Araştırmacı Gözüyle Tarım ve Orman Bakanlığına Öneriler
- Tarım ve Orman Bakanlığı uygulamaları daha verimli kılınmalıdır
Bugünkü yapısıyla Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün midye ile ilgili olası yatırımların önünü açacak bir stratejiyi geliştirmesinde yarar vardır. Yatırımcının girişiminde ilk başvuru mercii Bakanlık Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve haliyle onun bünyesindeki Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğüdür. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün bünyesindeki teknik personel genel olarak denetlemeler ve kontrol gibi idari yaptırımlar konusunda deneyimli olsalar bile, bunun uygulamalı balıkçılık ve haliyle araştırmalar konusunda benzer ifadeyi kullanabilmek iyimserlikten başka bir şey değildir. Diğer bir ifade ile Tarım ve Orman İl Müdürlüklerinde uzman düzeyinde uygulamalı biyolojik oseanografiye egemen kadrolaşmanın olamayacağı aşikârdır. Buna karşın Bakanlığın araştırma enstitülerinde ise her bir teknik personel özele indirgenmiş araştırma konularında uzman konumundadır ve sayısal olarak da ülke gereksinimlerine cevap verebilecek durumdadır. Ne var ki enstitüler icraatçı kuruluş değildir. Buna karşın Bakanlık İl Müdürlükleri icraatçı kuruluştur. Haliyle yararlılık açısından ortadaki çelişkinin giderilmesi gerekir. Bilginin ve uygulamanın egemen olduğu enstitülerin özellik gösteren konularda yetkilendirilmeleri Tarım ve Orman İl Müdürlüklerinin olası dar boğazlarını aşabilmelerine katkı sağlayacağı kuşkusuzdur. Böylelikle Bakanlığın yanı sıra Tarım ve Orman İl Müdürlüklerine yönelik olabilecek olası eleştirilerin ve yakınmaların da önü kesilmiş olabilecektir.
- Örnek alınması gereken geçmiş zaman uygulaması
Tarım Bakanlığı bünyesinde 1985 yılında bir reorganizasyon yapılarak var olan 20’yi aşkın genel müdürlük lağvedilmiş ve yeni bir uygulama modeli oluşturulmuştu. Bakanlıktaki tüm uygulama alanları ağırlıklı olarak Proje ve Uygulama Genel Müdürlüğü ile Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü bünyesinde kendilerine yer bulmuştu. Balıkçılık uygulamaları ve araştırmaları da o aşamada Proje ve Uygulama Genel Müdürlüğünde ağırlıklı olarak sahne almıştı.
Proje ve Uygulama Genel Müdürlüğünün ilk çalışmalarından biri Marmara, Ege ve Akdeniz’de akvakültür yatırımlarına uygun alanlarının belirlenmesi üzerine olmuştu. Kapsamı itibariyle yüzeysel içerikli bu araştırma sonuçları bir yayın olarak yaşam bulmuştu(59).
Kısa bir süre sonra Proje ve Uygulama Genel Müdürlüğünün adı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi. Bu aşamada Genel Müdürlük tarafından Dünya Bankasından sağlanan olanakla Macalister Elliot ve Ortakları Limited Şirketine “Türkiye’de kıyı alanlarında su ürünleri yetiştiriciliğine uygun yerlerin tespiti” projesini yaptırdı. Bodrum Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü ise projenin koordinatörü olarak görevlendirildi. 2 yılı bulan çalışmalar sonucunda yapılan çalışmalar ve sonuçları Tarımsal Üretim ve Uygulama Genel Müdürlüğü tarafından 2 cilt halinde yayımlandı( 60a,b). Bu yayımda Türkiye denizlerinde türler itibariyle yetiştiriciliğe uygun alanların yerlerinin belirlenmesinin yanı sıra olası kuluçkahane (hatchery) üretim bilgileri, pazar boyuna kadar yetiştirme, hatta sermaye bütçesinin ne olması gerektiğine kadar detaylı bilgiler yer aldı (Şekil 42).
Şekil 42. Akvakültür konusunda balıkçılık sektörü yatırımcısını bilgilendiren ve yönlendiren bir eser.
Benzer çalışma iç-sular konusunda da gerçekleştirilmiş ve bununla ilgili olarak Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü koordinatörlük görevini üstlenmişti.
