40 gün boyunca Akdeniz açıklarındaki 3 bin 700 kilometrekarelik alanı tarayan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü'ne bağlı bilimadamları, bölgenin zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip olduğunu açıkladı.
"AFRODİT PARSELİ"
Kıbrıs Rum yönetiminin, 19 Eylül'de Kıbrıs'ın güneyinde 'Afrodit' olarak isimlendirilen 12'nci parselde tek yanlı petrol ve doğalgaz sondajına başlaması üzerine, savaş gemileri ve savaş uçakları nezaretinde bölgeye gönderilen Piri Reis gemisi çalışmalarını tamamladı.
Kıbrıs ile Mısır arasındaki açık denizde 'G bölgesi' olarak adlandırılan alanın tarandığını belirten DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Proje Sefer Koordinatörü Doç. Dr. Derman Dondurur, Akdeniz'in zengin petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olduğunu söyledi.
VERİLER GÖNDERİLDİ
Dondurur, "26 Eylül'de KKTC adına 'G bölgesi' olarak adlandırılan ruhsat sahasında jeofizik araştırma ve sismik veri toplama çalışmasına başladık. 14 kişilik ekibimizle deniz tabanından derinlere doğru kesitleri taradık. Bu verileri Türkiye Petrol Anonim Ortaklığı'na (TPAO) yolladık. Onlar araştırma sonuçlarını inceleyerek karar verecekler. Rumlar 2003 yılından bu yana Akdeniz'de petrol arıyorlar, bizden çok ilerideler. Biz sismik araştırma yaparken onlar sondaj için çalışıyorlar. Piri Reis gemisi de şu an Gazimağusa limanında. Birkaç gün sonra Urla'ya dönecek" dedi.
"Tahminlerden fazla rezerv var"
Proje Sefer Koordinatörü Dondurur, "Rumlar 'Afrodit' parselinde doğalgaz buldu. Akdeniz'de tahmin edilenden çok daha fazla petrol ve doğalgaz rezervi olabilir. Rumlar 8 yılda önemli gelişme kaydettiler. Biz yolun başındayız. Zemin araştırmaları 15-20 milyon dolara yapılabilir. Ama sondaj çok pahalı bir iş. Kuyuları açmanın maliyeti 300 milyon dolar. Bu TPAO'nun tek başına yapabileceği bir iş değil" dedi.
"4 KEZ FIRTINA YAŞADIK"
Doç. Derman Dondurur, "Piri Reis, kıyı bölgelerinde ve sığ sularda araştırma yapabilmek için tasarlanmış. Fakat biz açık denizde çalıştık. Bu çalışmalar 20 günde bitirilebilirdi. 40 gün boyunca fırtına nedeniyle 4 kez Gazimağusa limanına sığınmak zorunda kaldık. G bölgesinin en yakın yerinden liman 13 saat uzaklıkta. Araştırma bölgesinin uzak kısmından ise 28 saatte Gazimağusa limanına ulaşabiliyoruz. Fırtına uyarısı verildikten bir gün önce yola çıkmamız gerekiyor. Ancak Piri Reis görevi başarıyla yerine getirdi. Geminin jeneratör ve makinaları kötü durumda. Gemi döndüğünde bu parçalar değiştirilecek" dedi.
"Savaş gemileri bize eşlik etti"
G bölgesine giderken savaş gemileri ve savaş uçaklarının Piri Reis'e eşlik ettiğini belirten Doç. Dondurur, "Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışması için 23 Eylül'de yola çıktık. 3 günde çalışma alanına ulaştık. Bize ilk olarak Kıbrıs'ın kuzeyinde çalışacağımız söylendi. Ama yaklaşınca Mısır ile Kıbrıs arasında kalan açık denizde çalışacağımız ortaya çıktı. Belki ülke çıkarları nedeniyle bu yöntem seçilmiş olabilir. Krizin ortasında bölgeye gitmek bizi ve ailelerimizi tedirgin etti. Her gün ailelerimizle telefonla görüşüyorduk. Oradayken Rumlar bizi hiç rahatsız etmedi. Sadece bir kez Amerikan uçağı tarafından fotoğraflarımız çekildi. Büyük bir ülkeyiz. Bize müdahale etmeyi kisme göze alamazdı diye düşünüyorum" diye konuştu.
"Rumlar daha önce araştırdı"
Proje Koordinatörü Derman Dondurur, "Açık denizdeyken Rum televizyonlarını takip ediyorduk. İlk haber G bölgesindeki çalışmalar, ikinci haber bizdik. Bizim 2011'de yaptığımız çalışmayı Rumlar 2003'te yaptı. Güney Kıbrıs, Mısır ve İsrail arasında anlaşma imzaladı. Ancak bu anlaşmalara biz dahil edilmedik. Oraları taradılar ve en uygun yeri seçtiler. Biz de şimdi gidip o bölgede araştırma yapıyoruz. Onlar kuyuları açıp sondaja başlıyorlar. Biz bunu ülke olarak daha yeni fark ettik. Çok kötü bir durum bu" dedi.
denizhaber.com.tr