İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi öğrencileri için mezuniyet töreni düzenlendi. Üniversitenin Tuzla Yerleşkesi'nde gerçekleşen törende, 2017-2018 Akademik Yılı'nı başarıyla tamamlayarak mezun olan öğrenciler, diploma almanın sevincini yaşadı.
Törene, İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencileri, aileleri ve davetliler katıldı.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, 111 öğrencinin mezun olduğu törende yaptığı konuşmada, denizcilik sektöründe en temel unsurun lisan olduğunu söyledi.
Kendi mesleğini yılmadan en iyi şekilde yaparak, kişinin kendini geliştirebileceğini dile getiren Aka, "Kendinizi en iyi şekilde yetiştirerek çalışmalısınız. Ondan sonrası zaten kendiliğinden gelecektir. Yapmanız gereken, özellikle dikkat etmeniz gereken bir şey var, o da lisan öğrenmektir. Denizcilik sektörü giderek gelişiyor, büyüyor, ilerliyor. Deniz ticaretinin çok çeşitli branşları var ve bunların hemen hemen tamamında denizciye gemiyi tanıyan, denizde yaşamış, denizde çalışmış denizcilere ihtiyaç var." ifadelerini kullandı.
Aka, Türkiye'nin, Çin'den sonra dünyaya en çok gemi adamı yetiştiren ikinci ülke olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dünyada 1 buçuk milyon gemi adamına ihtiyaç vardır. Türkiye'de de 112 bin aktif olmak suretiyle, 180 bin civarında gemi adamı var. Bu kötü bir şey değil. Bu çok büyük bir avantaj. Çin'den sonra dünyada en çok gemi adamı yetiştiren ikinci ülkeyiz ve dünyanın 1 buçuk milyonluk gemi adamı ihtiyacını kapatabilecek potansiyeli olan en yüksek ülkelerden biriyiz.
Denizcilik öğrencileri, lisan olarak İngilizce'yi ana dilleri gibi konuşması gerekiyor. Gemi adamı açığını kapatamadığımız bir gerçek onun da nedeni lisan. Onun da nedeni uluslararası kültürlere uyum. Mesleki yetersizlik değil. Ben bu mektebin mezunlarının, başka okulların mezunlarının, Türk denizcilerinin çok yetenekli denizciler olduğunu çok iyi biliyorum. Ama bu adaptasyonu, bu uyumu hızla sağlamamız ve dünyanın ihtiyaç duyduğu gemi adamı eksiğini tamamlamaya aday ülkelerden biri olmak gerekiyor ve bu durum, en kısa zamanda başarmamız gereken alanlardan biri. Biz Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak, sektörü ve eğitim kurumlarımızı bu anlamda yönlendirme ve gerekli düzenlemeleri yapma konusunda önemli bir gayret gösteriyoruz."
"Milletçe yüzümüzü denize çeviremedik"
İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezuniyet Töreninde kürsüye gelen TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası Başkanı Müh. Feramuz Aşkın, Kabotaj Kanunu'na rağmen, millet olarak yüzümüzü denize çeviremediğimizi söyledi.
"Önce İktisat Kongresi toplandı"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Birinci Dünya Savaşından sonra ülkemizin yeniden ayağa kalkması için, yeni ekonomi girişimlerinde bulunmak amacıyla öncelikle 4 Mart 1923 ‘de İzmir’de Türkiye İktisat Kongresini topladığına değinen Müh. Feramuz Aşkın, . Bu kongrede yeni Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ekonomisine güç sağlayabilecek çözümler konuşuldu ve sonrasında 20 Nisan 1926’da Kabotaj kanunu kabul edildi. Boylelikle Osmanlı devletinin yabancı devletlere tanıdığı kabotaj imtiyazlarının 20 Nisan 1926’da kaldırılmasına karar verilmesi ve alınan bu kararın 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girmesidir 1 Temmuz Kabotaj Bayrami. Bu atılımın, dönemi itibariyle, milli ekonomiye sağladığı katkı kadar, ülke saygınlığının önemli bir göstergesi olduğunu da kabul etmek gerekmektedir." dedi.
