Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, Akdeniz'deki egzotik göçlerin, hem Atlas Okyanusu'ndan hem Kızıldeniz'den gerçekleştiğini söyledi. Akdeniz'e yeni giren türler olduğunu belirten Doç. Dr. Gökoğlu, en son yakaladıkları balon balığı türünün hem Atlantik hem Pasifik'te bulunduğunu kaydetti.
Balon balığının Türkiye kıyılarında önce İskenderun'da ardından Antalya Körfezi'nde ortaya çıktığını anlatan Doç. Dr. Gökoğlu, "Göçlerin ekolojik, avcılık, turizm ve çevre açısından etkileri var. Ekolojik anlamda dışarıdan gelen her balık diğerlerinin besinine ortak oluyor. Güçlü ise diğerlerini itekliyor. Yeni tür baskın hale geliyor. Doğu Akdeniz, özellikle Süveyş Kanalı aracılığıyla göçlerin en fazla yaşandığı yer. Şu ana kadar 61 türün Antalya Körfezi'nde kaydı var. Bu tür sayısı İsrail, Mısır ve Lübnan kıyılarında 100'ü geçti. İskenderun Körfezi'nde sayı 80'i buldu" diye konuştu.
AVLANAN BALIKLARIN YÜZDE 30'U KIZILDENİZ ORİJİNLİ
Doç. Dr. Gökoğlu, balıkçıların avlarında, yüzde 30 oranında Kızıldeniz orijinli balık yakaladığını söyledi. Gökoğlu, ayrıca Türkiye kıyılarında bulunan 5 tür barbun balığından 3'ünün Kızıldeniz orijinli olduğunu, bu 3 türün çok baskın hale geldiğini, kıyılarda sürüler halinde gezdiğini belirtti.
EKONOMİK DEĞERİ YOK
Akdeniz'in, biyolojik çeşitlilik açısından değiştiğini gördüklerine de dikkat çeken Doç. Dr. Gökoğlu, bu türlerin ekonomik olmadığını ve tüketilmediğini vurguladı. Gökoğlu, "Bu balıklar, balıkçının ağına yakalandığında balıkçıya zaman kaybettiriyor. Balıkçılık operasyonlarını güçleştiriyor. Balon balığı gibi balıklar balıkçılık av araçlarına zarar veriyor. Misinayı kestiği halde yine de balıkları yemeye devam ediyor. Balıkçıya ekstra bir iş gücü çıkartıyor. Turizm açısından bakıldığında da bir denizanasının kıyılarda olması durumu olumsuz etkiliyor. Ölüsü kıyıya vurduğunda kirlilik oluşturuyor. Bazı canlılar toksin de içeriyor" diye konuştu.
Vira Haber