Savunma Sanayii'nin gözü İstanbul'da
IDEF 12. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde açıldı. 8 Mayıs'a kadar devam edecek fuarda Türk ve dünya savunma sanayi devleri yeni ürünlerini kamuoyuna tanıtacak.
IDEF 12. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı Açılışı TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Açılış nedeniyle düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli ve yabancı konuklar ve çeşitli ülkelerin askeri temsilcileri katıldı.8 Mayıs'a kadar devam edecek fuarda Türk ve dünya savunma sanayi devleri yeni ürünlerini kamuoyuna tanıtacak.
IDEF'15, 12'nci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, Milli Savunma Bakanlığı himaye ve desteğinde, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) yönetim ve sorumluluğunda Büyükçekmece Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde açıldı. Kara, Deniz, Havacılık ve Uzay, Ulaşım, Lojistik Destek Faaliyetleri, Levazım malzeme araç ve gereçlerinin sergilendiği fuarda aralarında ana muharebe tankları, İnsansız hava araçları (İHA), Roket ve Güdümlü füzeler, Torpidolar ve Torpido Savunması, Radar (RF) İkaz Sistemleri, Eğitim ve Simülasyan sistemleri, Kara taşıtları, Elektronik Harp, İstihbarat ve İletişim Sistemleri ve hafif ve ağır silahların da aralarında bulunduğu çok sayıda ürün sergileniyor.
ASELSAN'IN YENİ GELİŞTİRDİĞİ 'TORPİDO' KARŞI SAVUNMA TORPİDOSU
Savunma teknolojileri alanında Türkiye'nin en büyük kuruluşu olan ASELSAN, geliştirilen harp sistemlerinin yanı sıra tekerlekli ve paletli kara platformlarının temelde zırhlı tanklara karşı savunmasını sağlamak üzere geliştirilen yeni nesil tanksavar füze sistemini ilk defa sergiliyor. ASELSAN, yeni geliştirdiği Torpido Karşı Savunma Torpidosu (TORK) ile tekerlekli ve paletli kara platformlarının temelde zırhlı tanklara karşı savunmasını sağlamak üzere geliştirmiş olduğu yeni nesil tanksavar füze sistemini ziyaretçilerle ilk kez buluşturuyor
USET KABİLİYETLERİNİ SERGİLİYOR
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın seçimi olan İnsansız Hava Aracı "ANKA" Sistemi, Hedef Uçak Sistemleri TURNA ile ŞİMŞEK sergilenirken, uydu bölümünde, 2012 Aralık ayında uzaya fırlatılan GÖKTÜRK-2 uydusunun yeterlilik modeli, TÜRKSAT 6A ve yakın zamanda faaliyete geçecek olan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi (USET) kabiliyetleri sergileniyor.
HÜRKUŞ VE ATAK HELİKOPTERİ
TUSAŞ'ın uçak bölümünde iki uçakla testleri devam HÜRKUŞ'un Mock-up'ı yanında, helikopter bölümünde ise Silahlı Kuvvetlerinin envanterine girmiş Türkiye'nin gururu, T129 ATAK Helikopteri sergileniyor. ROKETSAN, Teber adını verdiği Lazer/Gps/Ins güdüm kitli Mk-81/82 ürününü sergiliyor.
Rus devlet silah ihracat şirketi Rosoboronexport, fuarda 215 askeri araç ve teçhizatını sergiliyor. Rosoboronexport'un fuar alanındaki standında özellikle Be-200 amfibi uçakları, Ka-226 ve Ka-31 çok amaçlı helikopterleri, tanklar ve sahil güvenlik gemileri dikkat çekiyor.
