İMEAK Deniz Ticaret Odası Eylül Ayı Olağan Meclis toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle ağır eleştirilere maruz kalan Ali Deniz Eraydın,bulunduğu durumu ve gelişmeleri değerlendiren yazılı bir açıklama yaptı.
Ali Deniz Eraydın'ın yaptığı yazılı açıklama aynen şöyle;
"TÜRK DENİZCİLİK KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR"
14 Eylül 2017 tarihinde İMEAK DTO Meclis konuşmam sırasında ve sonrasında yaşanan gelişmeler sebebiyle bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.
KÜRSÜ KONUŞMAM MECLİS BAŞKANI TARAFINDAN ANTİ-DEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE ENGELLENDİ:
14 Eylül 2017 tarihinde İMEAK DTO Meclisinde
KASIM 2017 de yapılacak oda seçimleri,
bu seçimlere katılacak adayların bir kısmının geçmişte sektörümüze verdikleri olumsuz etkiler,
geçmişte FETÖ nün İMEAK DTO yu ele geçirmek için seçimlerde kullandığı platformların tekrar kullanılmasının sektörümüze ve ülkemize vereceği zararlar hakkında endişelerimi dile getiren bir konuşma yaptım.
Konuşmamda “FETÖ” kelimesinin İLK olarak geçtiği:
“Bu değişim grubu mayıs 2013 seçimlerinde mevcut yönetime rakip olan değişim grubu değil mi?
FETÖ nün DTO yu ele geçirmek üzere kullandığı platform değil mi?
Bu platform üzerinden meclise giren üyelerin bir kısmı yurt dışına kaçmadı mı?”
söylemim sonrası, konuşmam Meclis Başkanımız Cengiz KAPTANOĞLU tarafından kesildi.
Kendisi şahsıma: “Seni konuşturmam!” diyerek beni kürsüden indirmek istedi. Konuşmamı bitirmek için ısrarcı olamam, kürsüyü terk etmemem, meclis salonunda bulunan üyelerin büyük bir kısmının konuşmanın devamına yönelik sözlü ve alkışlı destekleri sonucu Meclis Başkanımız Cengiz KAPTANOĞLU konuşmamın yapılmasına izin vermek zorunda kaldı.
Söz konusu konuşmamda hiçbir kurum veya şahıs hakkında direkt olarak olumsuz bir görüş, iftira veya karalama bulunmamaktadır.
2013 yılında “Değişim Grubu” nun FETÖ tarafından İMEAK DTO Meclisine sızmak için kullanıldığı, Türk Denizcilik Sektörü tarafından zaten bilinmektedir. Buna rağmen, “Değişim Grubu Lideri” Salih Zeki ÇAKIR için hiçbir olumsuz söylemde bulunulmamıştır.
Konuşmam sonrası kürsüye çıkan ve cevap verenler yaptığım tespitler ve bilgilendirmeler hakkında hiçbir yanlışlık veya hata ortaya koyamamışlardır.
Gerçekleri yansıtan ve endişelerimi dile getiren konuşmam için adeta:” BU KONUDA NEDEN GERÇEKLERİ KÜRSÜDEN KONUŞUYORSUN, GİT KAPILAR ARKASINDA KONUŞ”demişlerdir. Hatta cevap verenlerin bir kısmı “sinir krizi” geçirircesine çok seviyesizce konuşarak hakaretamiz savurmuşlardır.
KASIM 2017 seçimlerinde FETÖ nün Meclisimize ve ilgili organlarına sızma endişem birilerini çok rahatsız etti görüşündeyim.
KOSDER HAKKINDA HİÇBİR OLUMSUZ BİR GÖRÜŞ VE İFADEDE DE BULUNMADIM:
14 Eylül 2017 tarihli İMEAK DTO Meclis konuşmamda KOSDER hakkında: “2013 seçimleri sonrası KOSDER kuruldu. Ben şahsen iyi çalışmaların yapıldığı faydalı bir platform olduğunu düşünüyorum. Ben de üyesiyim. Çalışmaları yakından takip ediyorum.” şeklinde olumlu sayılabilecek bir söylemim olmuştur. KOSDER hakkında başka da bir söylemim olmamıştır.
Salih Zeki ÇAKIR Bey hakkında da “Yakın zamana kadar KOSDER in YK Başkanı olduğu ve Değişim Grubunun Lideri olarak Kasım 2017 DTO seçimlerine girdiği” ni söyledim. Kendisine herhangi bir iftira veya suçlama yöneltilmemiştir.
