Günümüz şirketlerinde beyaz ve mavi yakalı çalışanlar yanına, veriyi doğru şekilde toplayıp, düzenleyip, yorumlayan ve bilgi haline getiren “Altın Yakalı” (Gold Collar) çalışanlar grubu da eklendi. Daha fazla altın yakalı çalışana sahip olacak şirketler, yarının şampiyonları olacaklar. Bünyesinde altın yakalı bulundurmayanlar ise, kaçınılmaz olarak yok olmama mücadelesi içine girecekler. Unutulmamalıdır ki, bilginin aktif bir değer olarak şirket ve kurumlara rekabet gücü kazandıracağı günler, içinde yaşadığımız krizin de etkisi ile biraz çabuk geldi; tabii “altın yakalı” çalışanlara sahip olanlar için. Diğerleri ise, günlerini kendi pazar paylarının, başta Çinli şirketler olmak üzere, bilgiyi yönetebilen şirketler tarafından ele geçirilmesini izleyerek geçirecekler. Bu nedenle bu konuda dikkatli olmak ve doğru bir ekip kurmak önemli. Hatta kurulan danışmanlık şirketlerinden de hizmet almakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Mesela gemi inşa sanayimizi ele alalım. Dünya ticaretindeki gelişmeler ve dünya ticaret filosunun yaş profilini dikkate alıp, dikkatli bir istatistiki analizi kendimiz zamanında yapabilse idik, 2011 yılında ortaya çıkacak talep daralmasına karşı tedbirlerimizi almış ve mevcut krizden de, en azından gemi inşa sektörü olarak fazla etkilenmemiş olurduk. Bu analize maalesef, ‘American Bureau of Shipping (ABS)’nin ‘Activities, 2007’ Dergisi’nde, rastlıyoruz. İşte bu bilgi, katma değeri olan bir bilgidir. Böyle bir bilgiyi açıkça dergisinde yayımlayan bir kurumun, yayımlamadığı analiz sonuçlarını merak etmek gerekir.
Deniz ticaretinde talep daralmasına bağlı olarak verilerin nasıl değiştiğini ve yeni duruma göre yeni trend ve beklentilerin neler olabileceğini bilmek, yöneticileri önemli ölçüde rahatlatacaktır. Örneğin krizden en az ve en fazla etkilenen lojistik hatlar, ürünler ve limanlar hakkında detaylı bir veri analizi sonuçlarına kaç para vermeye hazırsınız? Ya da lüks yat üretimi ile kriz arasındaki istatistiki bağlantı ne kadar ilginizi çeker? Lüks yat üretim pazarı da krizden etkilenip daralıyor mu veya krizin yarattığı yeni zenginlerin talepleri nedeni ile büyüyor olabilir mi? Ülkelerin lüks yata olan talebinin, aynı ülkenin hangi parametresine bağlı olarak doğrudan değiştiğini bilmek, yat üreticilerini büyük ölçüde rahatlatacak bilgilerdir.
Sistematik bir şekilde ve sürekli olarak veri topluyor, ancak onu enformasyon ve bilgiye dönüştürmüyorsanız, çok kıymetli bir kaynağınızı israf ediyorsunuz demektir. Günümüz dünyasında doğru verileri toplamak ve onları sağlıklı bir istatistiki analiz ile bilgiye dönüştürmek, sadece ‘bilgi toplumlarının’ başarabileceği bir beceri olup, doğrudan gelişmişliğin bir ölçüsüdür. Sektörlerinizin üst yöneticileri olarak, sabahlara kadar ‘Acaba nereden bir kargo bulabilirim?’ veya ‘Kızaklarımın boş kalmaması için acaba kimi aramalıyım?’ diye düşünmek yerine, sağlıklı veriler üretmek veya ulaşmak ve bu verileri istatistiki olarak analiz etmek gerekmektedir. Kurtuluş, en kısa zamanda ‘Bilgi Toplumu’ olmaktan geçiyor. Bilgi toplumu olmak için de, öncelikli olarak zihniyet devrimini gerçekleştirmeliyiz.