Karadeniz Ereğli Deniz Ticaret Odası Batı Karadeniz Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Erdem, kredi bulunamamasından dolayı, 350 milyon Euro’luk 20 gemilik siparişi Çin’e kaptırdığımızın altını çizdi.
İrfan Erdem: “Biz bu yolda çok çalıştık. Battık, çıktık, yorulduk, mücadele ettik, servetler kaybettik. Tekstile otomobile yapılan yatırım Türkiye’de gemi inşaat sanayine, vagon ve uçak sanayine yapılsaydı çağ atlardık. En önemli konulardan biri de ihtisas bankalarıdır. Denizcilik bankasını kapatmayacaklardı. Ev kredisiyle gemi kredisi aynı bankadan verilir mi? İhtisaslaşmış bankalar yok edildi. Gemiyi bankaya anlatana kadar üç sene geçiyor. Türkiye’nin en büyük özel bankaları, denizciliğe hiç kredi vermiyor. Çünkü 0 risk istiyorlar”. İrfan Erdem kredi bulunamamasından dolayı, 350 milyon Euro’luk 20 gemilik siparişi Çin’e kaptırdığımızın altını çizdi.
Sadece Ereğli’de kriz öncesi tersanelerde 2500 işçi çalışıyordu, krizden sonra bu rakam 300’e düştü. Tersanelerin çoğu kapandı, demir-çelik sektöründeki maaşlar da yüzde 35 düşürülünce sistem tıkandı. Köyde ziraat yapılamadığı için istihdam problemi bölgede büyük sıkıntı yarattı. Yetkililer, işsizlik yüzünden bölgede ailelerin birleştiğine, bu nedenle gelin kaynana çatışmalarının bile bittiğine dikkat çekiyorlar. Kızaklarda gemiler çürüyor, bu kadar zor şartlar altında bizim tek istediğimiz sadece destek diyen İrfan erdem, küçük bir şehir nüfusu kadar insanın tersanelerden ekmek yediğini belirterek, hükümete seslendi: “Bizi yetim bırakmayın”.
Karadeniz Ereğli’de tersanelerde işçiler de kan ağlıyor
80 kilometrelik kıyı şeridinde yükleme ve boşaltma olanağı olan Türkiye’nin en büyük limanlarına ve balıkçı barınaklarına sahip, uluslararası nitelikte tersaneleri ile Batı Karadeniz’in önemli bir yerleşim bölgesi olan Karadeniz Ereğli’de son dönemde sanayiciler büyük sıkıntı yaşıyorlar. Sadece sanayiciler değil, demir çelik sektöründen ve tersanelerden ekmek yiyen binlerce işçi ve ailesi de zor durumda. Dünyada yaşanan ekonomik krizin en yoğun hissedildiği bölgelerden biri olan Karadeniz Ereğli’de demir çelik sektöründe maaşlar yüzde 35 düşürüldü, tersanelerde çalışan 2.500 işçiden 2.200’ü ise işten çıkarıldı. Sadece tersanelerde çalışan işçilerden hareketle ortalama 4 kişilik ailelerini de hesaba katarsak, krizden en az 8.800 kişinin direkt olarak etkilendiğini söyleyebiliriz. Bu rakam sadece tersaneler için geçerli, çünkü ilçede 15 ağır sanayi kuruluşu bulunuyor ve bu kuruluşların önemli bölümü tersaneler ve demir çelik sektörü ile ilgili kuruluşlar. Onlar da bu krizden etkilendikleri için işçi çıkarmak zorunda kalmışlar. Karadeniz Ereğli’de bizi karşılayan ve ağırlayan Karadeniz Ereğli Deniz Ticaret Odası Batı Karadeniz Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Erdem ile tersaneleri tek tek dolaştık. Milyonlarca dolar yatırım yapılmış tersanelerde, şimdilerde sessizlik hüküm sürüyor. İrfan Erdem “sesimizi duyuruncaya kadar bağırmaya devam edeceğiz” derken, hükümete de “bizi yetim bırakmayın” çağrısında bulundu.
