İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Akdeniz Akademisi tarafından 27-28 Kasım 2014 tarihlerinde düzenlenen “Uluslararası Akdeniz Tarihi, Kültürü ve Siyaseti Sempozyumu”, Kültürpark İzmir Sanat’ta başladı. Akdeniz ülkelerinin tarihi, kültürel ve siyasi birikimlerinin tartışıldığı sempozyum, konusunda uzman tarihçiler, yazarlar, kültür yöneticileri ve diplomatlar ile akademisyenleri buluşturdu. ‘Çoğulluğu ve Farklılığı İçeren Bir Birlik Özlemi’ başlıklı sempozyumun açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,
sempozyumun düzenlenmesi için en ideal kentin İzmir olduğunu söyledi. İzmir’in tarihi boyunca hep ’farklılıkların birlik içinde yaşadığı’ bir hoşgörü kenti olduğunu vurgulayan Başkan Kocaoğlu, kentin çok kültürlü yaşamı, farklı kimliklerin bir arada barış içinde temsili ve dinler arası hoşgörüsüyle, bulunduğu coğrafyanın en özel kentlerinden birisi olduğunu ifade etti.
Akdenizliler olarak yaşamayı ve insanları sevdiklerini, özgürlüğü her türlü değerin üzerinde tuttuklarını kaydeden Başkan Kocaoğlu, sadece yaşadıkları coğrafyada değil, tüm dünyada barış istediklerini belirtti. İnsanlık tarihi kadar eski olan savaşların bitmek bilmediğini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Kan ve gözyaşlarıyla birlikte, binlerce yıllık kültürler yok edilmeye çalışılıyor. Bütün kültürlerin eş saygınlıkta değerlendirilmesi gerektiği, birinin diğerinden üstün ya da aşağı olmadığı unutuluyor. Biz de bugün burada, dünyanın en eski uygarlıklarını kurmuş Akdeniz’in temsilcileri olarak diyoruz ki; kan ve gözyaşı dinsin, insanlar doğup büyüdüğü topraklardan göçe zorlanmasın; dini, kimliği ve düşüncesi nedeniyle baskı görmesin, Akdeniz artık bir ’barış denizi’ olsun! Hep birlikte mücadele ederek ırksal, dinsel ve kültürel önyargıların önüne geçelim! Duyarsızlık kültürüne karşı uyum kültürünü güçlendirelim!” diye konuştu.
İzmir’in bugün nüfusu 4 milyonu aşan bir metropol olan kent olarak yüzlerce yıldır farklı kimliklerin bir arada ve barış içinde temsil edildiği çok önemli bir örnek olduğuna dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Hangi dinden, hangi inançtan olursa olsun; Rum, Ermeni, Yahudi, Hristiyan ve Müslüman Türk farketmez; tüm insanların bir arada ve barış içinde yaşadığı İzmir, geçmişten günümüze taşıdığı bu gelenek ve birikimle, bugün dünya metropollerini saran şiddet, hoşgörüsüzlük ve çatışma kültürünün yerine “barış ve uzlaşı kültürünü” yerleştirmemizde örnek bir model olabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Yurtta barış, dünyada barış’ sözü de bu çerçevede çok iyi özümsenmelidir" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, bir süredir ’Akdeniz ana teması’ çerçevesinde çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir’in Akdeniz çevresindeki kentlerle oluşturacağı bir tasarımcılar ağının, tasarım kapasitemizde önemli bir sıçrama yaratacağını düşünüyoruz. Akdeniz Akademisi’nin çalışmaları çerçevesinde, organik tarım ve ekolojik yerleşme konusunu da ele alıyoruz. Kentimizin Akdeniz’de bilinirliğini, tanınırlığını arttırmak istiyoruz."
Sempozyumun, Akdeniz ülkeleri ve kentleri arasındaki tarih, kültürel ve siyasi bağları güçlendirmenin yanı sıra, halklarımız arasındaki kaynaşmayı ve dostluğu da pekiştireceğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Kentlerimizi barışın, sevginin, dostluk ve kardeşliğin birer kalesi yapabilmek, kentlerimizde nefretin karanlığını değil, bilginin ve hoşgörünün ışığını yerleştirebilmek umuduyla çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi öğretim üyesi, İzmir Akdeniz Akademisi Kurucu Onursal Başkanı Prof.Dr. İlhan Tekeli ise, 2009 yılında İzmir’de bir kültür ve sanat çalıştayı yapıldığını ve bu toplantıyla bir vizyon saptandığını hatırlattı. İzmir Akdeniz Akademisi’nin bir think tank kurumu, bir demokratik platform olarak önemli olduğunu belirten Tekeli, "Akademinin ilk uluslararası boyutlu ilk toplantısını Akdeniz konusuyla yapması bir tesadüf değildir. Geleceği yönlendirmek için, kentin değişik aktörleri geleceğe bakışlarını bu vizyon içinden geliştirirlerse, toplumu belirli bir istikamette yol alabilirler. Bu vizyon sadece geleceği yönlendirmiyor, geçmişteki tarihi anlamanızı da sağlar. Bu yüzden Akdeniz tarihi üzerinde bir çalışma yapmak gerekiyor. Akdeniz tarihini coğrafya üzerinden anlamaya çalışıyoruz. Akdeniz tarihi 10 bin yıllıktır, dolayısıyla dünyada tarihi coğrafya yazabilmek için en iyi mekan Akdeniz’dir" dedi.
Fransa Hükümeti Edebiyat Şövalyesi Nişanı ve Fransa Akdeniz Roman Ödülü Sahibi yazar Nedim Gürsel, Melih Cevdet Anday’ın "Maviyi anlarsın, denizi anlarsın, mavi denizi zor anlarsın’ dizelerini hatırlatarak, "Bence Akdeniz duyarlılığı bu dizelerde gizli. Akdeniz ne kadar yakınınızda olursa olsun, atıp da bir türlü denk getiremediğiniz bir taş gibidir" dedi.
Tarihsel bir perspektif içinde düzenlenen sempozyumda, ‘Akdeniz’de Kent, Birey, Toplum’, ‘Akdeniz’de İktisadi ve Toplumsal Dönüşümler’, ‘Akdeniz Kültür Havzası’, ‘Akdeniz’deki Siyasal ve Diplomatik Gelişmeler’, ‘Geleceğin Akdeniz’i ve İzmir’ gibi başlıklar masaya yatırıldı. Katılımcılar;ekonomi, ticaret, tarım, sanayi ve kültür alanında geçmişi değerlendirerek geleceğe ışık tutan, Akdeniz’in geleceğinde, siyaset, diplomasi ve demokrasinin rol ve işlevleri konularındaki bildirilerini sundu.
virahaber.com