1. HABERLER

  2. 'Sektörümüz önemli bir ihracat potansiyeline sahip'
'Sektörümüz önemli bir ihracat potansiyeline sahip'

'Sektörümüz önemli bir ihracat potansiyeline sahip'

Gemi Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yorgo Saris ile 2015 hedeflerini, markalaşma ve pazarlama faaliyetleri ile sektördeki etik kuralları konuştuk.

A+A-

Markalaşmanın çok önemli olduğu bir gerçek… Sizce Türk gemi tedarikçileri markalaşma ve pazarlama anlamında ne gibi çalışmalar yapmalılar?

Markalaşma konusunda firmalarımız kendi çalışmalarını yürütmektedir. Ayrıca derneğimiz muhtelif organizasyonlara katılıp, Türkiye’nin ikmal konusundaki gelişmelerini ve hizmet imkanlarını sunmaktadır. Gemi tedarik firmaları kendi bünyelerinde yurtiçi ve dışında muhtelif fuar ve kongre organizasyonlarına katılmak sureti ile hizmet ve ürünlerini tanıtmaktadırlar. Tabii ki global dünyada markalaşmak önemli. Tanıtım anlamında devlet sektörü muhtelif kanallarla teşvik etmelidir diye düşünüyorum.
Sorunlarınızı ve çözüm önerilerinizi ortaya koyduk. Bu noktada sektörden ve DTO’dan beklentileriniz neler?

Öncelikle DTO yönetiminden, sektörümüzün problemlerini ve tedarik sektörüne yönelik sorunların çözülmesi aşamasında bizlere daha yakın ve çözümleyici olmalarını bekliyoruz. Sektörden beklentilerimiz ise; etik kurallara daha çok uymaları, gemi tedarik şirketlerinin yaptığı işin kolay olmadığını, ciddi emekler harcandığını göz önünde bulundurmalarını istiyoruz. Özellikle tahsilat konusunda maalesef sektörümüz bizleri zor durumda bırakmaktadır.Kumanyacılar olarak işletmeci ve gemi sahibi firmalarının ödeme listesinin en sonlarında yer almaktayız. Bu da bizlere ciddi sıkıntılar yaşatmaktadır.
Mesela İstanbul’da Zeyport Limanı sizin için önemli. Buradan örnekle yaşanan sıkıntılara değinir misiniz? Kumanya teslimleri ile ilgili olarak; Zeyport gümrük sahasında soğuk havası deposu olmaması nedeniyle, eşyayı taşıyan kamyonlarımız soğuk hava deposu vazifesi görmektedir. Ancak, çoğu zaman kamyonun sahaya giriş saati ile eşyanın gemiye teslim saati arasında ciddi farklılıklar bulunmakta, bu nedenle kamyonlarımız saatlerce gümrük sahasında beklemek zorunda kalmaktadır. Mesela mal teslim etmek için Ambarlı Limanı’na gidiyoruz. Görevli transit malla yani antrepodan çıkardığın malla iç piyasadan getirdiğin malı aynı arabada getiremezsin diyor. Yani iki ayrı araba ile gitmek zorunda kalıyoruz. 80 km. yol yapıyoruz Ambarlı Limanı’na gitmek için. “Mevzuat öyle” diyorlar, ama bizim için özel bir düzenleme yapılması gerekiyor.
Biraz da kruvaziyer gemilere verilen ikmal hizmetlerinden bahsedelim…

