Geçen ay “Türk Gemi İnşa ve Yan Sanayisinin Sorunları, Rekabet Gücü ve Çıkış Yolları” konulu seminerle gemi inşa sektörüne katkıda bulunan Bader’in bu ayki seminer konusu; “Denizcilik Sektörünün Geleceği Ve Sektöre Stratejik Bakış”.
“Küresel Ekonomiye bakış, Küresel yatırım şartları nelerdir?, Denizcilik Sektörünün Geleceği, Cruise Gemiler” gibi konuları içeren ve Maltepe Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerin sponsorları ise Hay Ship, Akademi Denizcilik, Istfix, Orimar, Transbosphor ve Atılgan Denizcilik.
Bader’in Eğitim Seminerine, Quinnipiac Üniversitesi (Connecticut - USA) Finans Bölümü’nden Prof. Dr. Osman Kılıç ve aynı üniversiteden Kurumsal Ağlar, Lojistik ve Taşımacılık (CIRRELT) Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Simon Véronneau konuşmacı olarak katıldılar. Konuşmacıların yanı sıra seminere Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli, İstanbul Liman Başkanı Mustafa Azman, Bader Başkanı Kaptan Ali Şeyhun, Kaptanlar Derneğinden Muammer Aslantürk ve denizcilik fakültelerinden akademisyenler, denizcilik sektörünün önde gelen firma yöneticileri, BADER üyeleri ile çok sayıda davetli ve misafirler katıldılar
Seminer BADER tanıtım filminin gösterimi ile başladı. Ardından Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu yaptığı konuşmada sektöre yaptığı seminerlerle katkıda bulunan Bader'e teşekkür ederek faaliyetlerin hızla devam etmesi temennisinde bulundu, ardından da konuşmacılara ve katılımcılara teşekkür etti. Prof. Dr. Osman Kılıç, dünya genelindeki ekonomik durumdan bahsederek, ülkelerin büyüme oranları hakkında bilgi verdi.
Denizcilik sektörü küresel ekonomi oranında büyüyor
Denizcilik sektörünün 2010 yılında yüzde 5 büyüme gösterdiğini vurgulayan Kılıç, bu oranın iyi bir gösterge olduğunu belirtti. Denizcilik sektöründe büyümenin ana kaynağının Çin olduğunu söyleyen Osman Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin yüzde 10 ile büyüyor, gelecekte yani 2011-2012′de küresel anlamda gelişmesi yavaşlayacak, Avrupanın, Çin’in yavaşlayacağı beklentisi var. Sadece ABD’deki ekonomik gelişmenin hızlanacağı bekleniyor, Gayri Safi Hasılaya bakıldığı zaman gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş batılı ülkeler arasında önemli farklar var. Gelişmiş olan ülkeler büyümelerini tamamlamış, bundan sonra yüzde 1-2 arası ancak büyürler. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları dengeleri sarsıyor. Avrupada sadece Almanya ihracata dayalı olduğu için ekonomisi büyüyor. Avrupa’da hiç bir ülke batan diğer ülkeyi kurtarma derdinde değil, her ülke kendi bankasını kurtarma derdinde çünkü batan ülkeye daha önce borç veren kendi bankaları. Kriz sırasının Portekiz’e ardından İspanya ve İtalya’ya gelebilir, Zaten bir kuzey ülkesi olan Belçika da karışıyor. Euro çökmez dediler ama önümüzdeki yıllarda Euro’nun piyasadan kalkma ihtimali de var. Euro’ya yatırım yapacaklar dikkatli olsunlar”
Ekonomide 2 ana sektörün olduğunu söyleyen Kılıç, bu sektörlerin servis ve üretim olduğunu belirterek denizcilik sektörünün servis sektörüne girdiğini belirterek servis sektörünün hindistanda hızla büyüdüğünü çin de ise üretim sektörünün geliştiğini dolayısıyla çinin büyümesinin yavaşladığını vurguladı. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
İhracat artarsa denizcilik sektörü hareketlenir
“Amerikanın ise yüzde 4 büyüme yapması beklentisi var bu da güzel bir oran. Dünya genelinde yaşanan krizde Amerika ve Avrupadaki özel sektörün borçlarının devlete yüklenmesine yol açtı. Krizle birlikte halkın veişadamları borçlarını azaltma yoluna gittiler. bu da ekonomiyi yavaşlattı. herkes borcunu kapatınca borçlanma azaldı ve ekonomik büyüme yavaşladı, faizlerin düşmesi demek borçlanmayı arttırmaktır ve ekonomiyi canlandırır. Çin ihracatı artarsa alacağı hammadde de artar bu hammaddeyi de denizden taşıyacağı için sektör hareketlenecektir.”
