Bir süre önce TBMM'ye sunulan kanun teklifi, Meclis'te ilk kez AKP-CHP ve İYİ Parti arasında “Koalisyon” oluşturdu. Geçen yıl Aralık ayında AKP ve CHP Milletvekillerinin ortak imzaladığı kanun teklifine, şimdi de İYİ Parti katıldı. Böylelikle Meclis'te iktidar ve muhalefet birleşti. Kanun teklifi Türkiye'de ilk kez cansız bir varlığa İstiklal Madalyası verilmesini öngörüyor. Teklif yasalaştığında Kurtuluş Savaşı'nın tek deniz çatışmasının kahramanı Alemdar gemisinin, İstiklal Madalyası olacak.
DESTEK VERDİLER
Yasa teklifine önce Zonguldak Milletvekilleri AKP'li Hamdi Uçar, Ahmet Çolakoğlu, Polat Türkmen ve CHP'li Deniz Yavuzyılmaz ile Ünal Demirtaş'ın imza attı.
Şimdi de İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan aynı konuda bir teklif hazırlayarak destek verdi. İki teklif komisyonda birleştirilerek görüşülecek.
Alemdar gemisi halen Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde bulunuyor ve müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. 1921'de milli mücadele sırasında İstanbul Haliç'te el konulan Alemdar gemisi, savaşta aslanlar gibi görev yaptı. Sonra emekli oldu.
TARİHİ ZORUNLULUK
1959'dan itibaren hizmet dışı kalan Alemdar gemisi özel bir firma tarafından satın alınmasının ardından 1982 yılında hurdaya ayrıldı. Yıllar sonra 4 tersanede aynı ölçülerle tarihi gemi yeniden inşa edildi. 2008'de Amiral Türker Ertürk'ün gayretleri ile müze haline getirildi. Ereğli sahil bandında ziyaretçilere açıldı. İşte o Alemdar şimdi “İstiklal Madalyası” sahibi olacak. Bu madalya ilk kez cansız ama “Canlı Tarih” Alemdar'a verilecek. TBMM'ye verilen dilekçede gerekçe olarak şu ifadeler yer aldı: “Tarihimizin en önemli dönüm noktası olan Karadeniz Ereğli halkının gösterdiği şanlı mücadelenin en önemli temsili olan Alemdar Müze Gemisi'ne İstiklal Madalyası verilmesi tarihi bir zorunluluktur.”
Kurtuluş Savaşı'nın deniz kahramanının öyküsü…
1921 yılının Şubat ayı. Anadolu'daki kurtuluş mücadelesi tüm hızıyla sürüyor. Ankara hükümetinin, Sovyetler Birliğinden alınacak silah ve cephaneyi taşımak için gemilere ihtiyacı var. Alemdar da, 1898 yılında Danimarka'da, 49,5 metre uzunluğunda ve 8 metre genişliğinde, 362 ton ağırlığında kurtarma amaçlı inşa edilmiş bir romorkör… Kapitülasyonlar nedeniyle, yabancı bir şirket için İstanbul'da çalışırken el konulmuş. Alemdar Haliç körfezine demirlenmiş ve atıl vaziyette bekliyor. Mustafa Kemal, Milli Mücadele için bu geminin önce Karadeniz Ereğli'ye, daha sonra Trabzon'a kaçırılmasını planlıyor. Alemdar'ın personeli İstanbul'da ama gemiye yanaşamıyor… İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan harp gemileri namlularını şehre çevirmiş ve İstanbul'da işgal askerleri dolaşıyor.
MÜMTAZ SOYSAL'IN BABASI
Ama Üsteğmen Ali Dursun, Çarkçıbaşı Osman Muhtar, Serdümenler Recep ve Rıfat, Yağcı Hikmet, Ateşçi Yusuf, Lostromo Ali, Kamarot Salih, Çarkçı Hikmet ve Musevi Kamarot Avram adındaki kahramanlar, gizlice demir alıp Alemdar'ı kaçırarak, denize açılıyor. Bu operasyonun başında Çarkçıbaşı Osman Muhtar var. Peki kim bu Çarkçıbaşı?… Yıllar sonra Dışişleri Bakanlığı koltuğuna da oturacak olan ve “Vuruşarak çekilme” deyimini literatüre sokan ünlü Anayasa profesörü Mümtaz Soysal'ın babası. Geminin 2. Süvarisi Üsteğmen Ali Dursun Tevetoğlu da yabancı değil. Pop yıldızı Tarkan'ın dedesi… İşte bu kahramanlar, Boğazdaki düşman gemilerin arasından sessizce süzülüp, “Alemdar” ile Karadeniz'e açılıyor. 24 saat sonra da Zonguldak Ereğli'ye ulaşıyor. Alemdar Ereğli'den personel, yiyecek aldıktan sonra, 9 Şubat 1921'de Trabzon'a hareket ediyor. İlçe açıklarındaki bir Fransız savaş gemisi, Alemdar'ın önünü kesiyor. Alemdar ise, ellerinde tüfeklerle sandallara binip denize açılan Ereğli halkı ile birlikte deniz savaşına giriyor. Fransızlar pes ediyor. Çatışmada Serdümen Recep, İstiklal Savaşı'nın ilk deniz şehidi oluyor. Alemdar bu olayın ardından görevine kaldığı yerde devam etti. Trabzon'a doğru yola çıktı ve gemiye burada 2 adet top yerleştirildi. Milli Mücadele boyunca Karadeniz'de görev yapan Alemdar'ın kahraman personeli, Sovyet limanlarından aldığı binlerce ton cephaneyi, yurda taşıdı. Alemdar, Kurtuluş Savaşı'nın “Tek deniz çatışmasının kahramanı” oldu ve gemiye “Gazi'' unvanı verildi.
Kaynak: Deniz Ayhan - Sözcü