Prens Adaları'nda yer alan mercan yatakları yok oluyor
Dolgular ve denize izinli-izinsiz katı atık dökümleri, Adalar’ın çevresindeki emsalsiz mercan, gorgon, sünger ve deniz kalemi gibi canlıların büyük bölümünü yok etti.
Deniz tabanındaki çölleşme 18 Haziran Cumartesi günü, saat 17.00’de, Büyükada’da açılan “Marmara’da Hayat Var: Şimdilik-2” sergisinin temasını oluşturuyor. Sualtı fotoğrafçısı Ateş Evirgen’in fotoğrafları ve Serço Ekşiyan’ın video görüntüleri, yaşamımızın kaynağı denizlerimizde neler olup bittiğini tüm canlılığı ve çarpıcılığı ile gözler önüne seriyor.
2015 yazına kadar direnen mercan türleri artık yok olmanın eşiğinde
Mercanlar üzerine araştırmalarıyla tanınan İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nur Eda Topçu, serginin küratörleri arasında. Eda Topçu, bu vahim tabloyu sergide şöyle tanımlıyor: “2015 yılı yaz aylarına kadar, Prens adaları etrafındaki birçok mercan türü tüm olumsuzluklara rağmen direnmekteydi ve yoğun topluluklar görmek mümkündü. Ancak ne yazık ki son dönemde art arda yaşanan bazı olumsuzluklar, mercanların ve başka birçok canlının direncini kırdı. Gitgide azalarak da olsa 2015’e kadar bir şekilde gelmiş bu zarif canlılar, yaz aylarında su kolonunda aşırı derecede artan askıda katı maddenin çökmesiyle birlikte ölmeye başladı.”
Artık Adalar’da deniz kalemi ve yumuşak mercan görmek mümkün değil
Yrd. Doç. Dr. Nur Eda Topçu bu çökeltinin kaynağı ve sonuçları hakkında şunları söyledi: “Bu çökeltinin kaynağı Kurbağalıdere ve Kemiklidere ıslah çalışmaları sırasında Adalar çevresine bırakılan dip çamurları, 2015 bahar aylarında kızıl akın (red-tide) artışlarının çökmesi, Yassıada kıyılarının yeniden düzenlenmesi sırasında patlatılan kayaların denize dökülmesi ve genel olarak İstanbul kıyılarında artış gösteren kıyı dolgu çalışmaları olabilir. Çökelti arttıkça mercanlar, süngerler, pina denilen çift kabuklu yumuşakçalar gibi; suda askıda bulunan organik maddeleri tüketerek beslenen canlılar tıkanıp ölmüştür. Bazıları da düşen oksijen değerleri ile birlikte hastalanmış, bakteri ve mantarlarla kaplanmıştır. Şimdilerde ne Adalar’ın kumlarında ne deniz kalemi, ne de kayalarda yumuşak mercan görmek mümkün. Gorgonların bazılarının iskeletleri hala görülebilmektedir.” Yrd. Doç. Topçu, yine de umutsuzluğa kapılmamak gerektiğini, yumuşak mercan ve deniz kalemleri geri gelebileceğini, gorgonların belirli bir derinlikte olanlarının hala direnmekte olduğunu söylüyor, ancak yitirilenlerin geri gelmelerinin çok uzun yıllar alacağını, onlara bu fırsatı tanımak ve yaşam alanlarını korumak gerektiğini vurguluyor.
Adalar çevresindeki yasak ve koruma alanı genişletilmeli
Yrd. Doç. Dr. Nur Eda Topçu önerilerini şöyle sıraladı: “Gırgır avcılığına kapalı alanın Prens Adaları’nın güney kıyılarını, Yassıada, Sivriada ve Balıkçı Adası (Neandros) ile birlikte içine alacak şekilde büyütülmesini, ayrıca dipte bulunan eski gırgır ağlarının temizlenmesini tavsiye ederiz. Diğer yandan Marmara Denizi genelinde, karasal ve endüstriyel atık suların arıtılarak denize derin deşarj ile bırakılmaları daha iyi planlanmalı ve uygulanmalıdır.”
ViraHaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.