Bu bağlamda 15.09.2017 tarihli KOSDER Yönetim Kurulu tarafından yayınlanan basın bülteni gerçekleri yansıtmamaktadır.
Yaptığım konuşmamın doğru yazılı ve görsel kopyasına sektörel haber sitelerinden ulaşmak mümkündür.
RECEP DÜZGİT:”KOSDER, BADER VE ODEK’ İN YAVRUSUDUR”
Recep Düzgit, 14 Eylül 2017 tarihli İMEAK DTO Meclis konuşmasında, “KOSDER’ in ODEK ve BADER in yavrusu olduğunu” ileri sürmüştür. KOSDER in bu iki derneğin devamı niteliğinde olduğunu vurgulayarak şahsımın neden KOSDER e üye olduğunu, DTO Meclis kürsüsünden adeta kabahatmiş gibi sorgulamıştır.
Benim KOSDER in ODEK ve BADER in devamı niteliğinde dernek olduğuna dair hiçbir bilgim yoktur. Şahsıma şirketimin üyelik başvurusu sürecinde ve üyeliği sırasında bu şekilde veya buna yakın ifadelerle yazılı veya sözlü hiçbir açıklama veya bilgilendirme yapılmamıştır.
“Hepimizin Odası Hareketi” kurucularından Recep Düzgit in bu açıklamasına, Meclis Salonun da en önde oturan KOSDER Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı, “Değişim Grubu” Lideri, “Hepimizin Odası Hareketi” kurucularından Salih Zeki ÇAKIR Bey tarafından herhangi bir yalanlama, açıklama veya düzeltme yapılmamıştır.
Bahse konu açıklama yapılırken KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin KOCABAŞ Meclis Salonunda kürsüye yakın ikinci sırada oturmakta idi. Recep Düzgit in konuşmasını alkışlarla dikkatlice takip ettiği görüntülü kayıtlarda da açıkça tespit edilmektedir.
14 Eylül 2017 İMEAK DTO Meclis görüşmeleri sektörel TV kanallarından ve web sitelerinden yayınlandı. Bu yayınlara hala sanal ortamdan ulaşmak mümkündür.
Çıkan yazılı ve görsel haberleri yakından takip ettim.
Üzerinden 72 saatten fazla süre geçmiş olmasına rağmen, yazılı veya görsel basında KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin KOCABAŞ ın Recep Düzgit in “KOSDER in ODEK ve BADER in devamı” olduğuna dair açıklamasını yalanlayan veya düzelten bir demeci olmamıştır..
Aynı şekide KOSDER Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından da herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
KOSDER YK BAŞKANI ÜYESİNE SAHİP ÇIKAMAMIŞTIR:
Durumu daha da vahim yapan gelişme, başta KOSDER YK Başkanı Hüseyin KOCABAŞ olmak üzere, KOSDER Yönetim Kurulu üyeleri 15.09.2017 tarihinde apar topar aldıkları bir kararla şahsım hakkında KOSDER üyeliğinden çıkartma işlemleri başlattıklarını kamuoyuna duyurmuşlardır. Bu talihsiz karar basın bülteni ile tüm sektörel medya gruplarına aceleyle ulaştırılarak şahsım hakkında karalama ve itibarsızlaştırma hareketi başlatılmıştır. Ben söz konusu konuşmada:
- FETÖ nün İMEAK DTO Meclisine sızması ile ilgili endişelerimi paylaştım.
- KOSDER hakkında olumlu konuştum.
- “Hepimizin Odası Hareketi” kurucularından Recep Düzgit tarafından ODEK ve BADER in devamı olduğu iddia edilen KOSDER e üye olduğum için itham edildim.
Sonuç:
KOSDER Yönetim Kurulu apar topar tasfiye edilmem için işlem başlattı. İtibarsızlaştırma için KOSDER YK Başkanı tarafından girişimlerde bulunuldu. Şahsım ve şirketim tehdit edildi.
Recep Düzgit’ in KOSDER için: “ODEK ve BADER in yavrusu” söylemine sadece sessiz kalmayan, alkış tutan KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin KOCABAŞ kendi üyesine sahip çıkamamıştır. Şahsıma ve şirketime maddi manevi zarar vermek için bilinçli girişimlerde bulunmuştur. KOSDER Yönetim Kurulu ile beraber tam bir acizlik ve gaflet örneği göstermiştir diyebiliriz.
İMEAK DTO Meclis toplantısı sonrasında da bu konuda sessizliğini koruyan başta KOSDER Yönetim Kurulu ve KOSDER in tüm üyeleri “sükut ikrardan gelir” deyişi çerçevesinde Recep Düzgit Bey’ in söylemini onaylamışlardır demek pek de yanlış olmaz.
