"Sektör doğru yoldadır"
Kars Milletvekili Ahmet Arslan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Hükümeti arasında Denizcilik Anlaşmasının onaylanmasının uygun bulunduğuna dair TBMM’de bir konuşma yaptı.
Kars Milletvekili Ahmet Arslan, Önceki gün İstanbul'da düzenlenen Altın Çıpa Denizcilik Ödülleri Törenini Meclise taşıyarak "Denizcilik sektörü, doğru yoldadır ve Sektör emin ellerdedir" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Romanya Hükûmeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı üzerine söz alıp görüşlerini bildiren Kars Milletvekili Ahmet Aslan; "Cumartesi günü akşam İstanbul'da bir toplantı vardı. "Denizcilik sektörünün oskarları" denen Altın Çıpa Ödülleri veriliyordu. Orada denizcilik sektörünün duayenleri kürsüde dediler ki: "'Denizcilik Müsteşarlığı kaldırıldı.' denince biz 'Eyvah' dedik ancak sonra bir baktık ki karşımıza Denizcilik Bakanlığı çıkmış; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme." Yine bir şey daha söylendi: "Bu sektör Bakandan umudunu kesti." Bilesiniz ki o sektör… 21 kişilik jüriden oluşan, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisinin aday adaylarının ve adaylarının da içinde bulunduğu, denizcilik sektörü duayenlerinden yılın siyasetçisi ödülünü almış bir Bakan ve çok ciddi bir şekilde bir alkış ve Denizcilik Bakanlığının kurulmuş olmasının hazzı, teşekkürü vardı o akşam. Dolayısıyla sektör umudunu kesmemiştir. Sektör doğru ellerdedir. Sektör doğru yoldadır." dedi.
Aslan’ın TBMM’deki konuşması
"Deniz taşımacılığı, diğer taşıma türleriyle kıyaslanmayacak kadar, özellikle bir seferde büyük yük taşınması, maliyetlerin diğer taşıma türlerine göre çok daha uygun olması ve çevre bakımından en az kirliliğe sahip olan taşıma türü olması nedeniyle uluslararası ticarette taşımaların yaklaşık yüzde 90'ı oranında pay almaktadır. Bu özellikleri dolayısıyla deniz taşımacılığı, ticaret, emniyet, çevre korunması, bürokratik işlemlerin kolaylaştırılması gibi birçok alanda tüm dünyada uluslararası kurallarla düzenlenmekte ve yürütülmektedir. Bu kapsamda, deniz taşımacılığı münhasıran ulusal bir faaliyet olmaktan ziyade uluslararası bir öneme haiz ve uluslararası rol almaktadır. Dolayısıyla deniz taşımacılığının etkili ve verimli yapılabilmesi için ülkeler arasında taşımacılık bağlarının oluşturulması ve ikili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Zira, doğu-batı arasındaki mal hareketinin geçiş noktasında satın alma gücü paritesine göre yaklaşık 1 trilyon doların üzerinde gayrisafi millî hasılası ile bu coğrafyadaki dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olan ülkemiz, iki kıtanın kesişme noktasında olması nedeniyle de özellikle Avrupa-Asya-Orta Doğu arasında doğal bir köprü tabii ki, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaştırma Koridoru, yani TRACECA koridorları; TEN-T, Avrasya Ulaştırma Bağlantıları ve Pan-Avrupa Koridoru IV'ün ağ ve koridor güzergâhlarının geçiş noktasında bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, tabii ki Hükûmetlerimiz denizciliğe çok büyük önem vermiş ve tabii ki Hükûmetlerimiz son dokuz yılda denizcilikte çok büyük değişiklikler yapmışlardır.
İşte bu değişikliklerden sizlere birkaç bilgi vermek istiyorum ki bilgiler ve değerlendirmeler daha sağlıklı yapılabilsin. Dendi ki: "Denizcilik sektörü ihmal edildi." Bilesiniz ki denizcilik sektörü ihmal edilmedi. Neden? Çünkü Denizcilik Müsteşarlığında yüzde 5 olan denizci personel bugün yüzde 30'un üzerine çıkarılmıştır. Bu çok önemli bir veridir. Böyle olmuş da ne olmuş? 2002'de kara listede olan Türk bayraklı gemiler, ki o gün 2002'de 146 tane gemi tutuluyordu yurt dışındaki limanlarda, bugün beyaz listededir. Neden? Çünkü yüzde 5 olan denizci sayısı yüzde 30'a çıkarıldı, denetimler sağlıklı ve sıhhatli yapıldı. Uluslararası bir sektör olan denizcilik sektöründe geçen yıl 40 gemi tutuldu, bu yıl bugüne kadar 21 gemi tutuldu. Bu, iyi bir cevaptır. 2002'de 146 gemi tutulmuş, bugün 21 gemi tutulmuş. Ve yine çok önemli bir ifade; Romanya'da son üç yılda Türkiye'nin 2 gemisi tutulmuştur, doğrudur; Romanya'nın ise Türkiye'de gemisi tutulmamıştır, bu da doğrudur. Neden? Çünkü Türk sahipli filo Türkiye'nin yaklaşık 20 milyon grostondur, Romanya'nın ise 1 milyon grostondan daha azdır. Siz Karadeniz'de, Akdeniz'de çok ciddi bir taşımacılık yapıyor iseniz tabii ki gemileriniz denetlenecek, tutulabilir ancak asıl iki gemiye bakmamak lazım, 2002'de 146 gemiyken bugün 21 gemiye bakmak lazım; 2002'de siz kara listedeyken bugün eğer bayrağınız beyaz listede prestijli bir konumda ise buna bakmanız lazım.
