İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO) Tepe-Akfen-Sera ortak girişiminin bir parçası olarak yüzde 30 ortağı olan İngiltere merkezli Souter Investment’ın Kurucu Başkanı Brian Souter’den İstanbul’da deniz ulaşımının rekabete açılmasına İngiliz atasözüyle tepki geldi. İDO’nun özelleştirilmesinden sonra İstanbul’da Bursa Belediyesi ve farklı şirketlere belli hatlarda imtiyaz hakkı verilmesinin etik olarak doğru olmayacağını belirten Souter, “Bu durum bana İngilizce’de ‘picking the best cherries’ (en iyi kirazları toplamak) atasözünü hatırlatıyor. Biz tüm ağacı satın aldık, şimdi en güzel meyvelerin dağıtılmasına karşı çıkıyoruz. Sadece en çok yolcunun olduğu feribot hatları imtiyazlarının başkalarına dağıtılması etik olarak doğru değil” dedi.
İDO’nun varlıkları ile birlikte İstanbul’da deniz yoluyla ulaşım imtiyazları için 861 milyon dolar ödediklerini hatırlatan Souter yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Rekabete karşı bir insan değilim. Aksine rekabetin şirketleri diri tuttuğuna, büyüttüğüne inanıyorum. İDO’nun İstanbul şehir hatlarında birçok hattının halen kârlı olmadığının altını çizmek istiyorum. Ama biz kamu hizmeti verdiğimiz anlayışı ile, o hatlarda faaliyete devam ediyoruz. Eğer Marmara denizi ulaşımda rekabete açılacaksa, o zaman tüm hatlar rekabete açılmalı. Bir-iki feribot alıp bu işe heveslendi diye önüne gelen şirkete deniz ulaşımı lisansı verilmesi hiç doğru değil. Bütün hatlarda rekabet istiyorlarsa biz buna hazırız. Ama sadece belli hatlarda faaliyet izni adil değil. Yasal incelememiz sürüyor. Gerekirse dava açabiliriz.”
ÖZELLEŞTİRMENİN RUHUNA AYKIRI
İDO’nun Türkiye’deki ilk yatırımı olmadığını kaydeden Brian Souter, “Ben burada 15 yıldır yatırım yapıyorum. Benim bir fon yönetim şirketim var. Orada 15 yatırımcının yatırımlarına da yön verebiliyoruz. Eğer ben İDO’da hayalkırıklığına uğrarsam ki, en iyi meyveleri başkalarına toplatırlarsa hayal kırıklığına uğrayabilirim, bu durum onların kararlarında olumsuz etki yapabilir. Bu durum özelleştirmenin ruhuna aykırı.
virahaber.com