"43 komisyon kuruldu denizciliğe ilişkin bir tane yok"
Aşkın, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün bu büyük atılımlarından tam 92 yıl geçmesine rağmen, milletçe yüzümüzü denize çeviremeyişimizden dolayı Kabotaj, halen yılda bir kez denize çelenk bırakılan bir tören olmaktan öteye geçtigini soylemek pek gercekci olmayacaktır" diyerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Denizcilik şuurunun genç nesillere aktarılması için önemli bir fırsat olan Kabotaj Bayramını yalnızca bir günlük bir kutlama olarak değerlendirmek yaptigimiz en buyuk yanlisliklardan biridir. Günümüzde denizcilikle ilgili devlet politikalarına bakıldığında; hazırlanan 11. Kalkınma Planı için 43 adet komisyon kurulmasına rağmen, denizcilikle ilgili bir komisyon bulunmamaktadır. Biz denizciliği inşaat, turizm veya balıkçılık sorunları ile ilgili komisyonlarda görüşürüz yaklaşımı denizciliğin ne kadar önemsendiğini anlatıyor."
"Denizcilik sektörüne yön veren adımlar atılmalı"
Deniz kökenli yöneticilerden oluşan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ nda, denizcilik sektörüne yön verecek güçlü ve sağlam adımların atılması gerektiğini vurgulayan Müh. Feramuz Aşkın, "Fakat üzülerek görmekteyiz ki durumun iyileşmesi bir yana, her geçen gün kötüye gidiyor" dedi.
Hem zabitan hem de tayfa düzeyinde verilen denizcilik eğitimini de eleştiren Aşkın, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ nın 2018 verilerine bakıldığında, ülkemizde 29345 aktif çalışan zabitan, 64165 aktif çalışan tayfa bulunduğunu, toplamda 180 bin civarında kayıtlı gemiadamı olduğunu söyledi.
"Staj sorunu hala çözülememiştir"
Bakanlık tarafından yetkilendirilen; YÖK’e bağlı 17 kurum, MEB’ e bağlı 27 kurum ve 28 Özel kurum olmak üzere toplm 72 adet zabit ve tayfa yetiştiren kurumun mevcudiyetine değinen GEMİMO Başkanı, bunların sayıları ve kontenjanlarının her geçen gün arttığına değinerek bu kurumlardan her sene 2400 yeni zabit ve 3300 yeni tayfanın bu sayıya eklendiğini söyledi. Aşkın, şöyle devam etti:
"Ülkemizdeki işsizlik oranları ve mezun sayıları her geçen gün artmakta iken, girilen bu yol, bizlerce sessizce durulup seyredilecek bir konu olmaktan çıkmıştır. Ayrıca, Türkiye’de denizciliğin son 10 yilin en aci gerçeklerinden biri olan staj sorunun hala cozulememis olmasi dusundurucu olmaktan cok otede bir durumdur, ki hala ülkemizin senelerdir birçok toplantılar yapılmasına rağmen bir staj yada egitim gemisi yoktur, denizci öğrencilerin kariyer planlamalarını daha yolun en başından olumsuz etkilemektedir. Deniz kökenli eğitimcilerin az olduğu eğitim kurumlarında eğitim gören, istediği gemi tipinde staj yapamayan veya bulamayan denizci öğrenciler, mezuniyet sonrası deniz hayatlarında da büyük sorunlar yaşamaktadırlar. Herkes tarafından bilinmektedir ki denizcilik eğitimi alan üç kişiden yalnızca biri denizde çalışmaya devam etmektedir ve bir denizci mühendisin yetiştirilmesi de günümüz şartlarında büyük maliyetlerle olmaktadır. Günümüzde altyapı ve uzman akademisyen eksikliği ile plansız bir şekilde açılan okul ve kurslar “Denizcilik Eğitimi” nin kötüleşmesine neden olmaktadır. Bunun sonucunda da dunyada denizci acigi varken bizde işsiz denizci ordusuna hergun birileri katilmaktadir. Ülkemiz üniversitelerinden mezun, denizcilik sektörüne hizmet edecek mühendis gücünün eğitimi ve istihdamı, yeni denizcilik değerlerinin yaratılması, deniz insanlarının iş imkânına sahip olması, ancak tüm sektör paydaşlarının bir araya gelerek yerli ve milli değerlerimiz gözetilerek denizcilik politikalarının yeniden oluşturulması ile mümkün olacaktır."