Bu örneklerden esinlenerek/yola çıkarak günümüzde Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü de benzer fakat daha kapsamlı bir çalışma yaparak Karadeniz, Marmara Denizi ve boğazları ile Ege Denizinde salt midye üzerine yetiştiriciliğin yapılabileceği alanları noktasal olarak belirlemeli ve olası yatırımlara önderlik yapabilmelidir. Aynı şekilde günümüz itibariyle doğal midye yataklarının denizlerimizde bölgeler ve derinlikler itibariyle dağılımları belirlenmeli ve bu yatakların/bankların 3-4 yıl dönüşümlü olarak işletilmeleri Bakanlıkça disiplin altına alınmalıdır.
Bunu gerçekleştirebilmek için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü arasında en verimli düzeyde bir eşgüdüm sağlanmalıdır. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünce doğal midye yataklarının bölgeler ve derinlikler itibariyle dağılımlarının güncel konumunun saptanmasının yanı sıra midye kültürüne uygun alanları da belirlenmelidir. Bu çalışmaların sonuçları ve önerileri kapsamlı bir şekilde balıkçılık sektörü ve toplumla paylaşılmalıdır. Özellikle midyelerde DSP, PSP ve ASP devamlı izlenmeli ve sektör bu konuda periyodik olarak bilgilendirilmelidir. Bu nedenle enstitü bünyesinde mutlak olarak “Toksik Alg Referans Labotatuvarı” kurulmalıdır.
- Bakanlık yasal yetkilerini geniş boyutlu ve eksiksiz kullanmalıdır
Midye yatırımı için yatırımcıdan Bakanlıkça çeşitli parametrelere ait analizler talep ediliyor. Olumsuzluk halinde girişimciye onay verilmiyor. Oysa o olumsuzluk içeren parametrelerin olumsuzluğunun nedeni yatırımcının yer seçimini yaptığı ortam değildir. Ortamı olumsuzlaştıran ve kirliliğine neden olan çevredeki işletmelerdir. Nedense onların önü on yıllardır kesilmemekte ve gerekli önlemler de alınmamaktadır. Ülkemiz denizleri ve iç suları bir bütün olarak fosseptik çukuru muamelesi görmesinin yanı sıra kimyasal ve diğer atıkların bu ortamlara boca edilmesine duyarsız kalınmış ve gerekli önlemler ile yaptırımları hayata geçirilmemiştir. Bakanlıkların midye yatırımındaki hassasiyetleri olumlu olmakla beraber, çevre kirliliğine makro düzeyde neden olan etmenlerle ilgili büyük fotoğrafa 40 yılı aşkın süredir görmezden gelinmenin mantıksal izahını yapabilmek olası değildir. Sonuç olarak sucul ortamlarımızda çevre felaketlerinin gelişmesine neden olan kamu yönetimlerine, yerel yönetimlere ve özel işletmelere üç maymun hikâyesini sergileme alışkanlığına Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca nokta konulmalıdır. İç sularımızın ve denizlerimizin su niteliği açısından normal konumlarına dönebilmeleri için bu ortamların kirletici tüm ajanlardan arındırılmaları ve ağır cezai caydırıcı yaptırımlar esas olmalıdır.
- Olası midye çiftliklerinde mesafe kuralı konulmamalıdır
Tarım ve Orman Bakanlığının balıkçılık konusundaki temel felsefesi/görevi sucul kaynakların en uygun düzeyde korunarak sürdürülebilirliğini sağlamak ve bu doğrultudaki olası yatırım girişimlerinin önünü açmaktır. Merkezi otorite bürokratlarının görevi bilimsel olgularla örtüşen, ülke ekonomisine katkıda bulunan, istihdam alanı oluşturan yatırımları bürokratik işlemlere boğmadan, makul bir süre içerisinde sonuçlandırmaktır.