Ali Deniz ERAYDIN olarak, şahsımın Mustafa Kemal ATATÜRK ilkelerine bağlılığı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN ın gösterdiği iradeye saygısı ve sahip çıkması tüm sektörümüzün malumudur. İMEAK DTO Yönetim Kurullarında ve Meclis kürsüsünden her fırsatta tarafımca dile getirilmiştir.
14 Eylül 2017 tarihinde İMEAK DTO da yaptığım konuşmada geçmişte gizli acendaları olan, FETÖ bağlantılı mesleki platformlarının, STK vb nin KASIM 2017 İMEAK DTO seçimlerine girmelerine yönelik endişelerimi ifade etmiştim. Yukarıda yaptığım açıklamalar ve gelişmeler bağlamında bu endişelerimin çok daha fazla derinleştiğinin altını çizmek isterim.
Söylenmeyeni söylemiş gibi davranarak,
Yapılmayanı yapmış gibi suçlayarak,
Olmayanı olmuş gibi göstererek,
Asıl söylenen ise görmezden gelinerek,
Kumpas ortamı oluşturulduğu gayet açıktır.
FETÖ soruşturmalarının devam ettiği, bağlantılarının halen açıklığa kavuşmadığı şu dönemde Hepimizin Odası Hareketi kurucusu Recep Düzgit’ in ODEK ve BADER in devamı olduğunu yalanlamayan KOSDER Yönetiminin (kurucu ve mevcut) yaklaşımından son derece rahatsız olduğumu belirtmek isterim.
KOSDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN KOCABAŞ ŞAHSIMI VE ŞİRKETİMİ ALENEN TEHDİT ETMİŞTİR:
Son 4 yılda İMEAK DTO Meclis Üyesi olarak yurt içinde ve yurt dışında 45 in üzerinde seminer, sunum, eğitim ve konferans faaliyetleri gerçekleştirdim. Türk Denizcilik Sektörüne kendi çapımda katkı sağlamak için elimden geleni yaptım. Faaliyetlerim İMEAK DTO Faaliyet Raporlarında belgelidir.
Sahibi olduğum ve Genel Müdürlüğü nü yaptığım şirketlerim yatırımları, girişimleri ve çalışmaları ile faaliyet gösterdiğimiz “Gemi Yakıt İkmal Sektörümüzü” dünya standartlarının üzerine taşımıştır. Faaliyetlerimizin Türk Bunker sektörün de kaliteyi arttırdığı denizcilik camiamız tarafından çok iyi bilinmektedir.
KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin KOCABAŞ 17 Eylül 2017 tarihinde KOSDER üyelerine gönderdiği yazısında:
“İddia sahibi zat, Türkiye’de yakıt işini en temiz yapmaya gayret eden bir meslek grubunun başıdır. Bu kimliğiyle sektörünün “itham” ve önyargı” mekanizmalarından neler çektiğini pek iyi bilir. Fakat OHAL’ de olan bir ülkede her şeyin araştırıldığı bir ortamda kişilerin defalarca araştırıldığını bir şekilde tahmin edemez.” İfadeleri ile şahsımı ve şirketimi alenen tehdit etmiştir.
Hüseyin Kocabaş kimler ve hangi ilişkiler bağlamında alenen bu tehdidi yapabilmiştir? Bu tehdidin değerlendirmesini sağduyulu kamuoyumuzun yapacağına dair inancım tamdır.
KOSDER ÇATISI ALTINDA SAĞLIKLI SEKTÖREL ÇALIŞMA YAPMA ORTAMIM KALMAMIŞTIR:
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, 14 Eylül 2017 tarihli İMEAK DTO Meclis konuşmamda belirttiğim endişelerimin çok daha fazla derinleştiğinin altını çizmek isterim.
KOSDER Yönetim Kurulu üyesine sahip çıkamamıştır. KOSDER’in formasyonu içerisinde gizli acendalar barındırdığı hissiyatı ortaya çıkmıştır. KOSDER YK sı kendi üyesi hakkında karalama, itibarsızlaştırma ve iftira faaliyetlerine girişmiştir. KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı üyesini alenen tehdit etmiştir.
KOSDER yönetiminin acizliği ve tacizci yaklaşımları yüzünden, KOSDER çatısı altında sağlıklı sektörel çalışma yapma ortamım kalmaması nedeniyle istifa mektubumu Yönetim Kuruluna sunacağımı kamuoyunun bilgisine arz ederim.
Saygılarımla...
Ali Deniz ERAYDIN