‘Serseri Mayınlar’ Denizlerde Dolaşıyor
Denizlerdeki serseri mayınlar bölgede ticaretinde önemli bir yere sahip olan gemiler için ciddi riskler oluşturuyor. Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, “Deniz araçları için savaş rizikolarının teminata ilave edilmesi hayati önem taşıyor” dedi.
Rusya ve Ukrayna savası sonrası ortaya çıkan serseri mayınlar, deniz araçları için gerekli olan deniz sigortalarını ve savaş riskine karşı alınması gereken teminatları gündeme getirdi. Büyük ticari gemiler ve yük gemilerinde savaş riskinin bütün deniz sigortalarında teminat harici olduğunu belirten Türk P & I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, “Deniz aracının sahibinin savaş rizikolarını teminata ilave etmesi hayati önem taşıyor” dedi. Noyan Doğan’ın ‘Bakış’ programına katılan Türk P & I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, programda savaş nedeniyle ticari gemiler, deniz ticareti, Karadeniz’deki serseri mayınların sigorta sektörüne yansımaları, turizm sezonu açılırken tüm turizm deniz turizm işletmelerine ve yatlara getirilen sigorta zorunluluğu hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Teker, programda özellikle deniz araçlarında yaptırılacak sigortalarda savaş rizikolarının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Savaş rizikoları teminatı almış olan bütün deniz araçlarının serseri mayın diye tabir ettiğimiz eski bir savaştan ya da aktif bir savaştan kopup gelmiş mayına çarpması durumunda rizikolu bölgenin dışında ‘savaş komitesi’nin belirlediği sınırın dışında mayınla temas edip, fiziki bir hasara uğraması halinde sigorta teminatı altında bulunuyor. Yani burada deniz aracının sahibinin savaş rizikolarını teminata ilave ettirmesi hayati önem taşıyor.”
Birçok gemi sahibinin aynı riskle karşı karşıya olduğunun altını çizen Teker, deniz sigortaları yaptırırken konuya hâkim sigorta acenteleri ve brokerleri ile çalışmanın bu noktada çok önemli olduğunu söyledi. Teker, “Bu savaş riskleri küçük deniz araçlarının sigorta teminatlarında muhtemel yoktur. Serseri mayınların nerede ne zaman çıkacağı belli değil. Bu yüzden kesinlikle almalarında fayda var” dedi.
Bölgede Türk sahipli birçok gemi var
Karadeniz’i en uzun sahil şeridimiz olan denizlerden biri olarak tanımlayan Teker, “Doğu Akdeniz’deki en büyük koster filosuna sahibiz. Türk sahipli gemiler çoğunlukla Kuzey komşularımızdan Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan’dan yoğun bir şekilde taşımacılık işlemi yapıyorlar. Bu sebeple de Rusya Ukrayna savaşı başladığı anda bölgede 96 tane geminin dörtte birine yakını Türk sahipli ve Türk bayraklı gemilerden oluşuyordu. Savaş sırasında gemilerden üç tanesi fiziki olarak hasar gördü bir tanesi battı. Orada bulunan gemilerin tamamı bizim gemilerimiz değil. Karadeniz’in kuzeyini düşünürseniz kuzeybatısında Ukrayna limanları var, Azak Denizi var, ortada Azak Denizi içinde hem Rus hem Ukrayna limanları var bir de Karadeniz’e, Azak dışında olan Rus limanları var. O yüzden bölgedeki gemilerin tamamı Türk gemisi değil. Buradaki limanlar Rusya’nın kontrolüne geçtikten özellikle Türk gemilerinin çıkışına kontrollü olarak müsaade edildi” değerlendirmesinde bulundu.
Savaştan sonra bazı sigorta şirketleri teminat vermekten kaçındı
Teker, programda iki ülke arasındaki savaş ve etkilerine sigorta tarafından bakarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Kriz başladıktan sonra bölgede bir risk oluştu. Sigorta şirketleri özellikle Batı Avrupalılar bölgeye giden gemilere teminat vermekten kaçındılar. Teminat verenlerde fahiş fiyatlarla yüksek primler tahakkuk ettirmek istediler. Dünyada deniz sigortacılarının oluşturduğu bir kurum var ‘savaş komitesi’ adı altında. Bu komite sadece Rusya Ukrayna limanların da değil dünyada değişik yerlerde de savaş durumu meydana çıkınca riskli bölge ilan ediyor. Ukrayna ve Rusya bölgesi de riskli ilan edildikten sonra çok fahiş primler tahakkuk ettirildi. Bunun üzerine bir de Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar sebebiyle belli bölgelerdeki sigortacılar, özellikle Batı Avrupalı sigortacılar bu bölgelere hiç teminat vermemek gibi bir yol izlediler. Ya çok fahiş prim istediler ya da teminat vermediler. Sigorta olmadan tabi suyun üzerinde bir deniz aracının sefer yapması mümkün değil. Bankalar akreditif açmadıkları için ticaret gerçekleşmiyor. Bu kargo sigortası için de geçerli. Hem P&I sigortası hem de geminin gövde sigortası için birçok banka ve kreditör kuruluş devrede.”
