Bu durum Avrupa piyasasında sürdürülebilir balık arzının garanti altına alınması ihtiyacını ortaya koyuyor. Balıkçılık ve su kültürü (aquaculture) ürünlerinde AB tüketici tercihleri hakkında yapılan yeni bir ankete göre, AB’deki insanlar, denizden ne kadar uzakta yaşadıkları balık yeme sıklığını etkilese de, oldukça düzenli bir şekilde deniz ürünü tüketiyor.
Avrupa Komisyonu’nun Çevre, Denizcilik ve Balıkçılıktan Sorumlu Bakanı Karmenu VELLA, “Bu anket, Avrupalıların deniz ürünlerini nasıl seçtiklerini görmemize yardımcı oluyor. Tüketicilerin, içinden seçim yapabilecekleri yüksek kalitede deniz ürünü çeşitliliğine sahip olmalarını garanti etmemiz lazım. 2020 yılına kadar sürdürülebilir balıkçılık hedeflerimize ulaşmak konusunda kararlı olmamızın sebebi budur” dedi.
Deniz ürünleri için; bölgesel, ulusal ve Avrupa orijinli ürünlere yönelik güçlü bir tercih bulunmaktadır (% 80). Tüketicilerin çoğu, yeni ürünleri ve türleri denemeyi sevdiklerini belirtmiş olup, bu da kaynak çeşitliliğinin önemini göstermektedir. Böylece AB’de sürdürülebilir balıkçılığın ve su ürünleri yetiştiriciliğinin geliştirilerek ithalat bağımlılığının azaltılmasının önemi yeniden vurgulanmıştır. Tüketicilerin % 68’i fiyatların daha düşük olması durumunda daha fazla balık yiyeceklerini belirtmiştir.
Ankete göre insanlar deniz ürünlerini genel olarak süpermarketlerden alıyorlar ve ilk olarak görüntüsüne, sonra fiyatına sonra da nereden geldiğine bakıyorlar. Avrupalıların ürünlerin üzerindeki etiketlerin içeriklerine, bilhassa verilen bilgiler kanun tarafından isteniyorsa, güven duydukları belirtiliyor. Buna göre tüketicilerin % 66’sı ürünlerin üzerinde yazan bilgilerin açık ve anlaşılır olduğunu düşünmektedir ve bu da AB’nin etiketleme kurallarının işe yaradığını göstermektedir.
Bahse konu anket sonuçları, EUMOFA (Balıkçılık ve Su Kültürü Ürünleri Avrupa Pazar Gözlemevi) tarafından gerçekleştirilen yeni bir çalışmayla da büyük oranda teyit edilmiştir.
Kaynak: Avrupa Komisyonu