Denizcilik sektörünün ana taşı Çin
Denizcilik sektörünün 2010 yılında yüzde 5 büyüme gösterdiğini vurgulayan Kılıç, bu oranın iyi bir gösterge olduğunu belirtti. Denizcilik sektöründe büyümenin ana kaynağının Çin olduğunu söyleyen Osman Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çin yüzde 10 ile büyüyor, gelecekte yani 2011-2012′de küresel anlamda gelişmesi yavaşlayacak, Avrupanın, Çin’in yavaşlayacağı beklentisi var. Sadece ABD’deki ekonomik gelişmenin hızlanacağı bekleniyor, Gayri Safi Hasılaya bakıldığı zaman gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş batılı ülkeler arasında önemli farklar var. Gelişmiş olan ülkeler büyümelerini tamamlamış, bundan sonra yüzde 1-2 arası ancak büyürler. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları dengeleri sarsıyor. Avrupada sadece Almanya ihracata dayalı olduğu için ekonomisi büyüyor.”
Servis sektörünün üretimin önüne geçmesi Denizciliğin önemini arttırdı.
Ekonomide 2 ana sektörün olduğunu söyleyen Kılıç, bu sektörlerin servis ve üretim olduğunu belirterek denizcilik sektörünün servis sektörüne girdiğini belirterek servis sektörünün Hindistan’da hızla büyüdüğünü Çin’de ise üretim sektörünün geliştiğini dolayısıyla Çin’in büyümesinin yavaşladığını, Çin’in ihracatının arttığı zaman alacağı hammaddenin de artacağını ve bu hammaddeyi de denizden taşıyacağı için denizyolu taşımacılığı sektörünün ivme kazanacağını vurguladı.
Prof. Dr. Osman Kılıç konuşmasına şöyle devam etti;
ABD’nin para basması Çin’e enflasyon baskısı yapıyor
“Amerikanın ise yüzde 4 büyüme yapması beklentisi var bu da güzel bir oran. Dünya genelinde yaşanan krizde Amerika ve Avrupadaki özel sektörün borçlarının devlete yüklenmesine yol açtı. Krizle birlikte halkın veişadamları borçlarını azaltma yoluna gittiler. bu da ekonomiyi yavaşlattı. herkes borcunu kapatınca borçlanma azaldı ve ekonomik büyüme yavaşladı, faizlerin düşmesi demek borçlanmayı arttırmaktır ve ekonomiyi canlandırır. Amerikanın bankalarında karşılıksız para basması emtia piyasasını sarstı. Bu para basma işi ekonomi de negatif etki yaparak diğer ülkelerde enflasyonist baskıyı arttırır. büyümeyi yavaşlatır. Çindeki enflasyon arttışı kendilerinin dışında gelişen bir olay. Çin yeme içme sektöründe büyüyor nüfus çokluğu sebebiyle. kendi para değerlerini arttırmıyor,ihracata dayalı ekonomi olduğu için arttırmak istemiyor. Türkiyede ise merkez bankasının faizleri düşürmesi sıcak paranın kaçmasına sebeb oldu ama borçlanmayı arttırarak ekonomiyi canlandırdı.”
Yrd. Doç. Dr. Simon Véronneau ise Yılda yüzde 29 büyüyen bir sektör olan Cruise gemi turizminde en önemli şeyin bu gemilerle yolculuk yapan ailelerin gemi limana yanaştığı zaman çocuklarının eğlenebilecekleri yerlerin olup olmadığı, İstanbul’un bu konuda çok şanslı olduğunu, bunun da İstanbul’daki işadamları ile ilgili bir iş fırsatı doğurduğunu belirtti.
İtalya, cruise gemi inşasında devlet desteğiyle önde ama otomasyon kullanan Almanya tercih ediliyor
Dr. Veroneau, konuşmasında Cruise gemilerin inşasının daha çok Almanların ve İtalyanların yaptığını ancak İtalyanların devlet destekli oldukları için üretim maliyetleri daha düşük tuttuklarını açıkladı. Almanya’nın ise, bu sektörde İtalya ile rekabet edebilmek için robotların arabaları ürettiği gibi gemileri de otomasyonla yaptıklarını, koca cruise gemisini otomasyondan geçirdikleri için Almanların yaptığı Cruise gemilerinin daha değerli olduğunu, diğer yandan Avrupa’da şuanda nehirlerde kullanılan küçük gemi inşa alanının çok hızlı geliştiğini anlattı.
Petrol Fiyatlarının Artması Deniz Taşımacılığını Öne Çıkardı
Dr. Veroneau, kendisinin havayolları ve gemicilik şirketleri ile alakalı yaptığı araştırmada 2 konu öne çıktığını, petrol fiyatlarındaki ciddi artıştan dolayı işadamlarının ürettikleri malları nasıl taşıyacakları ana konu olarak dikkat çektiğini, bu başlık altında; Fuel Koster Artması ve Çevrecilik konusu üzerinde daha çok durulduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
Denizyolu daha ucuz ve daha çevreci
“Çünkü Avrupada karbon vergisi var. Çevreye verdiğin zarar oranında vergi verme mecburiyeti var. Amerikada ise böyle bir uygulama yok. Henüz yapmadılar ama yapmak zorundalar ve yapacaklar. Dolayısıyla üretici şirketler bu karbon vergisi konusu üzerinde düşünüyorlar. Denizyolunun daha yavaş olmasına rağmen yakıt fiyatları ve çevrecilik anlayışından dolayı daha çok tercih ediliyor.”
