1. YAZARLAR

  2. Ecem Kalkavan Çubukçu

  3. Pitoresk İstanbul
Ecem Kalkavan Çubukçu

Ecem Kalkavan Çubukçu

Yazarın Tüm Yazıları >

Pitoresk İstanbul

A+A-

İstanbul’un tam ortasında, derya denizi keşfetmeye ne dersiniz?

İstanbul bu günlerde, kendisini en farklı anlatan sergilerden birine ev sahipliği yapıyor. İçinde deniz barındırdığına göre, fazla uzağa gitmeye gerek yok. Hemen oracıkta, Beşiktaş Deniz Müzesi’nde.

Aslında modern sanatla pek iyi geçinen  biri değilim. Yeninin sanatı, zaman zaman eskiyi aramama neden oluyor. Geçmişin izleriyle harmanlanmış sesler, tanımadığım ama tuvalde gördüğümde içimde merak uyandıran yüzler, hiç gitmediğim ama her an gidecekmişim gibi seyredaldığım yerler... Belki de bu yüzden “dijital sergi” denildiğinde kafamda oturmamıştı bir şeyler.

Ama gidince...

Müzenin iç kısmına geçildiğinde, sahne şeklinde bırakılan boşluk ve sağ taraftaki piyano dikkat çekiyordu. Bulunduğumuz salonun heybetiyle uyum içindeki ezgiler dinleyicilerini beklemekteydi. Piyanonun başındaysa, Anjelika Akbar vardı.

Kazakistan doğumlu olan Akbar, müzisyen bir aileden geliyordu. 2,5 yaşından beri aşina olduğu notalar, yeteneğiyle buluştuğunda, piyano ve bestecilik eğitimine yönelmişti. İlerleyen yıllarda Rusya Besteciler Kurulu onu, “En İyi Genç Besteci” seçmişti. Daha sonra, UNESCO üyesi olarak geldiği Türkiye’de çeşitli akademik çalışmalarda bulunmuş ve doktorasını almaya hak kazanmıştı. Türkiye’ye yerleşen ve 1993 yılında Türk vatandaşlığına geçen sanatçı, yurtiçi ve yurtdışında konserler vermeyi sürdürürken; albüm ve beste çalışmalarına ülkemizde devam ediyor.

Akbar, mini konser tadındaki dinletisinde, “Bach A l’Oriantale” albümünden parçalar başta olmak üzere, kendi bestelerinden oluşan bir derleme sundu. Son derece dinlendirici olan bu müzikal başlangıcı, görsellerden oluşan bölüm takip ediyordu.

Ivan Aivazovsky, Joseph Schranz, Thomas Allom gibi İstanbul’u resmetmiş çeşitli ressamların eserleri dijital bir ortamda hareketlendirilerek izleyicilere sunuluyordu.

İstanbul’da gün doğumu en canlı haliyle pembeden sarıya geçiyordu. Günse, tüm kızıllığıyla son buluyordu. Deniz maviden yeşile çalıyor, kocaman yelkenliler İstanbul Boğazı boyunca süzülüyordu.

pitoresk-istanbul-1-004.png

Mevsimler izleniyordu sonra. Sadece geceyle gündüz değil, baharla yaz kardeş olmuş gibiydi şimdi. Yine de, İstanbul karlar altında başka güzeldi.

 “Pittoresque” kelimesi Fransızcadan geliyordu, “resmetmeye değer” demekti. Ve her haliyle resmedilen İstanbul, bu sergide en güzel halleri ile karşımızdaydı.

 

pitoresk-istanbul-2-001.pngpitoresk-istanbul-3-001.png

Arka fonda resimlere uygun, özenle seçilmiş müzikler vardı. Şehrin göbeğinde, başka bir İstanbul’daydık artık. Dinletiden hatırlarda kalan, Akbar’ın “Love” bestesiyle, güzel bir ahenk yakalanmıştı.

pitoresk-istanbul-4-001.png

Sergi, 22 Mayıs tarihine kadar devam ediyor. 21 Mayıs akşamı ise Anjelika Akbar tekrar sahne alıyor. Bu keyifli akşamı deneyimlemeniz dileğimle!

 

Bu yazı toplam 5990 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar