Hazar Denizi dünyanın en büyük iç su kütlesine sahip. Avrupa ve Asya arasında uzanan Hazar Denizi'ne Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya ve Türkmenistan'ın kıyısı bulunuyor.
Hazar Denizi'nin su seviyesi, tarım gibi insani süreçler ve bölgedeki yağışları periyodik olarak etkileyen doğal iklim örüntüsü nedeniyle geçen yüzyılda değişime uğradı.
Ancak bilim insanları, artan sıcaklıkların Hazar Denizi üzerindeki buharlaşma oranını artırabileceği ve bunun uzun vadede su seviyesinin azalmasına neden olabileceği hususunda uyarıyor.
Independent Türkçe'nin aktardığına göre, 2019'da yayımlanan araştırmada, Hazar Denizi'ndeki su seviyesinin gelecekteki sera gazı salımı oranına bağlı olarak, 2020'den yüzyılın sonuna kadar 9 ila 18 metre arasında azalabileceği tespit edildi.
Çalışmaya göre 9 metrelik düşüş deniz yüzeyinin yüzde 23, 19 metrelik düşüşse yüzde 34 küçülmesine neden olacak.
Araştırmacılar, Communications Earth & Environment'ta bulguları değerlendikleri, bugün yayımlanan yeni bir makalede, bu boyutta bir düşüşün yerel halk, vahşi yaşam ve bölgedeki siyasi gerilimleri nasıl etkileyeceğini özetledi.
Hollanda Leiden'deki müze ve araştırma merkezi Naturalis'te deniz biyoçeşitliliği üzerine araştırmalar yapan, çalışmanın yazarlarından Dr. Frank Wesselingh, The Independent'a açıklamasında, "Yaptığımız şey, sonuçların ne olacağını sormaktı" dedi.
Bu tahminler doğruysa, özellikle bölgede yaşayan halk açısından sonuçlar çok büyük olacak.
Yeni makalede, su seviyesinde öngörülen düşüşün "balıkçılık alanlarının küçülmesi ve su ürünleri tesislerinin kurumasına" neden olabileceği belirtildi.
Dr. Wesselingh, "Kuzey Hazar civarındaki önemli balıkçılık alanlarının çoğu yok olabilir" dedi.
Hazar Denizi boyunca tüm kıyı bölgesi kuruyarak bütün kıyı kaynaklarını ve limanları tehdit edebilir.
Dr. Wesselingh, su seviyesinde yaşanacak bir düşüşün aynı zamanda Hazar havzasının benzersiz ekosistemini de tehdit edebileceğini belirtti. Sadece Hazar Denizi bölgesinde bulunan ve yavrularını kışın havzanın kuzey kısmını kapatan deniz buzu üzerinde yetiştiren, soyu tükenme tehlikesi altındaki Hazar foku, özellikle yüksek risk altında kalabilecek bir tür.
Dr. Wesselingh, "Hazar Denizi'ne özgü, halihazırda acı çeken çoğu tür daha fazla acıya maruz kalabilir" dedi.
Araştırmacılar, Hazar Denizinin on yıllar içinde ne kadar küçüleceğine dair hâlâ bazı belirsizlikler bulunduğunu da belirtti.
2019 tarihli çalışmanın yazarları, sonuçlar ele alınırken tedbirli olunmasını istedi. Araştırmacılar, tahminlerini yaparken kullandıkları modellerin tabi olduğu sınırlamaların, gelecekteki buharlaşma oranlarının fazla tahmin edilmesine yol açmış olabileceğini ifade etti.
Yeni makalede yazarlar, iklim krizinin iç deniz ve göllerin su seviyesini gelecekte nasıl etkileyebileceği konusunda daha fazla araştırma yapılması çağrısında bulundu.
Yazarlar, "İç deniz ve göllerin düşen su seviyesi sorununa, uluslararası kabul görmüş yüksek profilli çalışmalar arasında yeterli alan ayrılmadığını" ifade etti.
Düşen göl seviyelerinin çevresel, ekonomik ve siyasi etkileri yıkıcı olacak. Sınır ötesi yavaşlatma ve uyum stratejilerinin geliştirilmesi ve koordinasyonu için acil olarak küresel bir görev gücüne ihtiyaç var.
Vira Haber