Doğuş Marinalar Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Koordinatörü Ali Erkan Bezirgan, gazetecilere, D-Marin'in açıldığı 2003 yılından beri bu fuara ev sahipliği yaptığını söyledi. Bodrum Boat Show'un en büyük özelliğinin tekneleri hem karada hem denizde konuklara sunması olduğunu belirten Bezirgan, ''Yani Türkiye'de ilk defa hem karada hem denizde yatçılara bu imkan sağlanıyor. Kışın tekne almaya karar veren bir yatçı, yazın bu Boat Show'a geldiğinde teknesini hem karada hem denizde görme, aynı zamanda denize onunla çıkarak test yapma imkanı buluyor'' dedi. Fuarın, yerli ve yabancı turistlerin de dikkatini çektiğini anlatan Bezirgan, Boat Show'un, ileride D-Marin'in diğer üniteleri olan Didim, Dalaman ve Göcek'te de çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacağını söyledi.
İnterteks Fuarcılık yetkilisi Hüseyin Avunduk ise fuarın bu yıl 30. kez, Bodrum'da ise 9. kez düzenlendiğini belirtti. Avunduk, fuarın 25 bin metrekarelik bir alana kurulduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Bunun 6 bin metrekaresi kara, 19 bin metrekaresi denizde. Fuarda yaklaşık 100 tekne sergileniyor. Bunların 60 tanesi denizde, 40 tanesi karada. 10 metrenin altındakiler karada, 10 metrenin üzerinde, 25 metreye kadar olanlar denizde. Geçen yıl 12 bin 500 ziyaretçi gezdi bu fuarı. Bu çok önemli bir rakam. Bunun 2 bin 607'si yabancıydı. En büyük siparişler de geçen sene Rus ziyaretçilerden alınmıştı. Fakat Yunanlılardan ilgi çok büyük. Dolayısıyla Bodrum'a da katkısı çok fazla. Şöyle ki; 2 bin 600 kişinin Bodrum'da sadece bir gece konakladığını düşünseniz, Bodrum Yarımadası'na katkısı anlaşılır. Ayrıca burada 400 tane katılımcı 7 gün kalıyor.''
Bu arada, İpragaz Yetkilisi Birim Akbaba da, tekneler için tasarlanmış ''gaz yakıt sistemi''ni tanıttı. Bu sistemi 6 ay önce piyasaya sunduklarını anlatan Akbaba, sistemle ilgili şu bilgileri verdi:
''Bu ürün Türkiye'de yeni, ancak dünyada yeni değil. Gelişmiş ülkelerde LPG'nin çevreye olan katkısından dolayı İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya gibi ülkelerde zaten bu ürün teknelerde enerji sağlamak adına kullanılıyor. Hatta AB'nin bu bağlamda projeleri var. 2020 yılına kadar emisyon oranlarını yüzde 20 düşürmek istiyorlar.''
Hiçbir motor teknolojisinin yakıtı tam yakmadığını ifade eden Akbaba, şöyle konuştu:
''Yüzde 15'ini denize katı partiküller halinde atıyor ve bunlar deniz yüzeyinde kalıyor. Denize oksijen iletimini engelliyor. LPG gaz fazında olduğu için bu kirliliği ortadan kaldırmış oluyor. Benzine göre emisyon oranları oldukça düşük olduğu için havadaki oksijenin daha fazla yaşanılabilir olmasını sağlıyor. Çevreci kimliğinin ötesinde benzine göre yüzde 40'a varan tasarruf sağlıyor. Bu da kullanıcı için çok önemli. Talep yavaş yavaş oluşmakta. Şu ana kadar 16 teknenin dönüşümünü gerçekleştirdik. Çevreye olan katkısını önümüzdeki günlerde daha öne çıkartacağız. Ulaştırma Bakanlığı'nın bununla ilgili bir yönetmeliği de var; içilebilir su kaynaklarını korumak amaçlı. Benzinli motor kullanımı yasak. Ama buna yönelik çözüm şu anda yok. LPG bu yönetmelikle ön plana çıkarılmış durumda. Performans ile ilgili herhangi bir sıkıntımız yok. Aynı performansı sağlayabiliyoruz. Fiyatları otogaz dönüşüm sisteminden biraz daha pahalı, çünkü bu hizmetin yerinde yapılması lazım. Birkaç gün alıyor saha ve deniz testleri. Dolayısıyla fiyatları bin - iki bin avro arası değişiyor.''
AA