Vücudundaki felç oranı yüzde 91 olan emekli Yüzbaşı Ömer Kalaycıoğlu (55), bir sivilin yapabileceği en ilginç çalışmaya imza attı. Dünyanın en kapsamlı denizaltı kitabını yazan Kalaycıoğlu, bu çalışmasıyla hem dünya literatürüne girdi, hem de azmin zaferini kanıtladı.
O sevda hiç bitmedi...

Yüzbaşı Ömer Kalaycıoğlu, mesleğine ve denizlere aşık bir askerdi. TCG Doğanay, TCG Dolunay, TCG Saldıray gibi denizaltılarda çalışan ve başçarkçılığa kadar yükselen Kalaycıoğlu, 1994 yılında 33 yaşındayken beyin damarı tıkanıklığı nedeniyle felç geçirdi. Malulen emekli oldu. Vücudundaki felç oranı ilk başta yüzde 72 seviyesinde olan Kalaycıoğlu ne yaşama sevincini, ne de kendi deyimi ile “Karakız”lara yani denizaltılara olan sevdasını kaybetti.
Hastalık sürecinde konuşma ve el becerilerinin büyük bölümünü kaybetmesine rağmen bir sınıf arkadaşının teknik desteği ile www.denizaltici.com internet sitesini kurdu. İşte onu dünyanın en kapsamlı denizaltı kitabını yazmaya götüren serüven de böyle başladı. Çünkü bu site kısa sürede denizaltıcılık hakkında bir bilgi bankasına dönüştü ve 2003’te Uluslararası Webmasterlar Birliği tarafından Golden Web Award Ödülü’nü kazandı.
İlk kitabını kendi bastırdı

Araştırmalarını sürdürürken İngilizcesini ilerleten Kalaycıoğlu, tüm ülkelerdeki denizaltı gemilerine ait bilgileri toplamaya başladı. 2 Nisan’da 55 yaşına basan emekli Yüzbaşı Kalaycıoğlu, sadece kısmi olarak kullanabildiği tek elinin iki parmağı ile dünyanın en geniş kapsamlı ilk denizaltı kitabını hazırladı. 750 sayfalık kitapta; denizaltıların manevraları ve hareket planlarını haritalarla ve fotoğraflarla anlattı. Kalaycıoğlu, pek çok ülkenin savaş kütüphanelerinde bile olmayan bir esere imza attı.
Emekli Yüzbaşı Ömer Kayacıoğlu’nun bu süreçte en büyük destekçisi kız kardeşi Nörolog Doktor Ömür Tatlıkazan ile annesi Nüzhet Hanım ve babası emekli öğretmen İsmet Bey oldu. Denizaltı kitabını tamamladıktan sonra evdeki yazıcıdan çıkış alarak, ilk 40 kitabı onların yardımıyla bastırdı.
Deniz Müzesi'nde yerini aldı

Kitap kapağının tasarımı ve ciltlenmesini ise, kardeşinin bir hastası üstlendi. Kalaycıoğlu kendi imkanlarıyla bastırdığı bu ilk kitabı, yine kendi imkanlarıyla Deniz Harp Okulu’ndan dönem arkadaşlarına gönderdi. 10 yıllık geceli gündüzlü bir araştırmanın eseri olan 750 sayfalık kitap, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından sınırlı sayıda bastırılarak, başta Beşiktaş’taki Deniz Müzesi olmak üzere, tüm deniz müzelerinde yerini aldı.
Oda denizaltı kaması gibi

Emekli Yüzbaşı Ömer Kalaycıoğlu’nun kitabını yazdığı odası denizaltı kamarasını andırıyor. Odada bir denizaltı kamarasında olması gereken figürlerin pek çoğu var. Ayrıca bu odada bir camekanlı dolap içinde sergilenen denizaltı maketlerinin hepsi onun elinden çıkmış. Henüz ellerini tam olarak kaybetmeden önce yaptığı bu maketlerin altındaki rafta kep koleksiyonu var. Kalaycıoğlu, evdeki denizaltı ortamını mizahi bir dille şöyle anlatıyor:
‘Dolaptaki bir rafta uyuyun!'

“Dolabınızdaki raflardan birinin üzerinde uyuyun. Dolap kapağını perde ile değiştirin. Eşinize; siz uyuduktan 4 saat sonra perdeyi hızla açıp, gözünüze bir ışık tutmasını ve ‘Pardon yanlış yatak’ diye mırıldanmasını söyleyin. Her gün 7-8 saat eliniz direksiyonda, motor çalışır vaziyette oturun, ama hiçbir yere gitmeyin. Konuşmanızı 15 kelime ile sınırlayın. Her gece yarısı bir dilim reçel sürülmüş bayat ekmek yiyin. Ayda bir evdeki tüm elektronik cihazları sökün, tekrar toplayın. Gelmesini istemediğiniz en az 50 kişiyi eve çağırıp, en az 20 gün kalmalarını sağlayın. Eğer yeni taşındığınız evinize yerleşemiyorsanız, denizaltıcı çağırın…”
Silah arkadaşları onu hiç yalnız bırakmadı

Ömer Kalaycıoğlu’na kitabının basım aşamasında, başta Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan ile Balyoz Davası mağdurlarından emekli Kurmay Albay Cahit Gökgöz’den de destek geldi. Gökgöz; tahliyesinin ardından kitabın baskıya hazırlanması için adeta bir nefer gibi çalıştı. Sınıf arkadaşları da, son okumalardan dizgi aşamasına kadar Kalaycıoğlu’nu yalnız bırakmadı. Emekli Yüzbaşı Ömer Kalaycıoğlu’nu evinde ziyaret eden sınıf arkadaşları emekli deniz subayı Önder Büyüküstün,Yurdagül Çolakoğlu, Uğur Ünlü ile Deniz Lisesi’nden ayrılan Necdet Aydın ve hastalığı süresince onu hiç yalnız bırakmayan emekli deniz subayı pilot İhsan Sabri Kalkan, anlattıkları anılar ile emekli yüzbaşıyı adeta o günlere götürdüler.
ViraHaber.com