“Hatamız yumurtaları aynı sepete koymak”
Bölgelerinde Türkiye’nin gurur duyacağı, otorite olmuş, kurumsalmış birçok tersanenin olduğunu ifade eden Karadeniz Ereğli Deniz Ticaret Odası Batı Karadeniz Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Erdem, bölgede milyon dolarlık yatırımlar olduğunu belirterek, Arkadaşlarımız kazandıkları paraları buralara harcadılar. Kimse parasını İsviçre bankalarına götürmedi” dedi. Türk tersanelerinde inşa edilen gemilerin yüzde 75’nin yerli katkıyla yapılabildiğini vurgulayan Erdem, Karadeniz Ereğli’de 10 tersane olduğunu ve bu tersanelerin işçilerini işten çıkarmak zorunda kaldığını ifade etti. Bölge insanının ya tersanelerde ya da demir çelik sektöründe çalıştığına değinen İrfan Erdem, tersanelerin durumunun ortada olduğunu, demir çelik sektöründe de maaşların düşürüldüğünü vurgulayarak, “Hatalarının bütün yumurtaları aynı sepete koymak olduğunu söyledi. İrfan Erdem, tersane sahiplerine de sitemde bulunarak, “2015 yılına kadar doluyuz. Parayı koyacak yer bulamıyoruz diyorlardı. Al şimdi parayı nereye koyarsan koy” şeklinde konuştu. İrfan Erdem şunları söyledi: “Bugün tersanelerin bu duruma gelmesinin sebeplerinden biri tersane sahipleridir, ikincisi işçiler, üçüncüsü de hükümettir. Tersane sahipleri, her gün çıkıp, 2015’e kadar doluyuz dediler. Parayı koyacak yer bulamıyoruz gibi bir durum oluştu. Hızlı büyümenin neticesinde işçiler futbolcular gibi transfer oldular. Asgari ücretle çalışmaya razı olan işçi, 100- 200 lira farkla başka tersanelere geçti. Onlar da şimdi asgari ücretle iş arıyor. Üçüncüsü hükümet kanadı. Aslında haklılar. “Hani 2015’e kadar doluydunuz, parayı koyacak yer yoktu, size ne oldu?” diye sormazlar mı? Tabii hızlı büyümeyle birlikte herkes yatırım yaptı. Yalova tersaneleri açıldı, bir kısmı daha kaynak yapmadan kapattı. 4-5 yıl en çok para kazanılan sektör olarak baktılar bize. Türkiye’de herkes çok para kazanan sektörlere hemen yatırım yapmak istiyor. Olmaz, ihtisasını yapmadığın, çıraklığını bilmediğin iş kolunu yapmayacaksın”.
“Hükümet bizi yetim bırakmasın”
Türk tersanelerinde bir milyon kişinin çalıştığını vurgulayan İrfan Erdem, tersanelerde uzmanlaşmanın önemine değindi. Erdem, bazı tersanelerin römorkör, bazılarının balıkçı teknesi, bazılarının tanker yapımında uzmanlaşması gerektiğini oysa Türkiye’de herkesin, her şeyi yaptığını söyledi. Türkiye’nin kriz dönemini iyi değerlendiremediğini de vurgulayan Erdem, Çin ve Kore hükümetlerinin kriz öncesinde gerekli önlemleri aldığını ve daha sonra da destek vermeye devam ettiklerini vurguladı. Hükümetin, başbakanın ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın kendilerine çok büyük yardımlar yaptığını ve hükümete teşekkür borçlu olduklarının altını çizen Erdem, “Hükümet bizi yetim bırakmasın. Dünya ve Çin ile yarışır durumdayız. Görünen bütün bu alanlar su ile doluydu. Ama bu alanlarda kurulan muhteşem tesislerle 2 bin 500 kişi istihdam edilmeye başlandı ki, bu Anadolu’da bir kasaba demektir. Bu sayı aileleri işin içine kattığımızda 8 bini, yan sanayiyi işin içine kattığımızda 15 bini buluyor. Bu tersanelerin bir örneği batıda yok” dedi.
