İzmir Körfezi'nde yolcu taşımacılığında kullanılan "9 Eylül" ve "Alaybey" adlı vapurlar, geçen nisan ayından bu yana İzmir'e, bu kez turizm adına su altında hizmet ediyor.
Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Karaburun Yarımadası'nın yaklaşık 130 kilometreye yakın, girintili çıkıntılı bir kıyıya sahip olduğunu belirtti.
Bazı yerlerde derinliğin 2 metreden başlayarak bir anda 35-40 metreye indiğini aktaran Çakır, bu derinliklerin Karaburun'u dalış turizmine çok elverişli bir yer yaptığını söyledi.
Çakır, bölgeyi bu potansiyelini kullanarak cazibe merkezi haline getirmek için İzmir Körfezi'nde çalışan iki vapurun Karaburun'da batırıldığını hatırlatarak, "Bunun iki amacı vardı, balık popülasyonunu artırılması ve dalış turizmine hizmet etmeleri. Kısa süre olmasına rağmen bu yıl bunun örneğini gördük. Daha önce 1-2 olan dalış okulu 4'e çıktı. Her gün hizmet vermezlerken ekipler çoğaltıldı, her gün hizmet var. Dalma amacıyla gelenlerin sayısı hızlı bir şekilde artıyor." diye konuştu.
"Yapay resifleri artırmayı hedefliyoruz"
Karaburun'da dalış turizmini daha da artırmak için yurt dışına açılmak gerektiğini, bunun yolunun da tanıtımdan geçtiğini kaydeden Çakır, şöyle devam etti: "Nüfus olarak İzmir'in en küçük ilçesi ama yaş ortalaması oldukça yüksek. Yaşlı insanların tarımla uğraşarak kazanç sağlamları mümkün değil. Bu nedenle doğa ve deniz turizmini geliştirmek, gençlere ekmek kapısı açarak onları ilçede tutmak gerekiyor. İki vapurla dalış turizmi hareketlendi. Bunun arkası gelecek. Yapay resifleri artırmayı hedefliyoruz."
"Bahçede gezer gibi geziyorsunuz su altında"
Karaburun'daki dalış eğitim merkezinde görevli dalış eğitmeni Zihni Dinçel de Karaburun'un su altı canlılığını koruyan bir yer olduğunu vurgulayarak, vapurların batırılmasının tanıtım katkısı sağlamasıyla ilçeye ilginin arttığını ifade etti.
Karaburun'a yüzmek için gelenlerin, denizini gördükten sonra dalış yapmaya karar verdiğini aktaran Dinçel, "Parkurlar var. Bahçede gezer gibi geziyorsunuz su altında." dedi.
Dinçel, batırılan "Alaybey" ve "9 Eylül"ün İzmir'in en eski vapurlarından olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanların o vapurlarda anısı var. Anılarını su altında canladırmaya gelenler var. Özellikle İzmir'den gelenler, emektar vapurlarda yolculuk etmiş geçmişte. Şimdi suyun altında görme şansı buluyorlar. İzmir ve Manisa gibi yakın illerin dışından, İstanbul, Bursa, Kanada, Fransa'dan gelenler var. Batıklar yeni, zamanla daha fazla canlılık getirecekler, daha güzel görüntüler çıkacak. Karaburun, diğer dalış noktalarına göre Kaş, Kalkan, Bodrum gibi yerlere göre canlılığını daha fazla korumuş bir bölge."
"Maça giderken binerdik"
Dalış için Karaburun'a gelenlerden Efe Akçakayalıoğlu ise 25 senedir dalış yaptığını aktararak, Karaburun'un deniz altı bakımından çok canlı bir yer olduğunu söyledi. Çok fazla balık ve canlı türü olduğunu aktaran Akçakayalıoğlu, vapurların batırılmasının dalış yapmak isteyenleri cezbettiğini kaydetti.
Akçakayalıoğlu, "Bize çocukluğumuzda hizmet etmiş vapurları, suyun altında, balıklara yuva olmuş olarak görmek ayrı bir zevk. Anılarımız var elbette. Karşıyaka maçlarına giderken bu vapurlara binerdik mesela." ifadelerini kullandı.
ViraHaber.com