Yine, sektör çok ciddi bir şekilde desteklenmiş, ÖTV'si sıfırlanmış yakıtla yaklaşık 2,4 milyar Türk liralık destek verilmiş, hem yük taşımacılığında hem yolcu taşımacılığında, kabotajda çok ciddi artışlar olmuş.
Yine, limanlarımızda elleşlenen yük miktarı 190 milyon ton iken bugün 350 milyon tona çıkmıştır. Konteyner için bir ölçü olan TEU ölçüsü vardır, 20 feet konteyner için 2002'de 1,93 milyon konteyner elleşlenirken bugün bu sayı 6 milyona çıkmıştır.
Yine, uluslararası bağlantılı Ro-Ro gemileri ile Karadeniz ve Akdeniz'de on beş hatta bölgeler arası taşıma yapıyoruz ve bölgemizde lideriz.
Yine, verdiğimiz önemin bir başka göstergesi, Ro-Ro gemileriyle taşınan araç sayısı 200 bin iken bugün 321 bine çıkmıştır.
Limanlarımızı ziyaret eden kruvaziyer gemi sayısı 800'den 1.500'e çıkmış ancak çok daha önemlisi, 350 bin yolcu sayısı 2 milyon yolcuya çıkmıştır.
Yine, bir başka önemli gösterge, bin groston ve üzeri gemileri kapsayan dünya filosunun yüzde 85,8'ini kontrol eden 30 ülke arasında ülkemiz 19 milyon 660 bin dad weight ton filo kapasitesiyle 15'inci sıraya yükselmiştir. Buradaki artış oranı da yaklaşık yüzde 110'dur.
Yine, tersanecilikle ilgili çok önemli bilgiler söylendi ama bir şey atlandı, dendi ki: "Efendim, küresel kriz var. Denizcilik sektörü küresel çalışan bir sektördür. Dolayısıyla küresel krizden çok etkilenmiştir ancak AK PARTİ hükûmetleri nedeniyle bu sektör ihmal edilmiştir." Bir defa, başlangıçta kendiniz söylüyorsunuz: Küresel kriz var. Denizcilik sektörü küresel bir sektördür dolayısıyla bütün sektörlerden önce etkilenecek sektör olması normaldir.
Gemi inşasına gelince: Biliniz ki 550 bin dead weight tonluk yıllık kapasite bugün 3,6 milyon dead weight tona çıkmışsa bu AK PARTİ hükûmetlerinin bir başarısıdır. 37 tersane 70 tersaneye çıkmış ve devam edenlerle 126 tersaneye çıkacak ise bu AK PARTİ Hükûmetlerinin bir başarısıdır. Ve yine eğer denizcilik sektörünü Tuzla'ya sıkışmış olmaktan çıkarmış, eğer bunu Yalova'ya, eğer bunu Samsun'a, Trabzon'a, Ünye'ye, Ereğli'ye taşımışsanız bilesiniz ki bu denizcilik sektörünün bir başarısıdır.
Zaman dar aslında çok şey söylenebilir ama bir iki cümleyle toparlayayım. Yine, tabii ki askerî gemi, tabii ki nükleer gemi, tabii ki bunun gibi birçok tehlikeli madde taşıyan gemiler özel gemilerdir ve bunların kendine has uluslararası denizcilik sektörünün kabul görmüş ve herkesin kabul ettiği kuralları vardır. Bu istisnaları getirip yolcu ve yük taşımacılığı anlamında bütün sektöre indirgemek doğru değildir.
Mavna çok özel bir yapıdır. Küçük yükleri taşırsınız. Tabii ki römorkörle taşırsınız ancak bilesiniz ki -az önce söyledim- 20 milyon dead weight tonluk bir filonuz var ise bunu kesinlikle getirip askerî gemilere, bunu kesinlikle getirip tehlikeli yük taşıyan gemilere veya nükleer atık taşıyan gemilere indirgememek gerekir. Zira çok ciddi bir sektördür.
Denizcilik sektöründe yapılanlar bunlarla sınırlı değil, birçok şey var ama ne yazık ki zamanım çok çok daraldı. Bilesiniz ki… Sayın Bozkır ilettiler ne işe yarayacak, dolayısıyla ona girmeyeyim.
Bir şey daha söyleyeyim son bir dakikada. Cumartesi günü akşam İstanbul'da bir toplantı vardı. "Denizcilik sektörünün oscarları" denen Altın Çıpa ödülleri veriliyordu. Orada denizcilik sektörünün duayenleri kürsüde dediler ki: "'Denizcilik Müsteşarlığı kaldırıldı.' denince biz 'Eyvah' dedik ancak sonra bir baktık ki karşımıza Denizcilik Bakanlığı çıkmış; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme." Yine bir şey daha söylendi: "Bu sektör Bakandan umudunu kesti." Bilesiniz ki o sektör… 21 kişilik jüriden oluşan, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisinin aday adaylarının ve adaylarının da içinde bulunduğu, denizcilik sektörü duayenlerinden yılın siyasetçisi ödülünü almış bir Bakan ve çok ciddi bir şekilde bir alkış ve Denizcilik Bakanlığının kurulmuş olmasının hazzı, teşekkürü vardı o akşam. Dolayısıyla sektör umudunu kesmemiştir. Sektör doğru ellerdedir. Sektör doğru yoldadır.
Bu anlamda, ben hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Anlaşmanın ülkemize ve denizciliğimize, Romanya'ya hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." diyerek konuşmasını sonlandırdı.
denizhaber.com.tr
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.