“Öğrencilerimiz birer kahraman”
Deniz İşletmeciliği Fakültesi’nde öğretim görevlisi olduğunu söyleyen Erdem, eğitimin önemine dikkat çekerek, bu öğrencilerin birer kahraman olduğunu belirtti. Öğrencilerin stajlarını tersanelerde yaptığını ve tersanelerin kapanması durumunda denizcilik okullarının hiçbir öneminin olmayacağını savunan DTO Başkanı, “Bize çok bağırıyorsunuz diyorlar. Sesimizi duyurmak için birinin bağırması gerekiyor. 500 kişi çalışan tersanede 2 bin 500 kişi çalıştırır duruma gelmiştik. Şimdi ise bu sayı 300’lere indi. İnsanlar kazandıklarını buralara yatırdılar. Bağırmaya devam edeceğiz” diye konuştu ve tersane sahiplerinin okul, laboratuar gibi sosyal konulara da yatırım yaptıklarını hatırlattı.
“Gemilerimiz kızaklarda çürüyor”
“Bize hareket lazım” diyen İrfan Erdem sözlerine şöyle devam etti:
“Gemilerimiz kızaklarda çürüyor. Biz çok zengin bir ülke miyiz? Bu gemilerde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Bizi akbabalara teslim etmişler. Türk bankacılığının yüzde 44’ü yabancı sermayeye ait. Böyle bir tersanenin kurulması ve işletilmeye başlanması 8 yıl sürüyor. Türkiye genç bir nüfusa sahip ve hızlı büyümenin yaşandığı böyle zamanlarda sancıların olması gayet normal. Gençlerimizi denize yönlendirmeli, amatör denizciliği geliştirmeliyiz”.
Teminat bulunamadı sipariş Çin’e kaptırıldı
Ustaoğlu Yat ve Gemi Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ustaoğlu, tersanelerde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, 2008 yılında Ustaoğlu Yat ve Gemi Sanayi’de 1100 kişinin çalıştığını, şimdi ise bu sayının 70 kişi olduğunu ve bunlardan sadece 30 kişinin üretimde faaliyet gösterdiğini söyledi. Ereğli’de kurumsallaşmış tersanelerin başında geldiklerini ve birçok armatörün gemilerini burada yaptırdığını belirten Ustaoğlu, hükümetin teminat vermemesinden dolayı 350 milyon Euro’luk gemi siparişini Çin’e kaptırdıklarının altını çizdi.
Rekabet gücümüzü yok
Türkiye’nin rekabet edilebilir ülkeler arasında 61. sırada olduğunu söyleyen Ali Ustaoğlu, 20 gemilik bir proje için balkanlardan üç, Türkiye’den dört tersanenin seçildiğini ifade ederek, “Bu projede Balkanları ve İstanbul’u eledik ve daha sonra karşımıza Çin çıktı. Bu projeden pay alabilmek için maliyetlerimizi olabildiğince aşağılara çektik ama yine de işi kaybettik” şeklinde konuştu. Ustaoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda bir proje daha var ama kaybetme korkusu içindeyiz. Rekabet eder durumumuz kalmadı. Bu kriz yatırım yapana değil, SSK vergisini ödemeyenlere yaradı. 1100 kişinin çalıştığı bir sektörde çalışan sayısı 70’lere düştü. SSK bu insanlara işsizlik sigortası ödedi. Bu para tersanelere verilseydi, hem insanlar işsiz kalmazdı, hem de tersaneler çalışır durumda olurdu.