Midye kültürü uygulaması ve bununla ilgili alt yapı yatırımları gerek deniz ve gerekse iç-sularda gerçekleştirilen akvakültür yatırımlarıyla mukayese edilemeyecek düzeyde sadedir. Midye kültürünü balık kültüründen ayıran ve onu mukayese kabul edilmez şekilde avantalı kılan bir özelliği vardır. Uygun yer seçiciliği yapılmaması veya işletmelerin/çitliklerin yoğun bir şekilde bir arada bulunması durumunda balık kültürünün çevresel sorunlar yarattığı ve balık çitliklerinde de ciddi kayıplar yaşandığı, midye kültürü tam tersine çevre kirliliği yaratması bir kenara ortamın olası olumsuz özelliğini bile olumluluğa dönüştürmesinde göz ardı edilemeyecek özelliği vardır. Hatta midye üretim çitliklerinin yoğun olarak bir arada bulunmaları avantajlı durumu daha da yoğunlaştırır. Salt bu özelliğinden dolayı midye kültürü özel olarak desteklenmeyi hak eden bir türdür. Bu nedenle midye kültürü ile ilgili bürokratik işlemlerin daha da basitleştirilmesi bir gerekliliktir. Özetle midye üretimi yer seçiminin isabetli yapılması koşuluyla yüksek parasal giderlere de neden olmayacak konumdadır. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı olası midye yatırım alanlarını birinci aşamada kendisinin belirlemesi, akabinde ise sektörü ve özellikle küçük ölçekli balıkçıları/kooperatifleri midye kültürü yatırımlarını özendirici bir planlamaya yönelerek ulusal ekonomiye dolaylı olarak katkı sağlamayı benimsemelidir.
- Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsünün önerisi uygulanmalıdır
Marmara Denizi’ndeki verimliliğin sürdürülebilmesi ve su kalitesinin olumluluğuna olanak yaratılması bu denizin kesin olarak atık alıcı ortamı olmaktan arındırılması ile olasıdır. Bu arındırılmaktan yoksunluk sürdürüldüğü takdirde Marmara Denizinde makro ölçekli bile olsa midye kültüründen su kalitesinin iyileştirilmesi ile ilgili olarak bir yarar beklemek abesle iştigalden başka bir şey olmayacağıdır. Midye kültürü aracılığı ile ortama su kalitesi açısından olumlu katkı sağlanacağı bilimsel ölçütler açısından sağlıklı yaklaşımdır. Ne var ki bu durumun geniş boyutlu ve kesintisiz kirlilik yüküne maruz kalan ortamlar için söz konusu olamayacağı da açıktır.
Marmara Denizi ve havzasında güncel olarak kirlilik konusunda önlemlerin yoğunlaştırılmasına ve iyileştirilmiş arıtma uygulamalarına geçilmesi esastır. Bu konuda gerekli adımlar atıldığında İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsünün midye konusunda yaptığı öneri bir anlam kazanacaktır. Buna göre özellikle İzmit Körfezinde yapılacak midye transplantasyonu sonrasında orta vadede ötrofikasyonun [Aşırı gübrelenme. Ortamın besin tuzlarıyla (PO4, NO3 vs.) yüklenmesi] engellenmesiyle nitelik kazanan bir körfez ortamından, ayrıca zenginleşen bir habitatın vücut bulması ile biyolojik çeşitliliğin artmasından söz edilebilecektir. Salt ortam iyileştirilmesine yönelik bu öneri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından benimsenmeli ve hayata geçirilmelidir.
- Küçük ölçekli balıkçıların konumu iyileştirilmelidir
Marmara Denizinin İzmit Körfezi haricinde kalan diğer körfezleri ile korunaklı ortamlarında merkezi otorite tarafından uygunluğu belirlenen yerlerde küçük ölçekli balıkçı kooperatiflerinin finansal açıdan da desteklenerek midye kültürü yapabilmelerine ve dolayısıyla onların kalkınabilmelerine olanak sağlanmalıdır. Bunun için de gerekli uygulamalı midye kültürü eğitim programları ile küçük ölçekli balıkçılar bilinçlendirilmelidirler.
Konu ile ilgili bir hususu burada dile getirmekte fayda vardır. Denizde üretim alanı ile ilgili olarak yatırımın gerçekleştirilmesi koşuluyla Maliye Bakanlığınca kiralama bedelinin alınmaması sağlanmalıdır. Bununla ilgili ölçütleri ise Tarım ve Orman Bakanlığı düzenlenmeli ve hayata geçirmelidir. Burada esas olan küçük ölçekli balıkçıların üretim yapabilmelerine devletçe olanak sağlanması ve böylelikle sürekliliği olan bir istidam alanının da oluşturulmasıdır.
Noktalarken
Yarım yüzyılı çoktan deviren mesleki yaşantımda ilk göz ağrım olan midye ile ilgili hikâyenin sonunda denizleri, deniz canlarını, aynı ortamı paylaştığım zengin insan kaynağını oluşturan dostlarımı, sonsuzluğa su gibi akıp giden tüm araştırmacılık anılarını yeni baştan hatırlamanın lirik güzelliği ve vefa duygularıyla gönülden selamlıyorum (Şekil 43).
