ''Fener ilk olarak gaz yağı ile çalıştırılmış. Daha sonra asetilen gazına çevrilmiş. Şimdi ise elektrik enerjisi ile çalışıyor. Teknolojieye uyum sağladı. Halen 500 wattlık lamba ile aydınlatma sağlanmakta" ifadelerini kullandı. Fener bekçiliğinin zor ve zahmetli bir iş olduğunu belirten Özkan, geçmişte günde 5 kez fenerin kulesine çıktıklarını ancak teknoloji sayesinde şimdi kontrol için sadece bir kez çıktıklarını anlattı.

Ferşat Özkan, Bafra Deniz Feneri bekçiliğini dedesi Recep Özkan'dan sonra amcaları Hasan, Hamit, Mehmet ve Fikri Özkan'ın, daha sonra ise babası Hakkı, amcası Selahattin'in yaptığını, kendisinden sonra da görevi kardeşi Fikret Özkan'ın yürüttüğünü kaydetti.

virahaber.com

GÜNCEL Haberleri

Bozcaada ve Gökçeada'ya Yarınki Tüm Feribot Seferleri İptal Edildi
Karadeniz’e Göç: Tekirdağlı Balıkçıların Umut Rotası
Denizci Hastalığı Türkiye’ye Geliyor
Milli Savaş Gemileri ve Mini İHA’lar Pakistan’da Sahne Alacak
Çanakkale'de Kaçak Avcılığa Geçit Yok