1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Prens Adaları’nda fayton esareti
Prens Adaları’nda fayton esareti

Prens Adaları’nda fayton esareti

Bugün pek çok dilde at arabası anlamına gelen faytonun; ilk olarak MÖ 2000-800 yılları arasında, Bronz devrinde üretilmeye başlandığı sanılıyor. Divan-ı Lugat’it Türk eserinde Kaşgarlı Mahmud atlardan “Türklerin kanadı” olarak söz eder.

A+A-

Atların sadece taşıma amaçlı arabalara değil, aynı zamanda savaş ve göçler sırasında kullanılan arabalara da koşulduğunu yazar. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de taşıma ve nakil amaçlı kullanılan arabalara büyük baş hayvanlar koşulmaktaydı. Atların bugün bildiğimiz anlamı ile faytonlara koşulmasına ise Lale Devri’nde (1718-1730) rastlanılır.

Türkiye’nin en büyük at filosuna sahip adalarda faytonlarda sürülen keyfin yanında büyük bir katliam da yaşanıyor. Uzun çalışma saatlerine ve sıcağa dayanamayan atlar fayton çekerken yıkılıyor. Belediyede görevli veterinerden başka bir uzman bulunmadığından yılda en 400 at ölüyor. Son iki yılda fayton kazalarında beş kişi hayatını kaybetti. Durumdan şikâyetçi olan ada halkı ise faytoncular tarafından tehdit edilerek adadan taşınmaya zorlanıyor. Atların hayatları üzerinde büyük rantların döndüğü at ölümlerini bu konu da birçok eylem organize eden Özgürlük Savunucuları Sözcüsü Elif Narin’le konuştuk.

Adalarda kaç fayton ve kaç at bulunuyor?

1500 kadar at ve 400 kadar fayton olduğu şeklinde bilgimiz var. Faytonlar İBB’ye ve Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ne bağlı bulunmakta.

Hangi adalarda fayton ile ulaşım sağlanıyor?

Büyükada, Heybeliada ve Burgazada'da faytonlar kullanılıyor. Yoğunluklu olarak Büyükada'da kullanılıyor.

Faytoncuların günlük gelirini biliyor musunuz? Ya da adalarda faytoncu olmak için bir para gerekiyor mu?

UKOME(Ulaşım Koordinasyon Merkezi)tarafından belirlenen ücret tarifesi var. En son bir tam ada turu için 80 lira gibi bir ücret talep ediyorlardı. Bahar ve yaz ayları, adalara gelen yerli ve yabancı turist sayısını bir düşünsenize ve hepsi de "nostalji" tutkunu! Adalardan faytonları kaldırmak istememelerinin en önemli nedeni, olayın maddi kazanç ve ranta dönük olması. Etik, sömürü, tutsaklık, hayvan işçiler, kölelik, sıcak asfaltın toynaklarda oluşturduğu aralar, kırbaç yaraları, 40 derece sıcakta adanın yokuşları, açlık ve susuzluk, eli kırbaçlı bencil insanın fayton şımarıklığı ve nostalji arayışı bir yana; faytonlar bazı ada esnafları, adalarda kiralayacak ya da satacak mülkü olanlar tarafından artı bir kazanç kapısı olarak görülüyor. Bizim için önemli olan atın emek gücüne ne kadar paha biçildiği ya da patronun işçiyi ne kadar iyi ya da ne kadar "insanca" sömürdüğü değil, köleliğin kalkması ve insanın insana, hayvanların diğer bir hayvan olan insana kulluğunun, köleliğinin kalkması, yani topyekûn özgürlük!

Faytona koşulan at gün içerisinde kaç saat çalıştırılıyor?

Faytonların sabah 06.00'dan 00.00'a kadar çalışma saat dilimi olduğuna göre, oldukça uzun saatler çalıştırıldıklarını söyleyebiliriz. Üstelik atların yol güzergahı sürekli yokuş olduğundan düz yolda harcadığı gücün üzerinde yıpranıyorlar.

Adalarda yaralanan atlar için veteriner bulunuyor mu? Acil durumlarda ne gibi müdahale edilebiliyor?

Atlarla ilgili tüm yetki ve sorumluluk İBB'nin ve buna veterinerlik hizmeti de dahil. Fakat yıllardır bu konuda hiçbir çalışma yapıldığını görmedik. Faytonlarda çalıştırılan atların kaza sonucu ya da çok çalıştırılmasından doğan yığılma durumlarında faytoncuların kendi uyguladıkları yöntemler var. Örneğin; atların çok çalıştırılması sonucu çatlama denilen durumda at denize sokuluyor ya da soğuk suyla ıslatılıyor. Yıllardır bu uygulamayı görmekteyiz. Hayatı kurtulan da oldu hayatını kaybeden de… Veterinerlik namına bir hizmet yok.

Kışın atların durumu hakkında bilginiz var mı?

Son yıllarda adalara giden turist sayısında büyük artış yaşandığından, faytonlar kışın da çalışıyor. Yazın sıcak hava ve yoğun çalıştırılmadan dolayı ölümler yaşanırken, kışında adaların dik ve yağmur sonrası kayganlaşan zemininden dolayı kazalar yaşanıyor. Kışın atların bir bölümünün özellikle hasta, yaşlanmış, sakatlanmış olanların ormanlık bölgeye kaderlerine terk edildiğini gördük, biliyoruz.

Her yıl 400 at öldüğü söyleniyor bu doğru mu?

Çok uçuk bir rakam olduğu sanılıyor ama ölümlerin çok daha fazla olduğu yönünde bilgiler var. Adada yaşayanlardan, ada esnafının bazılarından aldığımız bilgilere göre; yazın her gün 3-4 atın çok çalıştırılma sonucu çöktüğü ve ayağa kaldırılamadığını duyuyoruz. Kazalara tanık olan ada sakinleri ve faytoncular arasında geçen sözlü tartışmaların bazıları emniyette kadar gidiyor. Faytoncular tarafından tehdit aldığını söyleyen işyeri sahibi, yıllardır yaşadığı Büyükada'yı istemeyerek de olsa terk etmek durumunda kalacağını söylüyor mesela. Adada yaşayanların büyük çoğunluğu faytonların kaldırılmasını ifade ediyor.

Elektrikli faytonu bir çözüm olarak görüyor musunuz?

Adanın havasını, doğasını bozmayacak, çevre kirliliği yaratmayacak alternatifleri çözüm olarak görüyoruz.

 "Faytona binme, atlar ölüyor" eylemi sonucu beklentiniz nedir?

Yaklaşık 4 aydır yaptığımız eylemler ve yanı sıra sosyal medya üzerinden yürüttüğümüz kampanya atların çektiği zulüm konusunda farkındalık yarattı. Bu önemsenmesi gereken bir şey. Konu hakkında fikri olmayan insanların dikkatini çekti, bilgilenmelerini sağladı. Atların bu zulümden tamamen kurtarılması için tek çözüm faytonların tamamen kaldırılmasıdır. Mücadelemizin uzun soluklu olduğunun farkındayız. Atlar ve doğanın tüm bileşenleriyle birlikte tüm canlılar özgürleşene kadar bu mücadelenin peşini bırakmayacağız.

 

 

 

 

 

virahaber.com

Bu haber toplam 2966 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.