"Türk armatörler yabancı gemi insanını tercih etmeye başladı"
Son dönemlerde Türk armatörlerin gemilerini yabancı personelle donatmaya başladıklarına da dikkat çeken Müh. Feramuz Aşkın; “Yerli ve Milli kavramlarının devlet politikası haline geldiği günümüzde, Türk armatörlerimizin gemilerini yabancı personelle donatmaya başlaması Yerli ve Milli devlet politikamızla ters düşmektedir." dedi.
Aşkın, denizcilikli ilgili tüm bu sorunlar, tüm sektör paydaşlarının bir araya gelerek, yerli ve milli değerle gözetilerek denizcilik politikalarının yeniden oluşturulması ile mümkün olacağını ifade etti ve aksi takdirde yakın gelecekte en büyük zararı yine Türk denizciliğinin göreceğini belirtti.
"Öğrenmeyi hiç bir zaman bırakmayınız"
Mezun olan genç mühendislere de seslenen Aşkın, şunları söyledi: "Sevgili Genç Meslektaşlarım, bugün her biriniz artık kendiniz ve ailelerinizin yanı sıra, ülkenize ve dünyaya karşı da sorumlu genç mühendislersiniz. Öğrenim hayatınızın bittiğini düşünüp, öğrenmeyi hiçbir zaman bırakmayınız. Cok buyuk bir hizla gelisen teknolojiler karsisinda hazir olabilmeniz acisindan surekli olarak bigileriniz yenilemek zorundasiniz Konuşmamın başından beri bahsettiğim sorunları, siz Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisleri ve Gemi Makineleri İşletme Mühendisleriyle beraber TMMOB GEMİMO çatısı altında ancak gercek denizcilerle birleşerek çözeceğiz. Turk denizcilerinin en buyuk bayramı olan bugün de “Denizci Millet, Denizci Ülke” parolasını sözde değil özde düstur edinen TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri odası olarak, Deniz şehitlerimize, Allah’tan rahmet, gazilerimize ve Denizciliğimizin gelişimine katkı sağlamış tüm şahsiyetleri minnetle yâd ediyoruz. Türk Denizciliğini hak ettiği yerlere taşımak adına tüm Denizci Mühendislerle TMMOB GEMİMO örgütlülüğünde buluşmak dileğiyle, milletimizin “1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” nı kutlarken, Ulu önder Mustafa Kemak Atatürk'ün aydınlık yolunun sizlerin vazgecilmez rotası olmasını diliyorum Yolunuz ve bahtınız açık olsun! Hepinize Allah selamet versin! "
"Denize çıkacak tüm denizcilere, Allah selamet versin"
Törende konuşan Dekan Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt ise "İTÜ Denizcilik Fakültesi'nde yapılan çalışmalarımızın, sizlerin başarılarıyla yeni bir ivme kazanacağından şüphem yoktur." ifadelerini kullandı.
Öğrencilerle gurur duyduğuna dikkati çeken Söğüt, şunları kaydetti:
"Sizleri, hayattaki en hakiki dayanağın ilim ve fen olduğunu benimseyip kararlarınızı analitik düşünce süzgecinden geçirerek almayı öğrendiğiniz bu ocaktan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, lider vasıflı, çevreye duyarlı, yüksek etik değerlere sahip denizciler olarak yeni dünyalara yelken açmak üzere uğurluyoruz. Bir denizci özdeyişinde ifadesini bulduğu üzere, 'Bir omurga, bir gövde, bir güverte ve yelkenler değildir, bir gemi. Bunlar geminin ihtiyaç duyduklarıdır. Bir gemi gerçekte özgürlüktür.' Bu gemide denize çıkacak fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür tüm denizcilere Allah selamet versin."
Vira Haber