"Patlama olursa bütün İstanbul duyar"
CGM Tiger'ın kaptanı "Geminin kaptanı tankların boş olmasına rağmen çok büyük bir tehlike arz ettiğini belirterek, "İddia ediyorum, bir çarpışma anında İstanbul’un neresinde olursanız olun sesi duyacağınız kadar büyük olur." dedi.
İtalyan Cryo Gas şirketine ait LPG ve propan tankeri CGM Tiger, Ekim 2013’ten beri Zeytinburnu açıklarında bekliyor. 16 mürettebatına maaş ödeyemeyen şirketin, tüm borçlarını ödeme sözüyle İstanbul’a boş olarak gönderdiği geminin 12 mürettebatı sözün tutulmaması üzerine gemiyi terk etti. Armatör firmanın iflas etmesi üzerine İstanbul 9. İcra Mahkemesi alacaklarına karşılık geçici olarak gemiyi mürettebatına satarken, kısa süre sonra İspanyol bir bankanın ipoteği nedeniyle satış durduruldu.
Gökhan Karakaş’ın Milliyet’teki haberine göre, 9 aydır Zeyport Limanı açıklarında bekleyen gemide kalan 4 Hırvat gemici ise bir an önce evlerine dönmek istiyor. 1997’de denize indirilen gemi hareket etmediği için gövdesinin altında midyeler oluşmaya başladı. Geminin radar direğinde ise karabataklar yuva yaptı. Geminin LPG tankları boş olmasına rağmen eski yüklerden kalan ve makinelerin ürettiği gazın yarattığı tehlike de küçümsenmeyecek ölçüde.
Pek çok Türk gemisi dünyanın çeşitli limanlarında mahsur kalırken şimdi bir Panama bandıralı gemi İstanbul’da rehin kaldı. Akdeniz, Karadeniz arasında LPG ve propan taşıyan İtalyan Cryo Gas Şirketi, yaklaşık 2 yıldır maddi kriz yaşıyordu. Zor durumdaki şirket mürettebatının maaşlarını ödeyemediği CGM Tiger’ı, Ukrayna’nın Kerç Limanı’ndan gaz alması için İspanya’dan yola çıkarmak istedi. Mürettebatın maaşlarını almadan yola çıkmayacağını söylemesi üzerine şirket, borçlarının İstanbul’da ödeneceği sözünü vererek LPG tankerini yola çıkardı.
12’si evinde
3 bin grostonluk gemi boş olarak Ekim 2013’te Zeytinburnu açıklarına geldi. Şirket maaşları ödeyemeyince 16 mürettebat Türk yargısına başvurarak alacaklarının tahsil edilmesini istedi. Avukat Aslıhan Eskiçırak’ın İstanbul 9. İcra Mahkemesi’nde açtığı dava 4 ay sonra 25 Şubat 2014’te sonuçlanırken, şirket bu sırada iflas etti. Mahkeme şirketin batması üzerine çalışanların alacağına karşılık geminin mürettebatına geçici olarak satılmasına karar verdi. Geminin satış işlemleri sürerken mahkeme İspanya’daki bir bankanın ipotek kararını gerekçe göstererek 22 Mayıs’ta satışı bozdu. Şirketin iflas etmeden önce İspanyol bankasından kredi çektiği ve karşılığında gemiyi ipotek ettirdiği ortaya çıktı.
Tüm bu işlemler sürerken gemideki 7 Ukraynalı mürettebat konsolosluklarının girişimleriyle ülkelerine gönderildi. Geminin kaptanı ve 4 Hırvat mürettebat ülkelerine dönerken, başka bir Hırvat kaptan demirli bekleyen gemiye gönderildi. Bu arada geminin Ukrayna’daki Kowisa Agsa adlı akaryakıt firmasına da borcu olduğu ortaya çıktı ve İstanbul 21. İcra Mahkemesi tarafından haciz uygulandı.
‘Beklemek zorundayız’
Uluslararası denizcilik kanunları gereği bulunması gereken kaptan, çarkçıbaşı, gemici ve aşçı, 9 aydır ülkelerine dönmeyi bekliyor. Gemide her şeyin kısıtlı olduğu gözlenirken, elektrik günde sadece 4 saat veriliyor. Yakıtları sınırlı olan mürettebatın yiyecek ve içecek ihtiyaçları ise acentaları tarafından karşılanıyor. 9 aydır süren bekleyiş nedeniyle acentaya olan borç da büyürken 4 Hırvat denizci, Hırvatistan’ın İstanbul Konsolosluğu’na başvurarak yardım istedi. Mürettebat, kendi konsolosluklarından, “Türkiye adalet sisteminin sonucunu beklemek zorundayız” cevabını aldı.
Çok daha ucuza satılacak
Geminin ihtiyaçlarını sağlayan acentenin yetkilisi Hasan Hüseyin Kütük, “Gemi uzun bekleme süresinden değerini yitirdi. Oysa çok modern ve donanımlı bir tanker. Karinası (altı) midye bağladı. Makineleri çalışmadığından ve bakım yapılmadığından aşındı. Değeri 2.5 milyon Euro iken şimdilerde çok daha ucuza satılacak. Önemli olanda satışın gerçekleşmesi” dedi.
Kaptan Martınıc Mıljenko: 600 bin euro alacağımız var
Geminin kaptanı Martinic Miljenko, “İstanbul’u ve Türk televizyonlarını izleyerek günlerimizi geçiriyoruz. Temizlenemiyoruz, sağlıklı beslenemiyoruz. Ailelerimizi çok özledik ve artık geri dönmek istiyoruz. İstesek de uluslararası denizcilik kanunları gereği gemiyi terk edemiyoruz. Türk yargısının satışı onaylamasını bekliyoruz. Personelin yaklaşık 600 bin Euro alacağı var. Biz 4 kişi kaldık. Geminin satışının gerçekleşmesiyle evlerimize döneceğiz” şeklinde konuştu.
Geminin aşçısı Mirko Zaskoviç ise, “Bize yardım edin. Hukuki mesele her neyse artık evimize dönmek istiyoruz. Maaşlarımızı alamıyoruz. Geminin içinde hapis kaldık ve canımız çok sıkkın. Dubrovnik’teki ailemle haberleşemiyorum” dedi.
‘Çarpışmayı tüm İstanbul duyar’
Kaptan Miljenko, geminin modern bir LPG tankeri olduğuna dikkat çekti. Miljenko, “Tanklarımız boş olmasına rağmen büyük tehlike arz ediyoruz. Çünkü bulunduğumuz yer gemilerin demirleme sahası ve 150-200 gemi her gün manevra yapıyor. Tankların içinde kalan ve ürettiği gaz gemilerin çarpışması sonucu büyük tehlike yaratır. İddia ediyorum, bir çarpışma anında İstanbul’un neresinde olursanız olun sesi duyacağınız kadar büyük olur” dedi.
virahaber.com
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.