DÜNYA'NIN DÖRT SAVUNMA FUARINDAN BİRİ
1993 yılından itibaren iki senede bir tekli yıllarda icra edilmekte olan IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, katılımcı ülkeler arasında dostluk ve işbirliğinin geliştirilmesinde büyük bir rol oynamakta. Savunma sanayii ile doğrudan ve dolaylı ilişkili tüm sanayi dallarını kapsamakta olan IDEF, ülkemiz için olduğu kadar, diğer katılımcı ülkeler ile savunma sanayii şirketleri için de önemli bir tanıtım merkezi ve uluslararası pazar konumunda. Katılımcı ülke, heyet ve firma sayısını yıllar itibariyle artıran IDEF, bölgenin birinci fuarı ve dünyanın en büyük dört savunma sanayi fuarından biri konumunda.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayi ihtiyacının yüzde 54'ünü kendi imkanlarıyla karşılar hale geldiğini belirterek, "Amacımız, 2023 yılına geldiğimizde savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan tamamen kurtarmaktır" dedi.
Erdoğan, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "IDEF 2015 12. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı"nın açılışında, Türkiye Cumhuriyeti'nin 92 yıllık geçmişe sahip bir devlet olsa da devlet geleneğinin binlerce yıllık, coğrafyadaki varlığının da bin yıllık geçmişi olduğunu söyledi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın bu yıl kuruluşunun 2 bin 224'üncü yıl dönümünü kutladığını, Anadolu topraklarının vatan haline dönüştürülmesinin müjdecisi olan Malazgirt Zaferi'nin üzerinden 944 yıl geçtiğini, Yeniçeri Ocağı'nın 653'üncü kuruluş yıl dönümüne ulaşıldığını, bu yıl İstanbul'un fethinin 562'nci senesinin idrak edildiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Daha yakın tarihlere geldiğimizde 19.yüzyıldaki ilk modern ordumuzun kuruluşunun üzerinden 189 yıl geçmiş durumda. Cumhuriyetimiz 92 yıllık olabilir ama bilhassa askeri kurumlarımızın geçmişleri çok eski dönemlere kadar uzanıyor. Bu köklü geçmişte günümüzde savunma sanayi diye ifade ettiğimiz, askeri amaçlı araç gereç üretimi konusunda da çok önemli örnekler vardır. Selçuklu Devleti'nden başlayan Osmanlı döneminde devam eden süreçte dünyanın en güçlü savaş gemileri, bu coğrafyadaki tersanelerde üretildi. İstanbul'un fethi başta olmak üzere kara savaşlarının en büyük gücü olan toplar, bu coğrafyada geliştirildi ve döküldü. 17. yüzyıla kadar bu bölge dünyanın en önemli savunma sanayi merkezi durumundaydı. Daha sonra Avrupa ülkeleri üstünlüğü ele geçirdi ve bu şekilde günümüze kadar geldik. Bununla birlikte bilhassa Kurtuluş Savaşı gibi zor dönemlerde eldeki kıt imkanlar en iyi şekilde kullanılarak büyük zaferler kazanmamızı sağlayan üretimler yapıldı."
Erdoğan, Cumhuriyet'in ilk döneminde, geçmişte yaşanan sıkıntılar da göz önünde bulundurularak, savunma sanayi konusunda gerçekten çok ciddi bir atılım başlatıldığına işaret ederek, "Ancak bilhassa II. Dünya Savaşı'nın ardından bu çabaların yerini dışarıdan hazır ürün alımına bıraktığını üzüntüyle müşahede ediyoruz. Uçak fabrikaları, tersaneler ve diğer tesislerin kapısına kilit vurularak, ihtiyaçlar NATO çatısı altında dışarıdan temin edilmeye başlandı. Kıbrıs çıkarması ve uzun yıllar boyunca sürdürmek zorunda kaldığımız terörle mücadele dönemi kendi savunma sanayimizi kurmamızın gerekli olduğunu bize çok açık şekilde gösterdi" diye konuştu.
