Gökoğlu yaptığı açıklamada, Antalya'nın güneş ve kumu ile denizini yılda 10 milyon turiste pazarladığını kaydetti.
Antalya sahillerinin ve denizinin çok hızla kirlendiğini, önlem alınmaması halinde yakın zamanda kirliliğin daha da artacağını ve turizmin bitebileceğini savunan Gökoğlu, şunları söyledi:
''Denizlerimizin kıymetini bilmiyoruz. Hem turizm bölgesi olacağız, hem de denizimizi kirleteceğiz. Olamaz böyle bir durum. Denizimiz hızla kirleniyor. Kirlilik balıkçılık operasyonlarını da olumsuz etkiliyor. Karadan gelen çamur atıkları çok hızlı şekilde denizin dibinde sedimen birikim yapıyor. Bulanıklaşıyor. Hem denizi kullanarak, denizi satarak turizm yapıyoruz, hem denizimizi koruyamıyoruz.''
Yaptıkları temizlik çalışmaları sırasında denizin içinde akü, televizyon, otomobil lastiği, sandalye gibi çok sayıda farklı eşya çıkardıklarını belirten Gökoğlu, ''Denizin dibi muska kaynıyor. Hıdrellez döneminde kısmetleri açılsın diye muska yapılıp denize atılmış. Denizin içinde yok yok. Artık utanmaya başladım. Dalmak için Antalya'ya gelen yabancı konuklarımı denizin dibine indirmeye utanıyorum'' diye konuştu.
Valilik, belediye, üniversite, sivil toplum kuruluşları ile birlikte ''Denizde Temizlik Kampanyası'' başlatılması gerektiğini kaydeden Gökoğlu, şunları söyledi:
''Bir an önce önlem alınmalı. Antalya sahillerinde deniz bir an önce temizlenmeli. Denize katı atık attırılmamalı. Vatandaşların denize çöp atmaları engellenmeli. Sahillere deniz kirliliğini uyarıcı levhalar asılmalı. Deniz içindeki kirliliği gösteren fotoğraflarla vatandaş aydınlatılmalı. Üniversite olarak biz bu konuda yardımcı olmaya hazırız. Denizin temiz tutulması için, ilköğretim okullarında deniz ve deniz kirliliği ders kitabı olarak okutulmalı. Bu konuda eğitim verilmeli.''
AA