Kruvaziyer sektörü çok önemli bir sektör tabii ki, ama ne yazık ki biz bunun çok da içinde olamıyoruz… Geçen sene yaklaşık 1572 tane büyük gemi, 2 milyon 240 bin yolcu getirmiş Türkiye’ye. Bu gemiler Türkiye’yi bir ikmal merkezi olarak görmüyorlar. Dünya cruise sektörünü kontrol eden 2 ya da 3 tane büyük firma var. Bu bir tanesine de gemilerin yüzde 70’i bağlı. Bunlar yaz aylarında yaklaşık 5 milyon kişiye yemek veriyorlar. Dolayısıyla mesela et için gidip bir fabrika kapatıyorlar. Mesela Amerika’da bir fabrika kapatıyor ve onlardan sadece lojistik hizmeti istiyorlar. Etler alınıyor, Avrupa’da bir lojistik merkezine konuluyor buradan gemilerine dağıtım yapılıyor. Büyük alımlar yaptıkları için kendi satın almalarını kendileri yapıyorlar. Geriye taze sebze ve meyveler kalıyor. Günlük alımlar, unutulan şeyler. Bunlar da bizim limanlara kalabiliyor. Bizlerin gidip onlarla kontrat yapması gerekir ki, o istedikleri çeşitleri bulundurabilelim. Ama mesela onlar tavuk dedikleri zaman 50 çeşit tavuk istiyorlar, kocaman bir kitap halinde ihtiyaç listeleri var. Bu kadar çeşit yok Türkiye’de. Aslında antrepolarımız sayesinde biz bunların hepsini getirtip satabiliriz. Ama alıcım olacak ki ben malı burada tutayım. Türkiye ve hatta diğer ülkeler bu ikmal noktasının dışında kalıyor. Bizde sadece Kuşadası’nda taze sebze meyve konusunda ciddi alımlar oluyor. Açıkçası ana ikmal limanı olarak görülmüyoruz. Burada şunu yapabiliriz; onlara lojistik hizmeti verebiliriz. Bunu yaparken öteki işleri de yaparız. Ama yine karşımıza sorunlar çıkıyor. Kısacası altyapı, liman olmaması ve gümrük sorunları sebebiyle bu işi yapamıyoruz.
Dernek olarak ISSA ve OCEAN’a üyesiniz. Bu kuruluşlardan aldığınız bilgi ve becerileri Türkiye’ye aktarıyorsunuz. Diğer ülkelerle bir karşılaştırma yapılırsa nasıl bir sonuç çıkar ortaya?

Avrupa Birliği dediğimiz 28 ülkeden meydana gelen bir topluluk. Tedarik konusunda en ileri sorunlarını çözmüş ve yakinen ilgilenen günlük problemlerini çözen ve gerek elektronik aşamada gerekse dokümantasyon olarak gümrük vergi ve veteriner konularını belirli bir düzende yürüten ülkeleri sırası ile Almanya, Hollanda, Belçika, İngiltere, Danimarka, İspanya ve İtalya olarak sayabiliriz. Fakat tedarik sektörünün çok çeşitli yönleri olduğundan bu ülkelerin bile hala çözmeye uğraştıkları veya daha da basitleştirmeye çalıştıkları konular mevcuttur. Bu ülkelerin dışında diğer ülkeler de çeşitli sorunlar yaşamaktadırlar. Şahsi görüşüm bu ülkelerin tedarik sektörü ile ilgili konuları Türkiye olarak bir kaç sene geriden takip ettiğimizdir. Netice itibari ile Avrupa da bir kaç sene evvel yürütülen konuları bizler yeni yeni uygulamaya başlamış bulunuyoruz.
Son olarak bize 2015 hedeflerinizden bahseder misiniz?

Ülkemiz de yapılan istatistik çalışmalarına göre, ihracatımız yüzde 75’i ve ithalatımızın yüzde 95’i deniz yolu ile yapılmaktadır. 2014 senesi istatistiklerine göre; Boğazlarımızdan yaklaşık 50.000 gemi geçiş yaparken, limanlarımıza ise yaklaşık 75.000 gemi uğramış. Bu gemilerin büyük bir kısmına ikmal yapabilecek konuma gelmemiz gerekir. Gemi tedarik sektörü ciddi bir ihracat potansiyeli oluşturacak konumdadır ve bunun göz ardı edilmemesi gerekir.Bu hizmetleri verme konusunda devletimizin bizim sektörün problemlerine acilen çözüm bulması gerekmektedir. Bu konuda da DTO’nun katkısını bekleyeceğiz.
Tahminlerimize göre şu anda bu gemilerin sadece yüzde 15-20’sine hizmet verebiliyoruz. Cirolarımızın artması, dolayısıyla devletimizin de alacağı payın yükselmesi mümkündür ancak bu bize bazı imkânların sağlanması ile bağlantılıdır. Bizim sektörümüzün ciddi olarak rekabet ettiği ülkeler batıda Yunanistan, İtalya, Hollanda ve İspanyadır. Doğuda ise Singapur, Çin ve Dubai sayılabilir. Ülkemize gelen gemilerin, bu ülkelerden geçerken bizim hizmetlerimizi tercih etmelerini sağlamamız gerekir, bu da kaliteli mal-hizmet ve uygun fiyat politikası ile mümkün olacaktır.
ViraHaber.com


Bu haber toplam 2898 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.