Tecrübelerin ardından yoğunlaşan milli savunma sanayisini kurma çalışmalarında, 2002'ye gelindiğinde dışa bağımlılık oranının hala yüzde 80'ler düzeyinde bulunduğuna değinen Erdoğan, "Bugün savunma sanayi ihtiyacımızın yüzde 54'ünü kendi imkanlarımızla karşılar hale geldik. Amacımız, 2023 yılına geldiğimizde savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan tamamen kurtarmaktır. Bugün dünyanın en büyük 100 savunma sanayi firması arasında 2 Türk firması da yer alıyor. Savunma sanayimizin üretim gücü geçtiğimiz yıl 5 milyar doları aştı. Yıllık 1 milyar dolar araştırma geliştirme harcamasıyla savunma sanayimiz, en çok araştırma geliştirme ve teknoloji yatırımı yapan sektör haline geldi" dedi.
"Milli savaş uçağının tasarım süreci devam ediyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sadece son 2-3 yılda katıldığı savunma sanayi projelerinin dahi bu konuda katedilen mesafe konusunda bir fikir vermeye yeteceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu yıl 16 Mart'ta ASELSAN Gölbaşı Yerleşkesi Radar ve Elektronik Harp Merkezi'nin açılışına katıldım. Geçtiğimiz yılın son ayında 15 Aralık'ta Gebze'de TÜRKSAT 6A Projesi'nin imza törenine şahitlik ettim. Yine geçtiğimiz yıl haziran ayında ATAK helikopterlerimizin teslim töreninde yer aldım. 2013 yılı Eylül ayında Korvet projemizin ürünü olan MİLGEM Büyükada gemimizin teslim töreninde bulundum. 2012 yılında da Hürkuş uçağımızın hangardan çıkış törenine katılmıştım. Bunların yanı sıra ana muharebe tankımız ALTAY'la ilgili çalışmalar son aşamaya geldi. Tankımızın prototipi hazır, yakında seri üretime geçilecek. İnsansız hava uçakları konusunda pekçok proje yürütüyoruz. ANKA projesi ve Taktik İnsansız Hava Aracı Sistemi'nde son aşamaya gelindi. MİLGEM Heybeliada gemimiz tamamlanıp hizmete girmişti. Aynı proje kapsamında Burgazada gemimizin inşası sürüyor."
Erdoğan, 100'e yakın askeri gemi ve karakol botunun tersanelerde üretilerek, Deniz Kuvvetleri'ne ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'na teslim edildiğini, milli savaş uçağının tasarımıyla ilgili sürecin devam ettiğini aktardı.
Askeri ve sivil amaçlara yönelik, özgün helikopter geliştirme projesini de başlattıklarını, milli sanayinin katkılarıyla geliştirilen deniz karakol uçaklarının da hizmete girdiğini anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:"Askeri personeli mayın tehdidinden koruyan kirpi araçlarından bugüne kadar 614 adedi Türk Silahlı Kuvvetlerimize teslim edildi. Şehir füzeleri, tanksavar füzeleri, güdümlü roketler gibi ürünleri kendi teknolojimizle üretebilir hale geldik. Uydu sistemlerinin tasarımı, üretiminin yanında bir uydu fırlatma merkezi kurmaya yönelik çalışmaları devam ettiriyoruz. Hava savunma sistemleri konusunda da çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Alçak ve orta irtifa hava savunması için üretilen hisar füzelerinin denemeleri başarıyla tamamlandı. Mızrak, tanksavar füzeleriyle ilgili çalışmalar sürüyor."
Erdoğan, savunma sanayi konusundaki bir diğer önemli projenin de milli piyade tüfeği üretimi olduğunu, bunun başarıyla tamamlandığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Hazır alımdan ortak üretime, oradan kısmı tasarım aşamasına gelen savunma sanayimizde bundan sonraki hedefimiz özgün tasarımdır. Şu andaki tüm projelerimiz de buna yöneliktir. Sanayi ve teknoloji alanındaki atılımlarımız elbette sadece savunma sanayi ile sınırlı değil. Yerli çip üretiminden yerli tasarım otomobile, yüksek hızlı tren lokomotiflerinden hidroelektrik, güney ve rüzgar enerjisi santrallerine kadar geniş bir yelpazede çalışmalarımız sürüyor. Geçtiğimiz 12 yılda milli gelirini 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkartan Türkiye, 2023 yılında bu rakamı 2 trilyon dolara yükseltmeyi hedefliyor. Küresel kriz ortamına rağmen büyümesini istikrarlı bir şekilde sürdüren Türkiye, önümüzdeki dönemde daha hızlı büyüyerek inşallah hedeflerine ulaşacak. İstikrar ve güven ortamı içinde güçlenen, gelişen, kalkınan Türkiye bölgesi için de bir umut kaynağı haline geldi.”