Şekil 43. 1970 yılında midye araştırmalarını gerçekleştirdiğimiz teknelerden biri olan Pisi teknesinin dümeninden objektife yansıyan ve mazide hoş bir anı olarak kalan fotoğrafım.
Geçmişe selam
Ekmeğimin yoldaşı denizler,
ki onlar yarım yüzyılı çoktan devirdiler.
Denizlerle haşır neşir
nasıl geçti bunca yıl.
Oysa daha dündü,
deniz canlarıyla iç içelikler.
Engin denizlerdeki
bu heyecan, coşku nedendir,
insanı tarifsiz bir mutluluğa iteleyen.
İlkokulda alfabeyi öğrenen çocuk misali,
öyle başlamıştık deniz bilimi araştırmalarına,
orta su ve yüzey balığı avcılıklarına,
dip balığı araştırmalarına,
deniz tabanındaki bitmez tükenmez omurgasızların
ve el değmemiş yosunlarla tanışıklığına.
Kimi açık yeşil, kimi turkuaz, kimisi de masmavi denizler
ev sahibimizdi, dershanemizdi.
Sonu gelmeyen gözlem, deneyim ve bilgi mabedimizdi.
Olası değil unutmak, onun bağrında yaşanan
dört mevsimin birbirinden güzel gizlerini,
anılarını, heyecanlarını ve korkularını.
Ne olursan ol, hangi telden çalarsan çal,
denizler kaynaştırır her bir bireyi.
Ondandır mevsimler boyu
beraber olduğumuz
makinistten yağcısına,
yağcısından kaptanına,
kaptanından balıkçısına,
balıkçısından meslektaşlarıma uzanan silsilede
oluşan vefa ve selam borcuna.
Ödemek ne mümkün,
o nedenle dillendirmeme izin veriniz
gönül borçlarıma.
Yıllar yılı aynı rotada seyir aldığımız
sonsuzluğa göçen kaptanlarımıza bin selam olsun.
Yağmur, kar, fırtına demeden
beceri ve beden güçleriyle araştırmalara dayanak olan
balıkçı ve gemici arkadaşlarıma bin selam olsun.
Unutulmaz destekleriyle hep önümü açan
ebedi mekânlarında huzur içinde uyuduklarına inandığım
Balıkçılık Servisi arkadaşlarım ile meslektaş büyüklerime
ve yaşamını sürdüren dostlarıma bin selam olsun.
Seyir defterinde, hep önünden geçerken
dakikası dakikasına kayıt altına aldığımız
Nara Burnuna, Poyraz Burnuna, Çakraz Burnuna,
Kerempe Burnuna, İnce Buruna bin selam olsun.
Gecelerin karanlığında
rotamızda seyir halindeyken
Kutupyıldızı misali gözlerimizin aradığı
Tekağaç Fenerine, Zincirbozan Fenerine,
Marmara Adası Domuzburnu Fenerine,
Şile Fenerine, Kefken Adası Fenerine
ve Ünye Fenerine bin selam olsun.
Kurum araştırmalarında
bana seyir ve çalışma paydaşlığı yapan
günümüzde ise sadece adları kalan
Pisi, Yayın, Sazan, Yunus ve Arar gemilerine bin selam olsun.
Mevsimler boyu muhteşem bir sistem çarkının döndüğü
uçsuz bucaksız maviliklere
ve bağrındaki tüm canlara bin selam olsun.
Denizlerde bilgi kazanımlarımı sağlayan
ve tüm bereketiyle akıp giden geçmişime
bin selam olsun, bin selam olsun…
Nezih Bilecik
Yalıkavak 02.10.2021
YAZINSAL KAYNAKLAR
- Vorobyev, V. 1938. Mussels of the Black Sea. Trudy Azov – Chernom. Inst. No 11 (Rusça).
- Artüz, İ. 1957. Midyelerimiz ve Türkiye Balık Sanayiindeki İstikbali Hakkında. Balıkçılık Araştırma Merkezi. Deniz Araştırmaları. Seri B. 12 s. Beşiktaş-İstanbul.
