Akdeniz’deki su sıcaklığının artışına bağlı olarak Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’den yaşanan göçler arasında zehirli bir deniz kestanesi türü olan ’Diadema Setosum’da belirlendi. Yaklaşık 10 yıl önce Konyaaltı falezler ve Kaş’ta zehirli deniz kestanesi tespit edilmişti.
Prof. Dr. Gökoğlu, Konyaaltı Varyant altındaki eğitim dalışında zehir deniz kestanelerinin popülasyonunda artış belirledi. Gökoğlu, Akdeniz’in kendi yerli deniz kestaneleri olduğunu belirterek bunun yanında son dönemde Kızıldeniz’den geçen zehirli deniz kestanesi ’Diadema Setosum’un olduğunu aktardı.
Uzun dikenli kestanenin riskli grupta olduğunun altını çizen Prof. Dr. Gökoğlu, "Tüm Akdeniz kıyılarında olduğu gibi Ege kıyılarına doğru da yayılım genişletti. Bizim yerli türlere nazaran siyah uzun dikenli üstünde bir kese ve 5 yıldız şeklinde fosforlu ışık saçıyor. Çok hızlı hareket ederek hemen bulunduğu yeri terk ediyor. Akdeniz ve Ege’de dağılımını genişletmeye devam ediyor" dedi.
"Zehri acı verir"
Bu kestanenin kıyılarda kayalık bölgede bulunduğunu işaret eden Gökoğlu, "Kumsal alanda olmuyor. Kayalık bölgede denize girenlerin ayaklarına kesinlikle bir ayakkabı ile girmeleri gerekir. Üzerine basılması halinde öldürücü değil ama acı verici zehri vardır” dedi.
"Endişe edecek durum yok"
Zehirli deniz kestanesinin hızlı çoğalan bir tür olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gökoğlu, Antalya Körfezi’nde kayalık alanlarda çok sık rastlamaya başladıklarını bildirdi.
Akdeniz’in gittikçe tropikalleşmeye doğru gittiğini vurgulayan Gökoğlu, "Henüz korkacak endişe edilecek bir durum yok. Ama kayalık bölgede dalış yapan ve yüzenlerin dikkatli olmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gökoğlu, zehirli deniz kestanesinin herhangi bir değerlendirildiği alan olmadığını da sözlerine ekledi.
Vira Haber