MÜLTECİ GEMİLERİNİN AKDENİZ’DE BATMASINA KAYITSIZ KALIYORLAR”
İstikrar ve güven ortamı içerisinde güçlenen Türkiye’nin bölgesi için de bir umut kaynağı haline geldiğine de dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Bölgemizdeki tüm mazlum toplumlara elimizi uzatıyor, dertlerine derman olmaya çalışıyoruz.Bugün dünyada en çok insani yardım yapan ülkelerin başında Türkiye geliyor.Geçtiğimiz yıl 4.5 milyar doları bulan insani yardımla dünyada 3’üncü sırada yer aldık.Bütün bu gayretleri sürdürürken çevremizdeki karışıklıklardan kaçıp gelen milyonlarca insana ev sahipliği yapıyoruz.Ülkemizde bulunan Suriye ve Iraklı kardeşlerimizin sayısı 2 milyon civarında.Suriyeli kardeşlerimiz için yaptığımız harcama 5.6 milyar doları buldu.Buna karşılık Avrupa’da şu anda toplam bulunan sığınmacı 250 bin.Kendilerine sığınmak üzere gelen mülteci gemilerinin Akdeniz’de batmasına ve içindekilerin boğulmasına kayıtsız kalıyorlar.Sorunun çözümü olarak botların limanları terk etmeden batırılmasını teklif eden ülkeler bile var.Bugün Akdeniz, umut yolcularının, kadınların, bebeklerin mezarı oldu.Akdeniz’in acımasız dalgaları, savaştan kaçan binlerce çocuğun hayatını yuttu.Biz açık kapı politikası izlerken ne yazık ki onlar sınır kapılarını da gönül kapılarını da sıkı sık kapatmış durumdalar.Bu şekilde ne kendi ülkenizin ne de dünyanın güvenliğini sağlayamazsınız.Eğer çevrenizde bir ateş varsa oradan sıçrayan kıvılcım sizi de bulur.Çözüm bu yangına sırtınızı dönmek değil, bu yangını söndürmenin yollarını aramaktır.Hiçbir siyaset, diplomasi, çıkar milyonlarca insanın acısından, ölümünden daha önemli olamaz.”
“DÜNYADA SALDIRGANLAR OLDUKÇA, SAVUNMA İÇİN HAZIR OLMAK MECBURİYETTİR”
Erdoğan, fuarın adını da hatırlatarak, “Bu fuarın adı savunma sanayii fuarı.Ülkenizi, vatanınızı, insanınızı savunmak, bunun için her türlü tedbiri almak hem hakkımız, hem de görevimiz.Bu imkanların başka toplumların haklarının gasbı için kullanılması bizim asla kabul etmeyeceğimiz bir davranış.Dünyada saldırganlar oldukça savunma için hazır olmak bir mecburiyettir.Biz savunma sanayimizi sadece kendimiz için değil aynı zamanda dostlarımız, kardeşlerimiz için de güçlendiriyoruz.Bilgi ve tecrübelerimizi dostlarımızın istifadesine sunuyoruz.Sadece ürün satmanın peşinde değiliz.Biz uzun vadeli ortaklıklar kurmayı, ortak projeler geliştirmeyi de hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
'IDEF bölgesinin en büyük fuarı'
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 12. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın (IDEF) bölgesinde en büyük, dünyada ise ilk 5 savunma sanayi fuarı arasında yer aldığını kaydetti.Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen IDEF'15 açılışında, fuarın dünyanın önde gelen savunma sanayi paydaşlarını bir araya getirdiğini anlattı.IDEF'in bölgesinde en büyük, dünyada ise ilk 5 savunma sanayi fuarı arasında olduğunu aktaran Yılmaz, "Fuar, dünya savunma sanayi firmalarıyla tedarikten sorumlu makamları bir araya getiren ve ülkeler arası savunma sanayi işbirliği faaliyetlerine zemin oluşturan en önemli platformlardan birisidir" dedi.