- Bilecik, N. 1969. EBK Balıkçılık Araştırma Faaliyetleri. Ticaret Bakanlığı, EBK Genel Müdürlüğü, Balıkçılık Müessesesi Müdürlüğü Raporu. 100 s. Beşiktaş/İstanbul.
- Bilecik, N. 1975. Étude sur la distribution des moules (Mytilus galloprovincialis Lmk.) du littoral turc de la mer Noire situé entre Igneada et Çaltı Burnu. Commission Internationale pour L’Exploration Scientifique de la Mer Méditerranée. CIESMM Rapports et Procés-Verbaux Des Réunions. Volume 23, Fascicule 2, p. 165-167.
- Tokuşoğlu, Ö. 2016. Gıda 2000 (Gıda Teknoloisi ve Tarım Dergisi) (http://www.gida2000.com/kabuklu-su-urunleri-etleri-ve-kalite-midye-istiridye-karides-ve yengec.html).
- Sorularlaislamiyet.com/midye-kalamar-yemek-haram-midir (Güncelleme 26.10.201).
- Bilecik, N. 2012. Medeniyet Tarlasından Marş Marşla Geçenler-Denizler Çölleşmeden Balıklar Yok Olmadan. 348 s. Bio-Ofset Matbaası. ISBN: 978-605-86979-0-4. İstanbul.
- Bilecik, N. 1989. Türkiye’de Trol Avcılığı Tartışmaları ve Gerçekler. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı. Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü. Seri A.Yayın No 1. 33 s. Bodrum.
- Bilecik, N. 1989. Midye ve Yetiştiriciliği. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı. Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü. Seri A. Yayın No 2. 40 s. Bodrum.
- Lubet, P. 1973. Expose synoptique des données biologique sur la moule (Mytilus galloprovinvialis Lamarck 1819). Synopsis FAO sur les peches. No 88. Rome
- biyologlar.com/biyomimetik-nedir-1
- https://inovatifkimyadergisi.com/yeni-biyomimetrik-yapistiricilar-su-altinda-yuksek-yapistirma-gucu-
gösteriyor
- Demircan, K. 2015. Midye Salgısı (Süper yapıştırıcıdan cerrah yapıştırıcısına). LabMedya (Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi). Yıl 5, Sayı 29 (Mayıs-Haziran). 40.s.
- Bilecik, N. 1990. Deniz Salyangozu “Rapana venosa (V.)”nın Türkiye’nin Karadeniz Sahillerindeki Dağılışı ve Karadeniz Balıkçılığındaki Etkisi. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı. Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü. Seri B, Yayın No 1. 34 s. Bodrum.
- Bilecik, N. 1982. Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı Midye Üretim Projesi. Marşan AŞ. Özel Rapor. 92 s.
- Ersan, F. 1959. Midyelerimizin değerlendirilmesi için yapılmakta olan deneyler. Balık ve Balıkçılık. Cilt VII, Sayı 4, s. 19-22.
- Artüz, İ. 1961. Midye ve istridye ziraatı hakkında. Balık ve Balıkçılık. Cilt IX, Sayı 1, s. 1-5.
- Artüz, İ. 1961. İstridye ve midyelerin temizlenme ameliyesi. Balık ve Balıkçılık. Cilt IX, Sayı 3, s. 16-21.
- Artüz, İ. 1961. Midyelerin muhtelif maksatlar için kullanılması. Balık ve Balıkçılık. Cilt IX, Sayı 4, s. 6-8.
- Karaata, O. 1969. Midye araştırmalarında önemli gelişmeler. Balık ve Balıkçılık. Cilt XVII, Sayı 12, s. 1-3.
- Gürtürk, N. 1971-1972. Batı Karadeniz Sahillerimizdeki (Karaburun-Kefken) Midye Yatakları. Balık ve Balıkçılık. Cilt XIX, Sayı 6, s. 23-29. Cilt XX, Sayı 2, s. 31-35. Cilt XX, Sayı 3, s. 21-25.
- Enç, S. 1973. Türkiye sularında midyelerin ekonomik açıdan önemi. Balık ve Balıkçılık. Cilt XXI, Sayı 1, s. 5-13.
- Artüz,İ. M. – Erdoğan, O. A. 1962. A preliminary survey on the Mussels Mytilus galloprovincialis Lam. of the Bosphorus.İÜFF Hidrobiyoloi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri B. Cilt VI. Sayı (1-2). S. 14-28.
