20 – 27 Eylül arasında dünyanın dört bir yanında gerçekleşecek iklim grevlerine bir destek de “Sıfır Gelecek” adı altında bir araya gelen Türkiye’deki ekoloji ve çevre kurumlarından geldi.
İsveçli öğrenci Greta Thunberg’in geçtiğimiz sene İsveç parlamentosu önünde başlayan ve her Cuma devam eden iklim için okulu bırakma eylemleri Türkiye’den de Samra Samer’in öncülüğünde dünyanın dört bir yanına hızla yayılmış, Thunberg’in akranları iklim krizine karşı somut adımların atılması talebiyle “iklim grevine” çıkmıştı.
Daha önce 15 Mart ve 24 Mayıs’ta gerçekleşen küresel iklim grevlerine 1,5 milyonun üzerinde genç ve çocuk katılım göstermişti. 20 Eylül’de “Fridays for Future / Gelecek için Cumalar” dayanışma ağının çağrısıyla gerçekleşecek küresel iklim grevine 20 – 27 Eylül arasında bu sefer yetişkinler de katılacak.
Kaybedecek bir saniyemiz yok!
Ekoloji ve çevre kurumlarının bir araya gelerek oluşturduğu Sıfır Gelecek kampanyası, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için kaybedecek 1 saniyenin bile olmadığını belirtiyor. İçinden geçmekte olduğumuz ekolojik kriz ve iklim krizinin aciliyetine dikkat çeken kampanyada “İklim krizine karşı gerekli önlemleri almakta kaybettiğimiz her gün dünyada canlı türlerini ve yaşam alanlarını kalıcı olarak kaybediyoruz; gelecekte yaşanacak çok daha büyük kayıplara zemin hazırlıyoruz” deniyor ve öğrencilerin “Buradayız, çünkü geleceğimizi çaldınız!” çağrısına destek veriliyor.
Biran önce adım atılsın
Sıfır Gelecek kampanyası, 20 Eylül’de ve sonrasında gerçekleşecek etkinliklerle iklim krizini kamuoyunun gündemine taşımanın yanı sıra, Türkiye’deki karar alıcıların bir an önce iklim krizine karşı acil ve adil planlama yaparak 2030’a kadar sıfır karbonlu bir geleceğe yönelik somut adım atmalarını talep ediyor. Dünya genelinde hükümetlerin ve yerel yönetimlerin ‘İklim Acil Durumu’ ilan etmesine atıfta bulunan kampanya çağrısında, aşırı hava olaylarının gün geçtikçe artığı Türkiye’de de bir an önce bu yönde adımlar atılması gerektiği belirtiliyor ve başta enerji alanında olmak üzere tüm politikaların bu gerçeğe göre şekillenmesi isteniyor. Bu çerçeve içinde fosil yakıtlara dayalı yüksek karbon ekonomisinin adil geçiş yoluyla doğaya zarar vermeyen yenilenebilir enerji kaynaklarına kaydırılması, doğa dostu tarıma geçilmesi, kentsel planlamanın canlı yaşamını öne alacak şekilde kurgulanması, ormansızlaşmanın durdurulması kampanyanın ana taleplerini oluşturuyor.
Vira Haber