2 mega yatın inşası devam ediyor
Ustaoğlu, yat inşanın yeni yeni ayağa kalkmaya başladığını belirtti ve Finlandiya, İngiltere’ye yat teslim edildiğini, 2 mega yatın inşasına devam edildiğini, ama eşit rekabet gücüne sahip olmadıklarını vurguladı. Ustaoğlu, “biz rakiplerimizle kaliteli işler yaparak yarışmak istiyoruz” dedi.
Siparişler kızakta bekletiliyor
Sektöre kayık yaparak girdiklerini ve son beş yıl içinde 9 gemi inşa ettiklerini belirten Ustamehmetoğlu Yat Yönetim Kurulu Başkanı Adem Ustamehmetoğlu da, 5 yıl içinde Norveç ve Hollanda’ya üç, Türkiye’ye ise biri mega yat olmak üzere üç tekne yaptıklarını söyledi. Yaptıkları işin gemi inşa sektöründen farklı bir kol olduğunu ifade eden Ustamehmetoğlu, gemi inşa edenlerin yat yapamayacağını savunarak, “Diş doktoru kalpten anlamayacağı gibi, gemi inşacı da yattan anlamaz. Ama ben bütün sektörlerde çalıştım” ifadelerini kullandı. Bugüne kadar 600 tekne inşa ettiklerini belirten Ustamehmetoğlu, “Bunların arasında platform hizmet gemisi, balıkçı teknesi, yolcu teknesi vardı. Ama gemi inşa sektörüne yönelince kendi mesleğimizi bırakmak zorunda kaldık. Asıl mesleğimizden uzaklaştık. Ama son zamanlarda ufak da olsa bu işi yapmaya başladık” şeklinde konuştu. Bugüne kadar beş ve 7 bin DWT’luk gemiler yaptıklarını söyleyen Ustamehmetoğlu, mali sıkıntılarından dolayı ellerindeki siparişlerin de beklemede olduğunu söyleyerek, kriz öncesi 1100 kişi istihdam ettiklerini, şu anda ise 55 kişinin çalıştığı bilgisini verdi.
Yeni iskeleler yeni iş kapısı olacak
Krizden etkilenmemenin mümkün olmadığını ifade eden Medyılmaz Gemi Sanayi ve Ticaret A.Ş’den İbrahim Beyazay, yaptıkları 24 metre boyundaki teknelerin Loyd klasından çıkarılmasıyla maliyetlerin biraz daha aşağılara çekildiğini ve böylece talebin de arttığını söyledi. Genelde Dentur Avrasya ve Turyol’a tekne yaptıklarını söyleyen Beyazay, “İDO bazı hatlardan çekilince, bu hatlarda tekne ihtiyacı arttı. Biz de bu boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. İstanbul’daki birçok iskele var ve bu iskelelere sefer yapılmaya başlanınca bizim içinde yeni bir iş kapısı ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.
“Son bir aydır teklif almaya başladık”
Ereğli Gemi İnşa ve Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin en büyük özelliği bölgenin en büyük tesislerine sahip olmasıdır” diyen tersane Genel Müdürü Fevzi Tüfekçi de, krizin etkisinden bir türlü kurtulamadıklarını söyledi. Son bir aydır yeni teklifler almaya başladıklarının altını çizen Tüfekçi şöyle devam etti:, “Bu zamana kadar hiç teklif almıyorduk. Şu anda yurtiçinden ve yurtdışından teklifler alıyoruz. Armatörlerimiz yurtdışındaki finans kuruluşlarından uzun vadeli kredi alıyor ve işlerini krediyle yürütüyorlar. Bankaların düzene girmesi bizim de işimizi kolaylaştıracak”. Eğitime de katkı sağladıklarını ve öğrencilere staj imkanı sunduklarının altını çizen Tüfekçi, her şeye rağmen öğrencilere destek vermeye devam edeceklerini belirtti.
Hakkı Şen-Kara&Deniz Gazetesi