Hava yolu ile yapılan taşımacılığı ile Deniz yolu ile yapılan taşımacılığının aynı oranda yani yüzde 5 oranında büyüme gösterdiğini bu oranın ise küresel ekonominin büyüme oranı ile aynı olduğunu petrol fiyatlarındaki yükselmeye bağlı olarak, ekonomiler gelişse bile yakıt fiyatlarının azaldığı alanlara bir kayma olduğunu dolayısıyla bu değişimin denizcilik sektörüne ileriye dönük olarak pozitif etki yaptığını ifade etti.
Denizyolu Taşımacılığının, Demiryolu taşımacılığındaki gibi Reklama İhtiyacı Var
“Yaptığım araştırmada deniz taşımacılığının daha çok tercih edilmesinin bir diğer sebebi ise karbondioksit gazından dolayı çevrecilik anlayışının öne çıkması. Bu tercihten dolayı deniz taşımacılığı hava taşımacılığının önüne geçiyor. Çünkü deniz taşımacılığı çevreye daha az zarar veriyor. Devletler istemeden bazı şirketler bu karbon ölçümlerini yapmaya başlamış. Bu sebebten dolayı denizyolu taşımacılıkta öne çıkıyor. Buna paralel olarak çevrecilik anlayışının gelişmesinden dolayı karayolu taşımacılığından demiryolu taşımacılığına geçiliyor dünyada. Demiryollarının yaptığı “biz çevreyi daha az kirletiyoruz bizim yaptığımız taşımacılık daha doğru” reklamını deniz yolu taşımacılığı yapan şirketlerin de yapması gerek. Gemicilik sektörünün de uluslar arası organizasyonlarda yaparak halkı bilinçlendirmesi lazım. Gemi ile taşımanın uzun süreceği için üretici ya malı stok yapacak veya müşterisine yakın yerde üretim yapacak. Bu da henüz gerçekleşmedi.” diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların sonunda soru-cevap kısmına geçildi. Katılımcıların sorularını Prof. Dr. Osman Kılıç ve Yrd. Doç. Dr. Simon Véronneau cevapladı.
Seminer sonunda, Bader Başkanı Kaptan Ali Şeyhun, konuşmacılara birer plaket verdi.
EĞİTMENLER HAKKINDA…
Prof. Dr. Osman Kılıç, Quinnipiac Üniversitesi Finans bölümünde Uluslararası yatırım uzmanı olarak çalışmaktadır. Ayni zamanda Alternative yatırım/Hedge Fonlar Institusinin Direktörüdür. Prof. Kılıç uluslararası yatırım konularında seminerler vermekte ve danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır. Ayrıca bu konuda uluslararası dergilerde yayınlar yapmıştır. Denizcilik sektörüne ilgisi bir okul mezunu olarak halen devam etmektedir. Prof. Kılıç, Gemi Makineleri İsletme Mühendisliği lisan
eğitiminden sonra yaklaşık 2 sene Denizcilik sektöründe çalıştıktan sonra ABD de MBA, MA in Ekonomi ve Finans konusunda Doktora eğitimi almıştır.
Dr. Simon Véronneau ise; HEC Montreal’de Quinnipiac üniversitesinde İşlem Yönetimi bölümünde öğretim üyesi olarak ders vermektedir. Dr. Simon Véronneau, Ayrıca Inter Üniversitesi Kurumsal Ağ, Ulaştırma ve Lojistik Araştırma Merkezinde araştırmacı olarak çalışmaktadır. Alaska eyaletinde çevre koruma departmanı için yolcu gemilerinin atık suyu hakkında bilimsel tavsiye panelleri düzenleyen Dr. Simon Véronneau 'bilimsel tavsiyeci’ olarak görev yapmaktadır. Newfoundland Memorial Üniversitesi’nden Denizcilik bölümünden mezun olan Dr. Simon, Antwerpen Üniversitesinde Ulaşım Yönetiminde mastır, HEC Montreal’de İşlem Yönetimi alanında doktora derecesine sahiptir.
Dr. Véronneau’nun araştırmaları gerçek zamanlı kritik işlem yönetimi, Nakliye yönetimi, küresel tedarik zincirlerine ağırlık vermektedir. Kendisi Kanada Sahil Güvenliğinde, yolcu ve ticari gemilerde Lisanslı üst düzey seyir (navigasyon) subayı olarak iş deneyime sahiptir.
Virahaber