Saldırıya uğrayan 'Tuna-1' Türkiye'ye geliyor
Libya açıklarındaki uluslararası sularda saldırıya uğrayan, bir Türk şirketine ait Cook Adaları bandıralı kuru yük gemisi, yarın Fethiye Limanı'na getirilecek.
Gemi Kaptanı Ünal Bilici'den alınan bilgiye göre, kuru yük gemisi "Tuna-1", dün akşam Tobruk'a doğru hareket ettiği sırada Libya'nın yaklaşık 10 mil açığında herhangi bir uyarı yapılmaksızın karadan ağır silah saldırısına uğradı.
Saldırı üzerine gemi acil durum sinyali göndererek karadan daha da uzaklaştı. Acil durum sinyaline Yunanistan, Malta ve Fransa'dan cevap geldi. Yaklaşık 10 dakika sonra ise gemiye hava saldırısı düzenlendi, geminin 3. kaptanı hayatını kaybetti. Gemi, ikinci saldırının yapıldığı yerden 7 mil daha uzaklaştığında üçüncü hava saldırısına maruz kaldı. Saldırılarda, makine dairesi ve mürettebatın acil durumlarda sığındığı yer hedef alındı.
Gemide 8'i Türk, 6'sı Gürcistan ve 1'i de Azerbaycan uyruklu olmak üzere 15 kişilik mürettebat bulunuyordu.
Saldırı sonrasında çıkan yangını mürettebat kendi imkanlarıyla söndürmeyi başardı ancak gemide ciddi hasar meydana geldi.
Türkiye'ye doğru yola çıkan geminin, 24 saatte Fethiye Limanı'nda olması bekleniyor.
Eskortluk yapacak Deniz Kuvvetleri unsurlarının 5 saat içinde gemiye ulaşacağı öğrenildi.
"Türkiye, Libya halkının yanında olmaya devam edecek"
Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi Emrullah İşler, Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya işaret ederek gerekli girişimlerde bulunulduğunu belirtti.
"Türkiye, Libya halkının yanında olmaya devam edecek ve Libya'daki mevcut krizin sona erdirilmesi için tüm taraflarla iyi niyetli görüşmelerini sürdürecektir" diyen İşler, Libya'nın istikrara kavuşması için Türkiye'nin üzerine düşeni yapacağını vurguladı.
Halife Hafter güçlerinin meşruiyeti tartışmalı
Libya açıklarındaki uluslararası sularda bir Türk şirketine ait gemiye düzenlenen ve 3'üncü kaptanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan saldırı, ülkedeki otorite boşluğunu ve bazı kesimlerin hukuksuz uygulamalarını gündeme taşıdı.
"Tuna-1" isimli kuru yük gemisinin İspanya'dan aldığı alçıpan yükünü teslim etmek üzere Libya'nın Tobruk Limanı'na giderken, Tobruk'un yaklaşık 13 mil açığında, uluslararası sularda karadan topçu atışına maruz kalması, Tobruk'taki Temsilciler Meclisi hükümeti'ne bağlı Halife Hafter güçlerinin meşruiyetini tartışmaya açıyor.
Kaddafi rejiminin 2011'de devrilmesinin ardından Libya'da tesis edilen geçiş hükümetine karşı 2014 başında başlayan darbe girişimleri, ülkeyi iç savaşa sürüklemişti.
Ülkedeki mücadele, Trablus'taki Milli Genel Kongre'nin (MGK) desteklediği "Libya Şafağı" Koalisyonu ile Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'nin arka çıktığı emekli General Halife Hafter'e bağlı "Onur Operasyonu" Koalisyonu arasında, merkezi şehirler ve petrol bölgelerine hakimiyet konusunda yaşanıyor.
Hukuksuzluğa "Dış Düşman" kılıfı
Uluslarası toplumun desteğini arkasına almaya çalışan Hafter'in Tobruk hükümetiyle yaptığı ittifak, Libya'daki geçiş sürecine bir müdahale anlamını taşıyor. Hafter'in Trablus'ta yaşadığı başarısızlığın ardından geçiş sürecini destekleyen Türkiye'nin aleyhinde yaptığı açıklamalar, hukuk çerçevesinde hareket etmeyen askeri dayatmanın "dış düşman" üretme çabası olarak değerlendiriliyor.
Tobruk hükümetinin ülke ekonomisine uzun yıllardır büyük katkı sağlayan Türk şirketlerine yönelik olumsuz açıklamaları da bu çabanın sonucu ortaya çıkmıştı.
Tobruk yönetimi'nin geçen Şubat ayında resmi internet sayfasında yer alan açıklamada, "Türk şirketlerini Libya'dan çıkarma kararı aldıklarını" ifade etmiş açıklamada ayrıca "Yabancı şirketlerle yapılan tüm proje sözleşmelerinin gözden geçirilmesine karar verildiği" dile getirilmişti.
Tobruk Hükümeti Başbakanı Abdullah Sini de aynı süreçte Şarku'l Evsat gazetesine verdiği mülakatta, Türkiye'yi Libya’nın içişlerine karışmakla suçlamış ve Libya’da faaliyet gösteren Türk şirketlerini ülkeden çıkarmakla tehdit etmişti.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.