Özel Riskler Merkezi harekete geçti
Eker, şu anda bölgede Türkiye’nin sigorta konusunda aldığı pozisyonlarla ilgili ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi bu konuda çok proaktif bir uygulama ortaya koydu. Özel Riskler Yönetim Merkezi adı altında bir kurumumuz var, Türk Reasürans çatısı altında bulunuyor. Sadece denizcilikle ilgili değil yük sigortaları, havacılık sigortaları ve denizcilik sigortalarıyla ilgili bu merkez. Bu merkezin kuruluş amacı reasürans veya sigortalanamayacak riskler varsa oluşturulacak fonlarla bu riskleri yöneltmek. TC Hazinesi bu konuda gerçekten çok proaktif davranıp gemilerin bölgeye yapacağı seferlerindeki riskleri teminat altına almak için harekete geçti.
Ukrayna gemileri canlı kalkan olarak kullanabiliyor
Ukrayna tarafının limanlarda gemileri canlı kalkan olarak kullandığına da dikkat çeken Teker, “Türk gemilerinin olması politik olarak bir kaldıraç. O yüzden de sigortası yapılınca da hemen sefer yapılamıyor. Bunu orada sıkışmış gemiler için söylüyorum. Bu arada bizim her iki ülkeyle yıllık 20 milyar doların üzerinde ticaret hacmimiz var. Ülkemiz Rusya ile olan ticareti de önemsiyor. Rusya ticaretini devam ettirebilmek için bu sigorta çok önemli. Şu anda bu temin edilebilir durumda” diye konuştu.
3 bine yakın gezi teknesine sigorta zorunluluğu getirildi
Teker, turizmde kullanılan gezi teknelerine de sigorta zorunluluğunun getirildiğini belirterek, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Her yıl yerli ve yabancı 3.5 milyon turist taşıyan gezi teknelerinde risk ortadan kalktı. Bu düzenleme ile gezi tekneleri eğlence amaçlı yatlar ticari yatlar yüzer otel ve lokanta su üstündeki tüm araçlar P&I sigortası yaptıracak. Üçüncü şahıs mali sorumluluk sigortası bulunan deniz turizm araçları da sigorta teminat tutarlarını 1 Mayıs 2022 tarihine kadar uyumlu hale getirecek. Bodrum Marmaris – Antalya gibi turistik bölgelerde günlük tur düzenleyen üç bine yakın gezi teknesi bulunuyor. Her yıl üç buçuk milyona yakın yerli ve yabancı turist taşıyan gezi teknelerinin yüzde 90’ında sigorta bulunmuyor, kaza anında turistlerin hiçbir güvencesi olmuyordu. Uluslararası denizcilik kurallarına göre 12 ve üzeri yolcu taşıyan tüm deniz araçlarında olası bir kazada yolcuların uğrayacakları bedeni zarar ve çevreye karşı verilecek zarara karşı sigorta zorunluluğu bulunuyor.”
Gemiler mayın riskine karşı sigorta kapsamına alınacak
Savaş nedeniyle yaşanan gelişmeleri takibe alan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, gemilerin bölgeye seferlerinin sağlaması amacıyla risklerinin teminat altına alınması için harekete geçti. Bu kapsamda, sivil deniz ve hava araçları ile bu bölgeye yapılan seferlerde taşınan yolcular, mürettebat ve yüklerde oluşabilecek tüm zararlar teminat altına alınacak. Sigorta teminatı verilmesi için ise Özel Riskler Yönetim Merkezi görevlendirildi. Özel Riskler Yönetim Merkezi’nin, bu görevi yıl sonuna kadar sürdürmesi kararlaştırıldı.
Karadeniz’de Deniz Kuvvetleri, geçen haftalarda Ukrayna’nın Odessa, Ochakov, Chernomorsk ve Yuzhnyy limanları açıklarına mayın döküldüğünü ve bu mayınların donanımlarından koparak sürüklenen mayın hâline gelebileceği ve seyir tehlikesi oluşturabileceğini aktarmıştı. Bu sebeple bölgede bulunan ve seyir yapan tüm gemilerin, sürüklenen mayınlara karşı dikkatli olması gerektiği bildirilmişti. Sarıyer ve İğneada açıklarında bulunan mayınların ardından, son olarak hafta içinde de Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı Kefken sahili açıklarında tespit edilen üçüncü mayın, SAS timleri tarafından emniyetli olarak imha edilmişti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.