- Artüz, İ.M. – Erdoğan, O. A. 1969. Boğaziçi midyelerinin (Mytilus galloprovincialis Lam.) kondisyon indeksinde meydana gelen aylık değişiklikler. İÜFF Mecmuası. Seri B, Cilt XXXIV, Sayı 1-2. S. 127-132.
- Erim, A. – Hosanoğlu, A. 1972. Boğaziçi ve Karadeniz midyelerinin (Mytilus galloprovincialis Lam.) popülasyon hesapları ve ekonomik yönden değerlendirme araştırmaları. Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü monografisi. 19 s.
- Hosanoğlu, A. 1975. Boğaziçi midyeleri (Mytilus galloprovincialis Lam.) ekonomik yönden değerlendirme çabaları. İÜFF Hidrobiyoloi Araştırma Enstitüsü Yayınları Sayı 14. 22 s.
- Uysal, H. 1970. Türkiye sahillerinde bulunan midyeler “Mytilus galloprovincialis Lamarck” üzerinde biyoloik ve ekolojik araştırmalar. EÜFF İlmi Raporlar Serisi. No 79. Biyoloji 53. 79 s.
- Gökalp, N. 1974. Türkiye’de ilk sünger yetiştirme tecrübeleri. Balık ve Balıkçılık. Cilt XXII, Sayı 4, s. 1-10. İstanbul
- Lauckner, G., 1983. In: 0. Kinne (Editor), Diseases of Marine Animals, Vol. 2. Introduction, Bivalvia to Scaphopoda. Biologische Anstalt Helgoland, Hamburg, pp. 477-1038.25.
- Bower, S.M. 1992. Diseases and parasites in mussels. In: E. Gosling (ed.) The Mussel Mytilus: Ecology, Physiology, Genetics and Culture. Developments in Aquaculture and Fisheries Science 25. Elsevier Press, Amsterdam. Pp. 543-563.
- Sprague V. 1970. Some protozoan parasites and hyperparasites in marine bivalve molluscs. American Fisheries Society Special Publication 5: 511-526.
- Caceres-Martinez, J. - Vasquez-Yeomans, R. 1999. Metazoan parasites and pearls in coexisting mussel species: Mytilus californianus, Mytilus galloprovincialis, and Septifer bifurcatus, from an exposed rocky shore in Baja California, North western Mexico. The Veliger 42(1) 10-16.
- Rayyan, A. – Photis, G. – Chintiroglou, C.C. 2004. Metazoan parasite species in cultured mussel Mytilus galloprovincialis in the Thermaikos Gulf (North Aegean Sea, Greece). Diseases of Aquatic Organisms 58: 55-62.
- Figueras, A.J. - Jardon, C.F. and Caldas, J.R., 1991. Diseases and parasites of rafted mussels (Mytilus galloprovincialis Lmk): preliminary results. Aquaculture, 99: 17-33.
- Sprague, V. 1970. Some protozoan parasites and hyperparasites in marine bivalve molluscs. In: SF. Snieszko (Editor), A Symposium on Diseases of Fishes and Shellfishes. American Fishery Society, Washington, Special Publication, No. 5, pp. 511-526.
- Sunila, I. - L. Williams, - S. Russo - T. Getchis. 2004. Production and pathology of blue mussels, Mytilus edulis (L.) in an experimental longline in Long Island Sound, Connecticut. Journal of Shellfish Research 23: 731-740.
- Bingel, F. 2016. www.ims.metu.edu.tr/DenizSözlük.html.
- Zingone, A. ve Enevoldsen, H.O. 2000. The diversity of harmful algal blooms: a challange for science and management, Ocean and Coastal Management, 43, 725-748
- Smayda, J.S ve Reynolds, C.S. 2003. Strategies of marine dinoflagellate survival and some rules of assembly, Journal of Sea Research, 49, 95-106.
- Aydın, H. & Uzar, S. 2009. Denizel Mikroalg Biyotoksinleri ve Etkileri. C.B.Ü. Fen Bilimleri Dergisi ISSN 1305-1385 C.B.U. Journal of Science 5.1 (2009) 87-100.
- Çelikkale, S.M.; Düzgüneş, E.; Okumuş, İ. 1999. Türkiye Su Ürünleri Sektörü ve Avrupa Birliği ile Entegrasyonu. İstanbul Ticaret Odası Yayın No 1993-3. 533 s. İstanbul.
