Cuma akşamı ülkece alışık olmadığımız görüntülere tanıklık ettik. Polisler, askerler, tanklar, köprüler derken; doğruluğundan emin olmadığımız onlarca duyum aldık.

Ne olduğunu tam olarak kavrayamadığımız gecenin ilerleyen saatlerinde, yetkili makamlarca bilgiler paylaşıldı. Gün ağardığındaysa, bilanço daha net ortaya çıktı. Kayıplarımız vardı, şehitlerimiz vardı. Yaralanan yüzlerce insan vardı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Türkiye genelinde yaralar sarılmaya çalışılırken, haber kanalları vazgeçilmezimiz haline geldi. İlginç olan, ekonomimizin bu geceyi bizden daha sağlam olarak atlatmasıydı. İstanbul’un farklı yerlerindeyken, evlerine varma telaşesine düşmüş olan bizlere inat, dolar sakindi. Düşündüğüm olası sıçramayı yapmamış, olayın vehametine oranla sessiz bile kalmıştı. Genele bakıldığında, ithalat ve ihracat sektörleri için son derece önemli olan bu para birimi, yaşananları ufak sıyrıklarla atlatmıştı.

Şimdi sizi, güzel günler görmeyi hayal ettiğimiz yerden alıp, başka bir kıtaya götürüyorum…

Yer, Chicago. Northwestern University Kellogg School of Management’ın  ilk defa gittiğim büyük salonunda, ünlü bir ekonomisti bekliyoruz. Onunla tanışıklığım aslında, Londra’da master yaptığım 2013 senesine dayanıyor.

Arkadaşlarımla Commodity Derivatives dersi için hazırladığımız projede, sanal borsa ortamında portföyümüzdeki emtialar için alım satım işlemleri gerçekleştiriyorduk. Hedef, izleyeceğimiz strateji sonucu maksimum karlılığı sağlamaktı.

Altına yatırım yapmaya son derece yatkın bir milletin evladı olarak, tabiki tarcihimi altın ve gümüşten yana kullanmıştım. Nitekim, içgüdülerim beni yanıltmamış, aranılan trend yakalanmıştı. Yükseliş ve azalışları son derece iyi saptadığım sürede, arkadaşlarım düşük rakamlarla ilerlerken ben, ciddi bir kazanç sağlamıştım.

Bir gün öğlen saatlerinde, yine ekranımı açmış, kontrollerimi yapmıştım. Her şey normal gözüküyordu. Ta ki, dolapta meyve kalmadığını fark edene kadar... Markete gideceğim tutmuştu, gidiş o gidiş...

Dönüşüme kadar geçen yarım saat içinde, çalışmam boyunca elde ettiğim karın yarısı uçmuştu. Ne olduğunu anlayamadan işlemi sonlandırdım. Para sanaldı ve şimdi kuş kadardı. İçime oturan bu sahne sonrası ne olduğunu anlamak için ekonomi sitelerine yöneldim. FED açıklama yapmıştı. Dikkatsizliğim sonucu kaybettiğim tutarı yerine koymak içinse zamanım yoktu. Üzüntüm bilinçaltıma işlemiş olacak ki, o gece beyefendiyi rüyamda görmüştüm. Karşılıklı kahve içiyor ve dünyanın ekonomik geleceğiyle ilgili istişarelerde bulunuyorduk.

İsmini hiç unutmadığım Bernanke’yi, Kellogg’da master yapan kız kardeşim sayesinde, şimdi canlı dinleyecektim. Salon hayli kalabalıktı, koltuklar yetmemiş, gençler basamaklara doluşmuştu. Son derece sakin mizaçlı görünen Bay Bernanke, esprili anektotlarla kriz sürecinden bahsetti.

Amerikan emlak piyasasının çökmesi ve sonrasında, birçok insan Lehman’ın batmasına seyirci kaldıklarını düşünmüştü. Ancak o, çabalamalarına rağmen, Lehman’ın varlıkları değersiz olduğu için kimsenin almadığından bahsetti.

Bay Bernanke,  AIG’nin(sigorta şirketi) aynı duruma düşmemesi için bir çalışma yaptıklarını ve 85 milyar dolarlık kredi açmak istediklerini; başkanla görüştüklerini ve onay almak üzere kongre karşısına çıktıklarını anlattı. “Kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim” demesi, dinleyenleri güldürdü.

Karısının FED Başkanı seçildikten sonra ağladığını söyleyen Bay Bernanke, onun kendinden daha akıllı olduğunu kabul ederken, görevinden ayrıldıktan sonra ne hissettiğiyle alakalı soruyu esprili bir dille cevapladı. Ertesi gün gazeteyi açıp baktığını ve bunu birinin çözmesi gerek diye düşündüğünü aktardı.

Amerikan ekonomisinin resesyon dönemini geride bırakarak, onarım yoluna gittiğini de sözlerine ekleyen Bay Bernanke, Amerikan ekonomisinin dünyanın en güçlü ekonomisi konumunda olduğunu vurguladı.

Konuşmanın detaylarını inceleyebileceğiniz link:http://www.kellogg.northwestern.edu/news_articles/2016/05022016-bernanke-northwestern-kellogg.aspx

Öğretici olan oturum sonrası salon boşalırken, kardeşime ve arkadaşlarına biraz beklememizi önerdim. Konuşmacımız o esnada, öğretim üyeleriyle el sıkışıyor ve fotoğraf çektiriyordu.

Doğru zamanda doğru yerde olmanın, hayatta insana çok şey kazandırdığına inanırım.

Doğru yerde olun ve gülümseyin.           

ViraHaber.com