Fuara her geçen yıl daha fazla ülke ve savunma firmasının katıldığını, fuar süresince birçok işbirliği anlaşması ve protokol imzalanacağını dile getiren Bakan Yılmaz, "İmzalanacak anlaşmalarla ikili ilişkilerde daha da büyük bir ivme sağlanacaktır. IDEF'in ülkeler arası ilişkilerimize de önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) Genel Müdürü Orhan Akbaş ise fuarın Türk milleti ve askeri gücü adına önemli bir gelişimi müjdelediğini vurguladı.
Akbaş, şunları kaydetti: "Savunma sanayisinin gelişmesine katkıda bulunmasına, kuruluş kanununda bir görev olarak yüklenmiş olan TSKGV, yüce Türk milletinin bağışları ile yaratılan ve kendi faaliyet alanlarında lider şirket konumuna gelen ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN, İŞBİR ve ASBİLSAN gibi vakıf bağlı ortaklıkları ile her dönemde büyüyen IDEF fuarları vasıtasıyla yerine getirmektedir. Varlığımızı borçlu olduğumuz yüce milletimize şükranlarımı bir kez daha sunmak istiyorum. Fuarın, yerli ve yabancı ortaklıklar inşa etme adına önemli işlevi bulunuyor."
2013'DEKİ FUARI 111 ÜLKEDEN 54 BİN 210 PROFESYONEL ZIYARET ETMİŞTİ
Bu arada 2013 yılında hazırlanan fuara; 51 ülkeden 794 firma ve firma temsilcisi, 81 ülke ve 2 uluslararası kuruluştan aralarında 26 Bakan ve Bakan Yardımcısı, 11 Genelkurmay Başkanı ve Genel Kurmay II. Başkanı, 8 Müsteşar olmak üzere ülkelerinin savunma ihtiyaçlarının tedariğinden sorumlu makamlardan oluşan 531 üst düzey yabancı delegasyon katılmıştı. Fuar, toplam 111 ülkeden 54.210 profesyonel tarafından ziyaret edilmişti. MSB, TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğünden; Tedarik, Plan ve Prensipler Dairelerinden sorumlu 22 üst düzey tedarik makamı ile katılımcı firmalar, yabancı heyetler, üst düzey askeri ve sivil yetkililer arasında, 2.200'ün üzerinde randevulu görüşme yapıldı.
Açılış töreninden notlar
İstiklal Marşı ile başlayan törende, IDEF 2015 tanıtım filmi gösterildi.
Konuşmalardan sonra fuarın açılış kurdelesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "fuarın tüm insanlığa ve insanlık barışına vesile olması" temennisinin ardından kesildi.
Törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye ile davetli devletlerin askeri yetkilileri ve fuara katılan firmaların temsilcileri de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından beraberindekilerle stantları gezerek, bazı silah ve araçlar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Özellikle Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından üretilen bazı silahları yakından inceleyen Erdoğan, Otokar standındaki Altay tankının önünde de fotoğraf çektirdi.
Erdoğan, ardından BMC standına geçti. Yeni üretilen "VURAN" isimli çok amaçlı taktik aracın ilk kez görücüye çıkarılmasına şahitlik eden Erdoğan'a, BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak tarafından plaket takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca FNNS Savunma Sistemleri AŞ tarafından üretilen "Kaplan" isimli yeni nesil zırhlı muharebe aracı ile MİLGEM tarafından üretilen Heybeliada sınıfı korvet ve havuzlu çıkarma gemilerinin maketlerini inceledi.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.