- Aydın, A. 2019. Su Ürünleri Tüketimi ve Biyolojik Riskler. Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, TÜBA Raporları. No 31. s. 137-144. Ankara.
- Koray, T. 1985, İzmir Körfezi'nin Mikroplanktonunda Meydana Gelen Değişimlerde Ortam Faktörlerinin Rolü, Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 152 s.
- Küçükgünay, S. 2000. Ege ve Marmara denizinde ticari amaçlı avlanan kabuklu su ürünlerinde saksitoksin ve dinofisistoksin varlığının araştırılması. A.Ü. Veteriner Fakültesi, Doktora Tezi. 48 sayfa.
- Aune, T. & Yndstad, M. 1993. Diarrhetic shellfish poisoning. In: IR Falconer (Ed), Algal toxins in seafood and drinking water. Akademic press, London, 5. 87-104.
- Fujiki, H. & Suganuma, M. 1993. Tumor promotion by inhibitors of protein phophatase 1 and 2A: the okadaic acid class of compounds. Advance Cancer Research, 61: 143-194.
- Terzi, G. 2008. Deniz ürünlerine Bağlı Zehirlenmeler ve Etkileri. Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi. 65(1): 51-60.
- Demirel, Y.D. & Çelik, T.H. 2013. Kabuklu deniz hayvanlarından kaynaklanan paralitik zehirlenme. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 30(3):139-146.
- Oikawa, H. & Fujita, T. & Satomi, M. & Suzuki, T. & Kotani, Y. & Yano, Y. 2002. Accumulation of paralytic shellfish poisoning toxins in edible shore crab Telmesus acutidens. Toxicon, 40(11): 1593-1599.
- Hallegraeff, G. 1993. A review of harmful algal blooms and their apparent global increase. Phycologia, 32(2): 79-99.
- Aydın, H. & Uzar, S. 2009. Denizel Mikroalg Biyotoksinleri ve Etkileri. C.B.Ü. Fen Bilimleri Dergisi. 5.1. 87-100. Manisa.
- Kevin, J. J., Ambrose, F., Mary, L., Hane, R, Tore, A., Peter, H., Steven, M., Wendy, H., Masayuki, S., Takeshi, Y. 2002. First evidence of an extensive northern European distribution of azaspiracid poisoning (AZP) toxins in shellfish, Toxicon, 40, 909-915.
- Eryiğit, A. 1998. Ülkemiz karasularından avlanan bazı kabuklu su ürünlerinde paralytic shellfish poisoninig (PSP) ve diarrhetic shellfish poisoning (DSP) toksin kalıntılarının araştırılması, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, Doktora tezi, 80 s.
- Büyükışık, B., Koray, T., Parlak, H. 1994. The primary productivity of Izmir Bay in the red-tide season. (in Turkish)., E. Ü. Fen Fak. Dergisi, Seri B, Ek16/1, 1161-1167.
- http:www.iha.com.tr/haber-marmara-denizinde-midye-ciftligi-tehlikesi-552821/
- (https://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_Birli%C4%9Fi_Resm%C3%AE_Gazetesi).
- Ediger, D. & Yüksek, A. & Dursun, F. & Altıok, H. 2016. İzmit Körfezi Ekosisteminde Meydana Gelen Değişimleri Etkileyen ve Tetikleyen Unsurların Ortaya Konarak Çözüm Önerileri Geliştirilmesi. İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü. 37 s. Destekleyen kuruluş: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi.
- Yücel, M. ve ark. 2021. Deniz salyası: Denizin ‘organik başkaldırısı’. Sarkaç (sarkaç.org/2021/05/deniz-salyasi-nedir/ 29 Mayıs 2021.
- Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı 1988. Ege Denizi ve Akdeniz Kıyılarında Deniz Ürünleri Yetiştiriciliğine Uygun Alanlar. Proje ve Uygulama Genel Müdürlüğü. 63 s. Ankara.
- a. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 1993. Türkiye’deki kıyı alanlarında su ürünleri yetiştiriciliğine uygun yerlerin tespiti. Çeviren: Hakkı Çakır. MacAlister Elliot ve Ortakları Ltd. Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Cilt 1. 223 s. Ankara.
b.. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 1993. Türkiye’deki kıyı alanlarında su ürünleri yetiştiriciliğine uygun yerlerin tespiti. Çeviren: Hakkı Çakır. MacAlister Elliot ve Ortakları Ltd. Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Cilt 2. 435 s. Ankara.
Bitti.